Makam ile adliye arasında sıkışan başkanlar: İcraata vakit kalmıyor

Haber Giriş : 04 Ağustos 2005 07:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Türkiye'de en çok denetlenen kurumların başında belediyeler geliyor. Halka birinci dereceden hizmet götürmekle yükümlü başkanlar ise soruşturma ve teftişlerin hakkaniyet ölçülerinde yapılmadığını düşünüyor. Başkanlar, haklarında açılan davaların iş yapma şevklerini kırdığını belirtiyor.

İcraatları yüzünden sık sık soruşturma geçiren belediye başkanları makamları ile adliye arasında mekik dokuyor. Duruşma ve denetimlerin yoğunluğundan iş yapamaz hale geldiklerini iddia eden başkanlar, geçmişteki birçok teftişin siyasi baskıdan kaynakladığını belirtiyor. Müfettişlerin tutumundan da şikayet eden reislerin ortak derdini şu sözler anlatıyor: ?Bizi iş yapmak değil, müfettişlerin akıl almaz sorgulamaları ve adliye yolları yoruyor.?

Dört dönemdir Adana Büyükşehir Belediye başkanlığı yapan Aytaç Durak, bugüne kadar 300'ü aşkın soruşturma geçirmiş. Durak, ?Hakkımda açılan davaları 300'e kadar saymıştım. Artık saymıyorum.? diyor. İkinci kez seçilen CHP'li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, şikayetler üzerine 60'ı aşkın incelemeye muhatap olmuş. Üç dönemdir Tarsus Belediye başkanlığı yapan MHP'li Burhanettin Kocamaz, son 3 yılda 15 soruşturma geçirmiş. Kocamaz, belediyeden çıkarılan işçilerin tazminatlarına ilişkin açılan 250 dava ve tarım arazisi üzerine yapıldığı iddia edilen bir fabrika ile Tarsus İdman Yurdu'nda askerliğini yapmayan bir futbolcu konusunda da mahkemelik olmuş. Üçüncü kez seçilen İskenderun Belediye Başkanı Mete Aslan, hakkındaki şikayetler üzerine 20 soruşturma geçirmiş. Sorunun yasalardan kaynaklandığını ifade eden Aslan, netice alınmayan işlemlerde başkanların kamuoyu nezdinde ?yolsuzluk yapmış gibi' şüpheli duruma düştüğünü belirtiyor. Aslan, verilen bir dilekçe üzerine de her ay mal varlığının incelendiğini kaydediyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, bugüne kadar 500'ü aşkın soruşturma ve inceleme geçirmiş. Onlarca meseleden mahkemelik olmuş. Gökçek, 15 yıla yaklaşan görev süresinde yaşadığı bu tabloyu iktidarların siyasi baskılarına bağlıyor. AK Parti iktidarı öncesi hükümetlerin keyfi olarak müfettişleri belediyeye gönderdiğini iddia eden Gökçek, art niyet olmadıktan sonra denetlenmekten çekinmediklerini aktarıyor. Şimdiye kadar, 440 milyon liraya kiraya verilen bir dükkanın mukavelesini feshettiği gerekçesiyle açılan davada ?mahkeme kararına' uymamaktan 5 ay 25 gün cezaya mahkum edildiğini ifade eden Gökçek, sadece Ankara'nın amblemi konusunda 4 kez soruşturma geçirdiğini anlatıyor. Gökçek, ?Bir amblem konusunda insan 4 kez müfettiş soruşturması geçirir mi? Tabii ki her gün kontrolden geçmekten olumsuz yönde etkileniyoruz. Çalışmalarımızı engelliyor. En azından kafamızı meşgul ediyor. Vakit kaybına yol açıyor.? diyor. Gökçek, belediye hesap işlerini Sayıştay'ın, diğer icraatlarını İçişleri Bakanlığı'nın denetlemesini de bir çelişki olarak değerlendiriyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Celal Doğan da 3 dönemlik hizmet süresinde yakasını soruşturma, inceleme ve davalardan kurtaramayan isimlerden. Doğan bu noktadaki girişimlerin ?keyfi' mülahazalardan kaynaklandığını düşünüyor: ?Kemal Derviş, bakan olduktan sonra ilk Anadolu gezisini Gaziantep'e yaptı. Derviş'i Gaziantep'e getirdim diye soruşturma geçirdim. Tabii gelen müfettişler bunu açık açık söylemediler. Ama ben biliyordum.? Başkanların İçişleri Bakanlığı müfettişleri ile Sayıştay denetçilerine hesap vermekten yorulduğunu dile getiren Doğan bu konuda şunları söylüyor: ?Belediyeler elbette ki denetlenmeli. Fakat keyfiliğe dayalı olmasın. Bir Sayıştay, bir bakanlık müfettişleri geliyor. 10 defa muhasebe oluyorsunuz. Zaman kaybı oluyor. Kamuoyu nezdinde yıpranıyorsunuz. Şevk kırılınca performans düşüyor. Onlarca soruşturmanın hiçbirinden sonuç çıkmadı. Ama başını köşeye sıkıştırmak, rakip siyasilerin hoşuna gidiyor.?

Yeni yasada ?Performans Denetimi'ne göre başkanların mercek altına alındığına işaret eden Doğan, bunun sorunu kısmen çözebileceğini düşünüyor. Doğan, üç kez ihalesini yaptığı bir arsayı pahalı satıp belediyeyi kâra geçirdiği için soruşturma geçirdiğini anlatırken, ?Bana ?Niçin ilk ihalede arsayı satmadın?' diye sordular. Böyle şey olur mu? Denetim olmalı; ama müfettişler siyasiler adına hareket etmemeli.? diyor.

Türkiye'de üç türlü kamu görevlisi var ama sadece belediye başkanları hesap veriyor

Türkiye Belediyeler Birliği ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, oturdukları makamın dışarıdan göründüğü gibi rahat olmadığını ifade ediyor. Bıçak sırtında görev yaptıklarını savunan Durak'a göre Türkiye'de üç tür kamu görevlisi var: ?Ankara'dakiler, merkezi yönetimce atanan vali ve diğer bürokratlar ile halk tarafından seçilen belediye başkanları.? Ankara'daki kamu görevlilerinin şeklen bir kusur yapıp, amirlerinden uyarı almamak için çalıştığını ileri süren Durak, ?Yıllık işler yapılmış yapılmamış; umurlarında değil. Hizmetin süreci ile uygulanması arasında ilgi ve kaygıları yoktur.? diyor. Taşradaki memurları ifade ettiği kategoriden ayrı tutan Aytaç Durak, bu kesimin az da olsa halkın içine girdiğini; fakat yine de ?bir yanlış yapmamak' için risk almaktan kaçındığını öne sürüyor. Bu gruptakileri ?kusursuz iş yapmak için itina gösterirler' şeklinde değerlendiren Durak, bunların da sonuçta halka verecekleri bir hesapları olmadığına vurgu yapıyor.

?Üçüncü tip kamu görevlisi' olarak nitelendirdiği belediye başkanlarının sürekli halkın içinde yer aldığını ve bunların hesap vermek zorunda kaldığını dile getiren Durak, ?Belediye reisleri hizmetlerin hızlı, kaliteli ve bir an önce bitirilmesinden yanadır.? yorumunu yapıyor. Projeleri yürütürken çoğu zaman yasalarla karşı karşıya kaldıklarını vurgulayan Durak, vatandaş yararına olabilecek bir işte bazen kanuni sınırları zorlamak durumunda kaldıklarının altını çiziyor.

Belediyede her zaman müfettiş var

Durak şöyle devam ediyor: ?Belediye başkanı yola çıkarken yasa, genelge deyip, el attığı işi geciktiremez. Çoğu kez kanuni çerçeveleri zorlar. Bunun sonucunda yüzlerce kez soruşturma ve inceleme geçirir. Mahkemelere ?gel-git' yapar. Ne zaman belediyemize gelseniz müfettiş görürsünüz.?

Aytaç Durak, basında başkanlar aleyhine çıkan haberlerin de delil kabul edilmesinden şikayetçi: ?Hemen her gün başkanlar aleyhine gazetelerde haber çıkar. Kalemi eline alan birtakım iddialar ortaya atar. Devletin savcıları ve idarenin müfettişleri de bu yazıları gördükleri zaman, hakkımızda soruşturma açıyor. Ben 300'ü geçtikten sonra, geçirdiğim soruşturma ve incelemeleri saymaz oldum. Çünkü her gün müfettiş, muhakkik. Peki vali veya müdürlerin aleyhinde bu kadar haber çıkıyor mu? Onlar da bizim kadar teftişten geçiyor mu??

Adana'da 20 yıla yaklaşan belediye başkanlığı döneminde hakkında açılan davaların sadece birinden 5 ay 5 gün ceza aldığına dikkat çeken Durak, dosya konusunu, ?Memurlara yaptırılması gereken bir işi yüksek tahsilli, işçi statüsündeki personele yaptırmak.? şeklinde açıklıyor. En son otobüs alımından Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin kendisi hakkında 11 ay ceza verdiğini belirten Durak, Yargıtay Yüksek Kurulu'nun ise bu kararı iptal ettiğini bildiriyor. Durak, soruşturma, inceleme ve dava konusu olan hususların önemli bir kısmının başkanların siyasi kimliğinden kaynaklandığını iddia ediyor. Son seçimleri 23 adaya karşı kazandığını ifade eden Durak, bu kadar istenen bir makamın muhaliflerinin de çok olabileceğini dile getiriyor.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber