Emekli aylıklarından vergi kesintisi olmayacak
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, emekli aylıklarından vergi kesilmesi gibi çeşitli taleplerin kendilerine geldiğini bildirerek, ''Ama bunlar bizim hiç itibar etmediğimiz, hiç tartışmaya bile açmadığımız hususlardır'' dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda, bugün başlayan Emekliler Günü ve
Haftası dolayısıyla, emekli dernekleri temsilcilerinin de katıldığı bir etkinlik
düzenlendi.
Başesgioğlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon 200 bin
emekli bulunduğunu belirterek, bunun, birçok ülkenin nüfusundan daha fazla olduğuna
dikkati çekti. Her yıl 350-400 bin kişinin emekli olduğunu kaydeden Başesgioğlu,
bunun çok önemli bir rakam olduğunu ve Türkiye'yi, gelecek için birtakım tedbirler
almaya sevk ettiğini ifade etti. Türkiye'de her 1.6 çalışana karşılık 1 emekli
düştüğünü, bunun dünyadaki standardının ise 4 çalışana karşı 1 emekli olduğunu
bildiren
Başesgioğlu, şöyle devam etti: ''Yani, 4 çalışanın 1 emekliyi finanse etmesi
gerekir. Bu denge bozulduğu sürece, sosyal güvenlik sistemini sürdürmek mümkün
olmaz,
sistem iflas eder. Bizim işgücündeki nüfusumuza baktığımız zaman, bu oranın
yeterli olduğunu görüyoruz. Yani 7 çalışanımıza 1 emekli görüyoruz. Bu, sosyal
güvenlik sistemini çok rahat çevirebilecek bir potansiyeldir. Ama sıkıntımız,
kayıtdışı istihdamın fazla olması ve bu işgücüne istihdam yaratma konusunda
ekonomimizin yeterli performansı göstermemesidir.''
Başesgioğlu, sosyal güvenlik reformuyla emeklilerin kazanılmış haklarında herhangi
bir gerilemenin söz konusu olmayacağını vurgulayarak, ''Doğrudur, emekli aylıklarından
vergi kesilmesi gibi çeşitli talepler gelmiştir. Ama bunlar bizim hiç itibar
etmediğimiz, hiç tartışmaya bile açmadığımız hususlardır'' dedi. Genel sağlık
sigortası ile birlikte, sağlık hizmetlerinin piyasalaştırılacağına, hastaların
müşteri olarak görüleceğine ilişkin eleştiriler bulunduğunu anımsatan Başesgioğlu,
sağlık hizmetinin,
sosyal devletin sunması gereken bir kamusal hizmet olduğunu belirtti. Bu hizmetin
sunucusunun kamu veya özel sektör olmasının bir farkı bulunmadığını dile getiren
Başesgioğlu, sağlık hizmeti sunan kurumların, hastaları ''meta'' olarak görmemeleri
gerektiğini vurguladı.
Başesgioğlu, ''Elbette, harcanan mesai karşılığında hak ettiği parayı, biz, sosyal güvenlik kuruluşu olarak öderiz ve ödemeye devam ediyoruz'' ifadesini kullandı.
-''SSK'LIYA AYRIM YAPILMASINA MÜSAADE ETMEYİZ''-
SSK hastanelerinin Sağlık Bakanlığı'na devrinin ardından, SSK'lıların sıkıntılarının kendilerine kadar ulaştığını kaydeden Başesgioğlu, şunları söyledi: ''Biz, SSK'lı vatandaşlarımızın, hiçbir yerde, kamuda, özelde ikinci sınıf vatandaş olarak görülmesine asla müsaade etmeyiz. Onlara bir ayrımcılık yapılmasına, asla müsaade etmeyiz. Bu, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensupları açısından da aynı şekildedir. Bizim amacımız, statüsü ne olursa olsun, bütün vatandaşlarımıza, eşit ve adil hizmet ulaştırmaktır. Hastaneler gitse bile, sigortalılarımız, bizim büyük ailemizin birer üyesidir. Onları hastanelerde, eczanelerde takip edeceğiz. Kendilerine yapılan her türlü haksızlığın karşısında olacağız. Çünkü onlara yapılan her türlü sağlık harcamasının bedelini ödüyoruz. Kimse SSK'lıyı, Bağ-Kur'luyu bedava muayene etmiyor. Onların parasını ödüyoruz.''