Haftalık ders saatlerinin arttırılmasının değerlendirmesi

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Haziran 2012 09:00, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Öncelikle neden arttırıldı onu irdelemeye çalışalım. Sayın bakanın söylemiyle analiz edilen 43 ülkeye göre bizim öğrencilerimiz 8 yılda daha az saat yaklaşık (674 saat) eksik ders gördüklerinden.

Sayın bakan bu gerekçeyi ortaya koyuyor. Gerekçeler elbet ki önemlidir. Fakat gerçekler daha önemlidir. Bu gerçekler de bizim ülke gerçeklerimizdir.

Çizelgelere baktığımızda geçmişte var olan 30 saatlik dilimde pek bir değişiklik yok. Fakat buna ilaveten aynı günde yapılması öngörülen 8 saatlik seçmeli ders var. Bu çizelgelerde eklenen saatlerin seçmeli derslerden oluştuğunu söylersek yalan söylemiş olmayız.

Sayın bakan seçmeli ders uygulamasına geçeceklerini defaten duyurmuştu. Bunun için bu dersler nereye konulabilirdi? İki alternatif vardı ortada.

Birincisi: x,y,z derslerinden saat düşürülecek seçmeli ders konulacak

İkincisi: ders saati eklenecek.

İkincisi seçildi çünkü branş derslerinden kırpma yapılsa daha büyük tepki olacak ve bu tepki de özellikle eğitimcilerden ve siyasetçilerden gelecekti. Çünkü Türkçe'de saat kırpıp yaşayan diller ve lehçeler dersi açsanız olmaz, Matematik'ten kırpıp başka ders açsanız olmaz.

Atama bekleyen öğretmenler de tepki göstereceklerdi bu duruma.

Evet ders saatleri artsın kabulüz fakat şimdi zamanı değil. Önce fiziki alt yapıyı tamamlayalım, okulları gerçekten sevilen, zevk ve şevkle gidilen kurumlar yapalım ondan sonra arttıralım saati.

Bu cümlelere atama bekleyen, ekmek bekleyen öğretmenler belki tepki gösterecekler fakat asıl tepki veliden gelecek ve suskun olan bu kesim iş başa düşünce anlayacak sorunun büyüklüğünü.

Bugün 2500'ün üstünde okulu olan İstanbul'un yarıdan fazlası ANORMAL(ikili) eğitim yaparken, üstelik daha bu yıl tekli eğitim yapmakta iken 4+4 ile beraber bir çok okul daha anormal eğitime geçmişken ders saatini arttırmak doğru değildir.

Neden ANORMAL eğitim dedim açıklayayım. Yılların İlçe Milli Eğitim Müdürü sayın Celal Yılmaz GÜLTEKİN eğitimle ilgili kürsülerden yaptığı bir çok toplantıda ?bizde iki türlü eğitim var birisi öğrencinin saat:09-15 okulda olduğu Normal eğitim diğeri de sabahçı-öğlenci gidilen (araya izleyici sesi gelir ve ikili eğitim sözleri mırıldanılır) yok yok ikili değil ANORMAL eğitim. Evet ikili eğitimi anormal olarak tanımlar yılların tecrübesi. (Bu sözler söylenirken 4+4 gündemde bile değildi)

Şimdi düşünün çocuk sabahın köründe kalkacak ve 8 ders saati okulda kalacak. Onlar gidecek öğlenci öğrenciler yani minikler gelecekler ve akşamın karanlığında çıkacaklar okuldan. Sizce mantıklı mı bu durum?

Evet biz daha fazla ders yapalım ama öncelikle ANORMAL eğitimden kurtulalım ve tüm okulları normal eğitime geçirelim. O zaman çocuk da öğretmen de 08-17 kalsın okulda. Dersten sonra sportif, sanatsal, kültürel faaliyetler yapalım okullarımızda. Önce bu imkanları sağlayalım ondan sonra arttıralım bu saatleri.

O zaman okul sayısı da derslik sayısı da artacak ve atanamayan öğretmenlerimizin daha fazlası girecek sisteme.

Biz önceliklerimizi tespitte hata yapıyoruz zaten. Bizim önceliğimiz fırsat eşitliği olmalıyken, bunun için paralar harcamamız gerekirken milyarlarca doları A,B,F projelerine yatırıyoruz maalesef.

Nasıl sağlanır fırsat eşitliği;

Öğretmen istihdamında tüm okullar eşit olduğunda,

Özel okullarda olan imkanlar tüm devlet okullarında da var olduğunda,

Sınıf mevcutları her okulda 25-30'lara indiğinde

?

Sağlanır fırsat eşitliği.

Yoksa biz kısır döngüde başarılı okulun üniversiteye katkı puanı ile başarısızın ki aynı mı olsun? Farklı mı olsun tartışır dururuz daha yıllarca.

Ders saatleri bu yıl 5.sınıflarda arttı. Bunu düzenleyenler ülke gerçeklerini düşünmediler dedik ya devam edelim örneklemeye:

Söylendiği gibi giriş saatleri (derse başlama) değişmeyecekse bitiş saati mutlaka değişecektir. Yani 1,2,3,4. Sınıf öğrencisi şu anda 17.40'da çıkıyorsa 2012-2013'te 19.20'de çıkacaklardır. Bunun yazı var, kışı var? Yaşadım biliyorum ve yetkililere soruyorum kış günü 17.30'da havanın karardığı günlerde elektrikler kesilirse çocuğu nasıl çıkaracaksınız 19.20'de okuldan? Nasıl teslim edeceksiniz veliye? Yanlız giden çocuk karanlık sokaklarda nasıl bulacak evini? Nasıl gidecek güvenle? Çünkü yürüyerek geleni var servise bineni var.

İşte bu noktada servis deyince yapılan daha doğrusu hesaplanmayan bir hususa daha değinelim. 2012-2013'te 5,6,7,8. sınıfta okuyacak çocukları devlet alır ve aynı saatte okula taşırsa( taşımalı eğitime tabi olanlar) yada servis böyle getirirse; 5.sınıfın çıkışı 7 yada 8 ders saatiyle bitecek, 6,7,8.sınıfınki ise 6 ders saatiyle ( çünkü onlar eski çizelgeye tabi). İki kez mi servis yapılacak yoksa 6,7,8, ler mi bekletilecek 5.sınıflar çıksınlar diye?

Bu durum gelecek yıllarda da aynı olacak çünkü her sınıfın günlük ders saati eşit değil çizelgelere göre?

Bu çizelgeler göstermektedir ki; sadece bürokrat olarak, sadece akademisyen olarak iş yapılamaz eğitimde. Eğitimde iş yapmak için işin mutfağından gelmek lazım. Korkmamak cesur olmak, doğru bildiğini söyleyebilmek lazım. İşin mutfağından geleceksin oturup tartışacaksın nihayet akademisyenlerle de istişare edip nihai kararı vereceksin. Bu nihai karar senin gerekçeni değil ülkenin gerçeğini yansıtacak büyük oranda. Bir yandan 4+4 ile okulları ikili eğitime çevirip daha sonra ders saatlerini arttırırsanız yanlış yaparsınız.

Evet 43 ülkeyi araştırmışsınızdır doğrudur ve belki de vardır günde 8 saat ders yapanları. Peki bu ülkelerin kaç tanesinde okulların çoğunluğu ikili eğitim yapıyor? Kaç tanesinin fiziki yapısı bizden daha kötü?

Ve yine soruyorum onlarda bu şartlar daha iyi olduğu halde kaç tanesi tüm öğrencilerine tablet dağıtıyor ve kaç tanesi tüm sınıflarına etkileşimli tahta koymuş?

Madem bu kadar önemli 4+4 bu işin yaratacağı öğretmen açığı dahi sizin almayı düşündüğünüz 40binden fazla iken nasıl sağlıklı eğitim öğretim yapacaksınız? Fırsat eşitliğini ücretli öğretmenlerle mi sağlayacaksınız?

Saygılarımla?

Maksut BALMUK

Eğitim Yöneticisi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber