Bahçeli: Başbakan Erdoğan 9,5 yıldır bu cinayete neden göz yummuştur?

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Madem her kürtaj bir cinayettir, bu durumda sormak lazımdır ki; Başbakan Erdoğan 9,5 yıldır nerededir ve bu cinayete neden göz yummuştur?" dedi.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 05 Haziran 2012 13:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Partisinin Meclis Grup toplantısında konuşan Bahçeli, Başbakanın gündem kaydırmak ve saptırmak sinsiliğiyle yaptığı ipe sapa gelmez benzetmelerin her şeyin önüne geçtiğini söyledi. "Her kürtaj bir Uludure'dir" teşbihinin hiçbir şekilde izah edilemeyecek ve her tarafa çekilebilecek sakıncalarla ve garabetlerle dolu olduğunu vurgulayan Bahçeli, şöyle devam etti: "Bu tartışmanın ortasında İstanbul'daki üçüncü köprü ihalesi gözle kaş arasında yapılmış ve yine yandaşlar abat edilmiştir. Şurası bir gerçektir ki, Başbakan'ın kürtaj ile Uludere'yi eşitlemesi ve aynı hizaya getirmesi, değirmende yoğurt öğüten zekâ noksanlığıyla bir ve aynı anlama gelmektedir. Madem her kürtaj bir cinayettir, bu durumda sormak lazımdır ki; Başbakan Erdoğan 9,5 yıldır nerededir ve bu cinayete neden göz yummuştur? Eğer her şeyden sorumlu olduğu konusunda ısrar ediyorsa, bugüne kadar kürtajla işlenen cinayetler neden hatırına gelmemiş ve niçin geçit vermiştir? Kürtaja cinayet diyen Başbakan, 2004 yılında serbest bıraktığı zinayı nasıl açıklayacak ve bu konudaki sicilini nasıl temize çıkaracaktır? İfade etmek isterim ki, biz parti olarak İslami, insani, hukuki ve tıbbi olarak yaptığımız değerlendirmeler neticesinde kürtaja karşıyız ve onaylamıyoruz. Ancak tıbbi gerekçelerle birlikte, ruhsal ve psikolojik gerekler hayat ve varlık meselesi haline gelmişse elbette belirli bir süreyi aşmamak kaydıyla kürtaja izin verilmesi mümkün olabilecektir. Öte yandan sezaryen ise bambaşka bir bakış açısıyla ele alınmalı ve kürtajla aynı kategoride değerlendirilmemelidir. Bununla birlikte, bu konunun esasını uzmanlarımıza ve bu işin erbabına bırakılması, kadın bedeninin ve sağlığının tartışma malzemesi yapılmaması bizim en temel tercihimizdir. Başbakan, Nazi bakışıyla topluma şekil ve biçim vermeyi bırakmalı, ayakkabısı olmayan, anasıyla çöplüklerden ekmek toplayan ve yarınları kararmış hayatta olan bebeklerimize ve çocuklarımıza başını çevirmelidir. Anne karnındaki yavrunun hakkını savunduğu kadar, gözlerini dünyaya açmış yavruların hakkını ve güvenliğini gözetmeli ve sorumluluğunun mutlaka idrakinde olmalıdır."

'SURİYE'DE KATLİAMLAR KORKUTUCU BOYUTLARA ULAŞTI'

Dış politika alanında gergin bir bekleyiş ve körüklenmiş cepheleşmelerin gittikçe yaygınlık kazandığını anlatan Bahçeli, Suriye'de katliamlar ve şiddet sahnelerinin korkutucu boyutlara ulaştığına dikkat çekti. Bu insanlık dışı cinayeti kınadığını, artık kanın ve kaosun durması için Suriye yönetiminin ve tarafların daha samimi ve iyi niyetli hareket etmesini beklediklerini ifade eden Bahçeli, konunun kritik tarafının ise bu ülkeye yönelik uluslararası müdahalenin ayak seslerinin gittikçe duyulur hale gelmesi olduğunu kaydetti.

Esed için gündeme gelen ve ABD tarafından önerilen Yemen formülünün de henüz bir karşılık ve cevap bulmadığını dile getiren Bahçeli, "Aslına bakılırsa Suriye'deki muhaliflerin de masum olmadığı aksine her geçen gün Esad'ın ileri sürdüğü gibi dışarıdan destekli terör gruplarının arttığı da bir gerçektir. Suriye'de hiçbir çareye şimdilik merhem olamayan Annan Planı her şeye rağmen uluslararası toplumun Suriye konusundaki sığınacağı liman olmayı sürdürmektedir. ABD ile Rusya arasında henüz Suriye'nin geleceği konusunda da bir anlaşma sağlanamadığı görülmektedir. Bu gelişmeler karşısında Suriye'de önümüzdeki yaz mevsiminin kanlı geçeceği anlaşılmaktadır. Bu durum Türkiye'ye sığınanların sayısını da şüphesiz yoğunlaştıracaktır." dedi.

'TÜRKMENLER ZOR DURUMDA'

Irak'ın da istikrarsızlık sarmalının içinde olduğunu, bu ülkedeki Türkmenlerin büyük sıkıntılarla boğuştuğunu anlatan Bahçeli, Irak'ta karşılarına çıkan buhranın en başta kendilerini kaygılandırdığını vurguladı. Özellikle son birkaç aydır Irak'la yaşanan sürtüşmelerin geri dönüşü zor bir sürece kapı araladığını dile getiren Bahçeli, hemen hemen bütün siyasi grupları içeren Irak hükümetindeki derin yarılmalar ve çatlakların bu ülkenin toprak bütünlüğünü de tehlikeye soktuğuna dikkat çekti.

Bahçeli, şunları söyledi: "Sorunlar bitmediği takdirde ise, peşmergenin önümüzdeki Eylül ayında bağımsızlığını ilan edeceği anlaşılmaktadır. Bize göre Irak'taki temel sorunlardan birisi, bölgesel federasyon kurulma hakkının anayasada tanınmış olmasıdır. Buna AK Parti zihniyeti ne yazık ki ilgisiz kalmış, Duhok, Erbil ve Süleymaniye şehirlerini kapsayan ilk federal yönetim geçmişte kurularak adına Kürdistan denilmiştir. Bu durum karşısında ise sayıları 200 bin civarında bulunan Türkmen kardeşlerimiz yaşadıkları Erbil'de azınlık statüsüne indirilmiş, kurulan federal parlamento ve hükümette göstermelik birkaç sandalyeyle avutulmuştur. AK Parti hükümeti, 2008 yılına kadar bütün siyasi ilişkilerini merkezi hükümetle yürüterek, Kuzey Irak yönetimini meşru bir idare olarak görmemiştir. Ancak bu karardan kısa zamanda vazgeçilerek, peşmerge muhatap kabul etmiş, Erbil'e yanlış bir yaklaşımla konsolosluk açmıştır."

AK Parti hükümetinin Gazze'yle ilgili hassasiyetinin, komşu ülkelerdeki muhaliflere sergilediği ilginin birazını Türkmenlere de göstermesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, "Suriye'deki yönetimi devirmek için muhaliflere kucak açan ve İstanbul'da konferanslar düzenleyen iktidarın Irak'ta yaşayan Türkmenleri de toplayarak müşterek bir eylem planı hazırlaması ve seslerini dünyaya duyurması bizim en içten dileğimizdir. Türkmen kentlerine mutlaka sahip çıkılmalı, Türkmen girişimciler desteklenmeli ve işadamlarımız Türkmenleri yatırımlarında gözetmeli ve ayrıcalıklı bir yer vermelidir. Şu da unutulmasın ki, tarihi Türkmen kentleri olan, başta Kerkük, Musul, Telafer olma üzere, buradaki soydaşlarımızı kimse ezemeyecek ve bitiremeyecektir. Muhataplarını ve peşmergeyi uyarmak isterim ki; Türkmen varlığı bizim gözbebeğimiz olup, yapılan hainlikleri ve zalimlikler asla aklımızdan çıkarmayız ve affetmeyiz. Türkmen'e uzatılan ve kalkan eli de yeri ve zamanı gelince inşallah kırar ve sahiplerinin yüzüne çarparız." ifadelerini kullandı.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber