Konuşturan 6 Haziran

İzmir'de, bindiği belediye otobüsünde aynı anda kalp krizi ve beyin kanaması geçiren 78 yaşındaki Ahmet Pekcan, felç kalarak konuşabilme ve yürüyebilme yeteneğini kaybetti.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 13 Haziran 2012 09:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

İzmir'de, bindiği belediye otobüsünde aynı anda kalp krizi ve beyin kanaması geçiren 78 yaşındaki Ahmet Pekcan, felç kalarak konuşabilme ve yürüyebilme yeteneğini kaybetti. 2009 yılının 6 Haziran günü yaşanan olayın ardından yatağa mahkum kalan Pekcan, aradan geçen 3 yıl sonra yine Haziran ayının 6'sında ilk cümlelerini kurmaya başladı.

İzmir'de ikamet eden 78 yaşındaki Ahmet Pekcan, doktorların kendisi için yürüyemez ve konuşamaz dediği teşhisin ilk basamağını geride bırakmayı başardı. 2009 yılının Haziran ayının 6'sında eşi Nazik Pekcan ile birlikte oğlunu ziyarete gitmek amacıyla belediye otobüsüne binen Pekcan, kısa süre sonra fenalaştığını ve otobüsten inmek istediğini söyledi. Eşi tarafından hastaneye kaldırılan Ahmet Pekcan, kalp krizi ve arkasından beyin kanaması geçirdiği tespiti ile yoğun bakıma alındı. Yaklaşık iki hafta yoğun bakımda kaldıktan sonra vücudunun belden aşağısı tutmayan Ahmet Pekcan, hastaneden felçli olarak konuşabilme yetisini kaybederek taburcu oldu.

HASTALIKLAR PEŞİNİ BIRAKMADI

Gün ışığını sadece muayene kontrollerinde gören Ahmet Pekcan'ın talihsizlikler peşini bırakmadı. Felçli vücudunun bir yıl arayla parkinson ve epilepsi hastalıkları ile tanışan Ahmet Pekcan'ın 48 yıllık hayat arkadaşı Nazik Pekcan, yaşadıkları olaylara bağlı olarak eşinin tek kelime etmediğini ifade etmediğini açıklayarak; ?Belden aşağısı tutmuyor. Krize bağlı felç kaldı. Eller kıpırdıyordu sadece ayakları oynamıyordu. 3 yıldır bu şekilde yatalak olarak yaşıyor? dedi.

6 HAZİRAN'DA ZATÜRRE İLE GELEN İLK CÜMLE

Sağlığında eşinin gençlere taş çıkartan bir enerjiye sahip biri olduğunu ifade eden 66 yaşındaki Nazik Pekcan, şunları söyledi: ?48 yıldır evliyiz. Kendisi hep; ?Ben geziyorum, koşturuyorum. Benim yaşımdakiler sokakta gezemiyor' diye atıflarda bulunurdu hep. En son hastaneye zatürre şikayetiyle gittik. Oradaki tedavimiz bittikten sonra hastane odasına yanına geldim ve her zamanki gibi kendisine; ?Nasılsın' diye soru yönelttim O da bana ?İyiyim Allah'a şükür' diye cevap verdi. Cümle kurmaya başlamıştı. Oradaki refakatçiler ve hastalar dahil büyük bir şok yaşadık. Önce inanamadım. Doktorlar ömrünün bu şekilde devam edeceğini söylemişti ama aradan 3 yıl geçti ve aynı gün konuşmaya başladı. Bu Allah'ın bir gücü. Hiç umut etmezdim. Hepimiz çocuklarım komşularım gören herkes şokta. Şimdiden sonra artık ayağa kalkacağı yönünde inancım var?

Eşi ile tekrar eski günleri yaşamanın umudunu taşıdığını anlatan Nazik Pekcan, hastalıklarda sevginin gücünün unutulmaması gerektiğini hatırlatarak sözlerini şöyle sürdürdü: ?Benim için hiç de zor gelmiyor. Ben dört duvarın içinde kaldım ama hiç de şikayet etmiyorum. Zaman zaman konuşurduk kendi aramızda ?Bana bir şey olsa ben sana bakarım' derdik.Geceleri de yanındaki koltukta yatıyorum. Tek onun yüzünü göreyim diye. Ayaklanırsa ilk yapacağımız şey hacca gitmek olacak. Allah'ım o günleri göstersin yeter. Allah'ın günleri çok. Herşey Allah'dan tabii. Ne yazdıysa onu yaşamak zorundayız.Buradan hastaları olan herkese sesleniyorum, hastalarına zoraki değil sevgi ile baksınlar. Sevgiyle baktıkları zaman ancak kazanabilirler."

AMBULANS VE AKÜLÜ ARAÇ İSTEĞİ

Emekli maaşları ile hayatlarını idame ettirmeye çalıştıklarını belirten Nazik Pekcan, evde bakım hizmetinden yararlanmadıklarını üstelik hastane ve ev arasında giden zamanda maddiyata dayalı külfetli zamanlar yaşadıklarını belirtti. Özellikle hastane dönüşlerinde ambulans sıkıntısı yaşadıklarını kaydeden Nazik Pekcan, yetkililerden bir ambulans ve akülü araç isteği olduğunu anlattı. Ambulans sıkıntısı olduğunu anlatan Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Geliyor ambulans bizi almaya ama eve bırakılmıyoruz. Taksicilere söylüyoruz zaman zaman ama her daim uygun olmuyor tabi. Hastaneye sık sık gidiyoruz. Benim gibi bu sıkıntıları yaşayanlara bir ambulansı çok görmesinler. Nasıl evden alınıyorsa geri de göndersinler. 3 yıldır ne yaşadığımı bir Allah bir de ben bilirim. Eşimi kaldırmaktan çevirmekten belim sakat oldu, ayaklarımda uyuşma var. Yetkililerden bizim gibi hastaları olanlara kolaylık sağlamalarını istiyoruz.En azından eve dönüşlerde ambulans bizleri evimize bırakabilir.Ayrıca, bir akülü aracımız olursa onu rahatlıkla gezdirebilirim. Gün yüzünü sadece hastaneye giderken görmemiş olur.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber