İrtica gerekçesiyle atılan astsubay, geriye dönük haklarını alamıyor

Yüksek Askeri Şura (YAŞ) tarafından 25 yıl önce irtica gerekçesiyle görevine son verilen Astsubay Mustafa Akyol, haklarını geri almak için mahkeme mahkeme dolaşıyor.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 02 Temmuz 2012 14:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Referandum süreciyle iade-i itibarı yapılan Akyol'un, geriye dönük haklarını almak için açtığı dava Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) reddedilirken yargılama giderlerini de ödemesine karar verildi. Haklı mücadelesini sürdüreceğini belirten Akyol, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuracağını dile getirdi. Akyol'un avukatı İsmail Hakkı Küçük ise, "Referandumla milletin ortaya koyduğu iradenin gereğini, yasama organları yerine getirmiyor. AYİM, emir komuta zinciri içinde işleyen bir kurum. Onlar, bu insanları daha önce mağdur ettiği gibi, 'Daha nasıl mağdur edebiliriz?' anlayışıyla hareket ediyor." dedi.

Mustafa Akyol, 1980 yılında astsubay olarak göreve başladı. Yedi yılın sonunda YAŞ kararıyla irtica sebebiyle ordudan uzaklaştırıldı. İki yıl işsiz kaldı. Olayın şokunu uzun süre üzerinden atamadı. Daha sonra çeşitli işlerde çalıştı. TBMM'den geçen kanunla Türk Silahlı Kuvvetleri'nden irticai ve siyasi sebeplerle YAŞ kararıyla çıkarılan askeri personele özlük hakları iade edildi. İade-i itibarı yapıldı ve Milli Eğitim'de işe başladı. Geriye dönük maddi haklarını almak için AYİM'de dava açtı. Dava 3. Daire Başkanlığı'nda görüldü. Ancak 3. Daire Başkanlığı'ndan, "Getirilen bu haklar Kanun metninde ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Bununla birlikte söz konusu kanun, görev dışında geçirilen süreye ilişkin aylık ve diğer mali hakların ödenmesine yönelik bir düzenlemeye yer vermemiştir. Bu nedenle davacıya; Yüksek Askeri Şuba kararıyla TSK'dan ilişiğinin kesildiği tarihten, 9191 sayılı Kanunun geçici 32'nci maddesi hükümlerinden yararlandırılmasına karar verildiği tarihe kadar geçen döneme ilişkin, aylık ve diğer mali haklarının ödenmesinin mümkün olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.' denilerek davanın reddi yönünde karar çıktı. Kararı değerlendiren Astsubay Akyol, "Kanunda açıkça yazılı olmadığı için aleyhimize karar verildi. Devlet büyüklerimizden, çıkan yasaların içeriğinin değiştirilmesini bekliyoruz. Biz yasama organlarından, referandumda elde ettiğimiz hakların tam anlamıyla verilmesini talep ediyoruz." diyor.

Akyol'un Avukatı İsmail Hakkı Küçük ise yasal mevzuatın açık bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini belirterek, "Cuntacı zihniyetin hukuk dışı uygulamalarla mağdur ettiği insanların mağduriyetinin giderilmesi yönünde değişiklik yapıldı. Bu değişikliğin gereği yasal düzenlemeyi, yasama organımız halen yeterli düzeyde yapamamakta, bu mağduriyeti giderici adımları atmayı geciktirmekte. Aynı mağdur insanlar, idareye başvurduklarında ayrı bir mağduriyet yaşıyor, bunun maddi sıkıntıları kendilerine yansıyor. Mahkemeye gittiklerinde yine kapılar yüzlerine kapatılıp talepleri reddediliyor, ikinci bir mağduriyet yaşıyorlar. Bir de idare lehine vekalet ücreti ödemek zorunda kalıyorlar. İdare aynı zihniyet, bürokrasi aynı zihniyet, AYİM'deki yargı organındaki hakimlerin zihniyeti aynı zihniyet. Kötü niyetli uygulayıcılara fırsat vermemek için yasal mevzuat çalışması yapılmalı." diye konuşuyor.

1960 ve 1980 öncesi atılmalarda haksız olarak atılıp geri kabul edilenlerde idarenin atılmış oldukları dönemlerdeki tüm maaşlarını ödediğini belirten Avukat Küçük, "Şimdi idare yani Milli Savunma Bakanlığı kanunda yazmıyor diyerek maaş ödemesi yapmıyor. Bu da mağduriyeti kesinlikle gidermiyor. Hem haksız atıldıklarını kabul ediyor, Kanunla geri işe başlatıyor hem de arada geçen zamanı kanunda böyle birşey yazmıyor diyerek ücretini ödemem diyor. Mahkeme de kanunda yazmıyor bende vermem diyor." diyerek farklı uygulamaların olduğunun altını çiziyor. Avukat Küçük, İdare ve İş Hukuku'nda da işten atılanların haksız yere atıldığının ispatlanması durumunda boşta kaldığı dönemde maaşlarının ödenmesine yönelik çok sayıda kararın bulunduğunu hatırlatıyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber