Kacar, istifada 'Adalet'i işaret etti

Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nden ayrılan Ahmet Kacar, istifa kararında neyin rol aldığına dair ilk kez konuştu. Kacar, bunda "Adalet"in payı olduğunu söyledi.

"Adalet"ten kastı neydi?

Vakıfbank Genel Müdürlüğü'nden sürpriz bir şekilde ayrılan Ahmet Kacar, istifa kararında, Adalet Bakanlığı'nın mevduatını kendilerinden alarak Akbank'a aktarmasının etkisi olduğunu söyledi. Kacar, istifa etmesine rağmen Vakıfbank'la sadakat bağını ölümün bile sona erdiremeyeceğini söyledi.

VAKIFBANK Genel Müdürlüğü'nden sürpriz bir zamanlama ve tarzda ayrılan Ahmet Kacar, istifa kararında, Adalet Bakanlığı'nın mevduatını kendilerinden alarak Akbank'a aktarmasının ?mutlaka etkisi olduğunu' söyledi.

Kacar'ın, İstanbul'da ?genel müdür' sıfatıyla, 750 milyon dolarlık krediyle ilgili basın toplantısı yaptığı sırada, aslında istifa mektubunu vermiş olduğu da ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı, Aydın Ayaydın'ın genel müdürlüğü döneminden bu yana Vakıfbank'ta bulunan mevduat hesabını, bir süre önce 1 Temmuz'dan başlamak üzere Akbank'a aktarma kararı almıştı. Başbakanlık personel maaşları ve örtülü ödenek hesabı başta olmak üzere, pek çok kamu kuruluşunun mevduatını tutan Vakıfbank'ta, bu ölçekte bir mevduatın 25 trilyon liralık protokol karşılığında bir özel bankaya aktarılmasının, sıkıntı yarattığı kulislerde konuşuluyordu.

NASIL GELDİYSEK ÖYLE GİDERİZ:

İstifasının nedeni üzerinde fazla konuşmak istemediğini belirten Kacar, ?Bir sıkıntı gördüm ayrıldım. Nasıl geldiysek öyle gideriz' dedi. Ahmet Kacar, ?Tamamen sizin bireysel tercihiniz miydi, yoksa ayrılmanız gerektiği hissettildi mi?' sorusuna, ?Tekbaşına aldığımız bir karar değil. Karşılıklı ve rızaen oldu. Ama kırgın değilim' yanıtını verdi. Genel Müdürlük'ten ayrılmasında ?Adalet Bakanlığı'nın hesabını Akbank'a aktarmasının etkisi olup olmadığı' sorusunu ise Kacar, ?Mutlaka etkisi olmuştur tabii. Ama diğer söylentilerin aslı astarı yok' diye cevapladı. Kacar, ?Sabah, 750 milyon dolarlık krediyle ilgili basın toplantısı düzenleyip öğleden sonra istifa, tarz olarak şaşırtıcı bulundu' hatırlatmamıza ise şu yanıtı verdi:

İKİNCİ BÜYÜK KREDİ YOLDA:

İstifamı bir gün önce (21 Haziran) vermiştim. Ama o basın toplantısını yapmak zorundaydım. Çünkü çok önceden planlanmıştı. Bunu yaparken de muhabir arkadaşlara birşey belli etmemek zorundaydım. Bu kredi bir defada alınan en büyük kredididir. 14 Temmuz'da da 650 milyon dolarlık ikinci büyük kredi geliyor. Bunların hepsini hazırladık.' Kacar, Vakıfbank'ın statüsü gereği, banka içinde bir başka pozisyonda yer almasının sözkonusu olamayacağını da vurgulayarak, ?Şu anda sade bir vatandaşım. Ama Vakıfbank'la sadakat bağımı ölüm bile sona erdiremez' dedi.

Özel bankalar ?bonus' veriyor, kamu hesaplarını kapıyor

KAMU haznedarlığı ilkesi gereği, kamu kuruluşları hesaplarının kamu bankalarında tutulması gerektiğine ilişkin kuralın, personel maaşları açısından fiilen ?delinmiş' olması birkaç açıdan tartışma yaratıyor. Bu tartışmanın en sıcak boyutunu ise hesapların kamu bankasından özel bankaya aktarılması nedeniyle, özel bankanın o kamu kuruluşuna bankacılık kuralları çerçevesinde sağladığı avantajların kullanılma biçimleri oluşturuyor.

Geçtiğimiz dönem, İş Bankası'nın TBMM üyelerinin maaşlarının ödenmesi karşılığında, milletvekillerine armağan ettiği dizüstü bilgisayarlarla başlayan tartışma, Maliye Bakanlığı'nın bazı personeline sağlanan ?bonus' avantajıyla devam etti. Birkaç ay önce Maliye Bakanlığı'na bağlı bazı genel müdürlüklerin, maaş hesaplarını Ziraat Bankası'ndan Garanti Bankası'na aktarması karşılığında, çalışanlara 300 ile 390 milyon lira değerinde ?bonus puan' olanağı sağlanmıştı. Buna karşılık Adalet Bakanlığı mevduatının aktarılması nedeniyle sağlanan jestiyonun, lojman ve makam aracı olarak değerlendirildiği öğrenildi. Budurumun Bakanlık personelinde huzursuzluğua yol açtığı belirtilirken, Adalet Bakanlığı çalışanlarının da Maliye Bakanlığı'nda olduğu gibi, sağlanan avantajdan personelin de yararlandırılmasını istediği konuşuluyor.

Çiğdem Toker / Hürriyet