YÖK'ün mağdur ettiği öğretmene Danıştay 4 yıl sonra ?pardon' dedi

Haber Giriş : 21 Haziran 2005 08:05, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Yükseköğretim Kurulu'nun (YÖK) 28 Şubat sürecinde denkliklerini iptal etmesi sebebiyle görevden alınan öğretmenler mahkeme kararıyla bir bir görevlerine dönüyor.

2000 yılında Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi'nde müdür yardımcısıyken görevden alınan Sami Ay (49), 4 yıl süren hukuk mücadelesinin ardından Danıştay tarafından görevine iade edildi. YÖK'ün kararı 4 yıl sonra yargıdan dönerken, olan Ay ailesine oldu. Depresyona giren Sami Ay, geçen sürede ailesini geçindirebilmek için evini sattı, parasızlıktan 3 çocuğu da üniversiteyi yarıda bıraktı.

Danıştay'ın, Sami Ay hakkında verdiği ve başka davalara emsal teşkil edebilecek nitelikteki kararının başlangıcı YÖK'ün, yurtdışındaki bazı üniversitelere verdiği denkliği yıllar sonra iptal etmesine dayanıyor. YÖK'ün mağdur ettiği binlerce insandan biri olan 6 çocuk babası Sami Ay, 1990'da Cidde Kral Abdülaziz Üniversitesi Edebiyat ve İnsan Bilimleri Fakültesi'nden mezun oldu. Ay, yurda döndükten sonra 1992'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Eskişehir'in Mahmudiye ilçesi imam hatip lisesine meslek dersi öğretmeni olarak atandı. Burada yaklaşık 5 yıl çalıştıktan sonra 1997'de Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne tayin edildi. 2 yıl sonra aynı okulda müdür yardımcısı oldu. Ancak YÖK'ün 01.07.1997 tarihinde denkliğini iptal ettiği yabancı üniversiteler listesinde Cidde Üniversitesi de yer alınca Sami Ay, Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nun talimatıyla 04.12.2000 tarihinde görevinden alındı. Müdür Yardımcısı Sami Ay, başka bir okulda memur olarak kütüphane görevlisi yapıldı. Bu sırada maaşı da üçte bir oranında azaltıldı. Bir süre sonra eski okulu Eskişehir Anadolu İmam Hatip Lisesi'ne yine kütüphane memuru olarak görevlendirilen Ay, burada yaklaşık 2 yıl çalıştı; ancak aldığı ücretle ailesini geçindiremediği için evini satmak zorunda kaldı. Yaşadığı sıkıntılardan dolayı depresyona girip psikolojik tedavi görmeye başlayan Ay, bu duruma daha fazla dayanamayarak Eskişehir'den ayrılmaya karar verdi. Ay, 2002'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eğitim Müdürlüğü Eğitim Dairesi'nde işe girdi. Ağır hayat şartları altında her geçen gün maddi olarak biraz daha güçsüz duruma düşen Ay'ın üniversitede okuyan üç çocuğu da harç parasını yatıramadığı için okuldan atıldı.

Sami Ay, bir taraftan maddi imkansızlıklar içinde 6 çocuğu ile yanında kalan anne ve babasını geçindirmeye çalışırken, YÖK ve Milli Eğitim Bakanlığı'na karşı da hukuk mücadelesi başlattı. Avukatı aracılığıyla Eskişehir Bölge İdare Mahkemesi'ne başvuran Ay, istemi reddedilince Danıştay'a başvurdu. Danıştay 5. Dairesi, yaptığı inceleme sonucunda, YÖK'ü haksız buldu ve 2004 yılında Ay'ın görevine iade edilmesine karar verdi. Danıştay'ın kararının ardından aynı okulda görevine başladığını anlatan Sami Ay, şimdi manevi tazminat davası açtığını ifade ediyor.

1980'li yıllarda Türkiye'deki anarşi ortamından uzaklaşmak için yurtdışına okumaya gitmeye karar verdiğini belirten Ay, yıllar sonra dönünce de YÖK'ün baskısı ile karşı karşıya kaldığını anlatıyor. Sami Ay, şunları söylüyor: ?Yıllarca zor şartlar altında memleketimden uzak bir yerde okudum. Okulum bitince ülkeme hizmet vermek üzere yetişmiş bir şekilde memleketime döndüm. Milli Eğitim'de yöneticilik dahil çeşitli görevlerde bulundum. Ancak YÖK, daha önce kabul ettiği denkliği kaldırıp diplomamı iptal etti. Bundan sonra en yakınımdaki arkadaşlarım bile benden kaçmaya başladı. Kendi ülkemde bir terörist gibi muamele gördüm.?

Sami Ay'ın YÖK'e karşı verdiği hukuk mücadelesini kazanmasında büyük pay sahibi olan Avukat Vahap Ata, haksız bir kararın düzeltilmesinden bir hukukçu olarak memnuniyet duyduğunu ifade etti. Ata, YÖK'e ve Milli Eğitim Bakanlığı'na 20 milyarlık manevi tazminat davası açtıklarını kaydetti. Ata, 28 Şubat sürecinde bu şekilde görevlerine son verilen çok sayıda mağdur kişinin bulunduğunu da sözlerine ekledi.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber