Adalet Bakanlığı, Cumhuriyet'in ilk yıllarında çiftçilerin yazın hasat mevsiminde mahkemelere gelip gitmelerindeki zorluk sebebiyle başlatılan 45 günlük adli tatil uygulamasını değiştiriyor.

Yargı mensuplarının her yıl 20 Temmuz ile 6 Eylül arasında toplu olarak izin yaptığı 45 günlük adli tatil süresi kısaltılacak.

Adalet Bakanlığı, 1920'li yıllarda çiftçi ve köylülerin yazın hasat mevsiminde mahkemelere gelip gitmelerindeki zorluk sebebiyle başlatılan adli tatil uygulamasının değiştirilmesini gündemine aldı. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, adli tatilin başlatılmasına gerekçe olan tarım toplumu şartlarının artık ortadan kalktığına işaret ederek, adli tatil uygulamasının kaldırılabileceğini ya da bu sürenin kısaltılabileceğini söyledi. Adli tatilin başlamasından önce ve bitmesinden sonra 1'er hafta süresince de davaların görülemediğini belirten Bakan Çiçek, fiilen tatilin 2 aya çıktığını dile getirerek ?Bu kadar uzun tatil hiçbir Avrupa ülkesinde yapılmıyor. Bakanlık olarak bu konuda değişiklik yapmayı düşünüyoruz.? dedi.

Adalet Bakanı, adli tatille ilgili değişiklik yapılması konusunda iki ayrı görüşü tartıştıklarını vurgulayarak şöyle konuştu: ?Bu görüşlerden birincisi adli tatilin tamamen kaldırılması. Bu durumda diğer kamu görevlileri gibi hakim ve savcılar da yıllık izinlerini parça parça farklı zamanlarda kullanabilirler. Ancak yargıda kararların genellikle kurullar tarafından alınması nedeniyle izinlerin farklı zamanlarda kullanılmasının zorluk yaratacağı noktasında haklı itirazlar var. Diğer bir görüş ise 45 günlük sürenin kısaltılarak 30 güne çekilmesi. Bu öneriye kimse itiraz etmiyor. Bir yasal düzenleme yapılarak önümüzdeki yıllarda daha kısa süreli adli tatil uygulamasına başlanabilir.?

Adli tatil sırasında nöbetçi mahkemelerin çalışmasına rağmen duruşmaların tatil sonrasına bırakılması sebebiyle zaten ağır işleyen yargının daha da yavaşladığı ve adaletin tatile çıktığı görüntüsüne yol açıldığı eleştirileri yapılıyor. Avukatlar davaların uzamasına yol açtığı gerekçesiyle adli tatil uygulamasına karşı çıkarken, bazı hakim ve savcılar yargının yoğun iş yükü altında yorulan yargı mensuplarının böyle bir tatile ihtiyaç duyduğunu savunuyor. İstanbul Barosu avukatlarından Abdülvahap Akboğa, adli tatil uygulamasının başlatılmasına gerekçe olan ekonomik ve sosyal şartların değiştiğine dikkat çekerek, fiilen iki ayı bulan ve adalette gecikmeye yol açan 45 günlük tatilin kaldırılması gerektiğini savundu. ?Geciken adalet, adalet değildir' ilkesini hatırlatan Akboğa, tatil dışında yılbaşında da dosya devir işlemleri sebebiyle 20 gün kadar duruşmalara ara verildiğini ve davaların uzun süre sonuçlanmadığını dile getirdi.

Yasa gereği her yıl 20 Temmuz'da başlayan ve 6 Eylül'de yeni adli yılın açılışıyla sona eren adli tatil süresinde adliyelerde görev yapan nöbetçi mahkemeler, tutuklusu olan ve acil nitelik taşıyan davalara bakmaya devam ediyor. Danıştay, Yargıtay, Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nde de nöbetçi heyetler görev yapıyor. Yüksek mahkemelerde görev yapan nöbetçi heyetler acil işlere bakarken Danıştay'da görev yapan nöbetçi heyet yürütmeyi durdurma istemlerini karara bağlarken, esasa ilişkin karar vererek davaları sonuçlandıramıyor. Yargıtay'daki nöbetçi ceza dairesi ise tutuklu sanıklara ilişkin dosyaları ele alıyor. Anayasa Mahkemesi ve Devlet Güvenlik mahkemeleri adli tatil kapsamında bulunmamasına karşılık bu mahkemelerde görev yapanlar da genellikle yıllık izinlerini bu dönemde kullandığı için iş yoğunluğu azalıyor.

zaman