Komutan'dan üç önemli mesaj
1 - Ordu üzerinde sivil kontrol, evrensel bir değer. TSK'nın yasalara uyumu
denetlenmektedir
2 - Rönesans kadar önemli olan Cumhuriyet'in kuruluşuna askerlerimiz öncülük
etmiştir
3 - Avrupa Birliği, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin toplumsal rolünü tam olarak
algılayamadı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK)
ulusuyla çok özel bağları bulunduğunu, ancak "ordu üzerinde sivil kontrol
ilkesi"nin "evrensel bir değer" olduğunu söyledi.
Genelkurmay Başkanlığı'nda dün düzenlenen törenle, Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Fevzi Türkeri'ye
TSK Şeref Madalyası, orgeneraller Ergin Saygun, Aydoğan Babaoğlu ile Oramiral
Metin Ataç'a da TSK Üstün Hizmet Madalyası verildi.
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün de katıldığı törende yaptığı konuşmayla, ordu üzerinde sivil otorite denetiminden söz eden ilk Genelkurmay Başkanı olan Özkök, "TSK, ulusun yaşadığı toplumsal gelişim ve değişimde çok önemli bir rol oynamıştır" dedi.
'Halis millilik'
Özkök, TSK'nın farkını şu sözlerle anlattı: "TSK'yı güçlü kılan birinci
özelliği; Atatürk'ün deyişiyle 'halis millilik' vasfıdır. Bu özellik TSK'yı
diğer ülkelerin silahlı kuvvetlerinden farklı kılmaktadır. Nitekim toplumla
ordu arasındaki bağı koparmanın uluslara nelere mal olabileceğini son yıllarda
çevremizde yaşanan acı olaylar sonucunda açıkça gördük. Bu sebeple TSK'nın bu
özelliğinin titizlikle korunması ülkemizin bekası açısından hayati önem taşımaktadır.
'Liyakat esastır'
İkinci özellik; TSK'da liyakati esas alan 'meritokratik' yönetim anlayışıdır.
Anadolu'nun herhangi bir köşesinde yaşayan bir Türk genci, ailesinde asker olmasa
dahi bu mesleği seçtiği takdirde kendi iradesi ve çabasıyla en üst makama kadar
yükselebilir. TSK'da kimse için kültürel ve coğrafi ayrımcılık yapılmaz."
'TSK'yı anlamıyorlar'
"Ekonomik bakımdan gelişmiş ve modern silahlı kuvvetlerine sahip olmalarına
rağmen, bazı ülkelerin bizdekinden farklı olarak kendi geçmişlerinde çeşitli
şekillerde ulus-ordu ilişkilerinde büyük problemler yaşadıklarını görüyoruz.
Bu durum, ülkelerin silahlı kuvvetler kavramına önyargı, korku ve kuşkuyla karışık
bir açıdan bakmalarına sebep olmaktadır. Bu da, AB'ye giriş sürecinde olduğumuz
dönemde bu ülkelerin TSK'nın rolünü ve önemini tam olarak algılayamamalarına
sebep olmaktadır. Bir meseleyi daha iyi anlayabilmenin yolu empati yapabilmektir."
'Türk rönesansı'
"Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı aristokrasisi işgalci güçlere karşı
çaresizlik içinde bunalırken, askerler Anadolu'da halkla beraber ülkenin kurtuluşu
için çalışıyordu. Nitekim bu kadro önce ülkeyi kurtarmış, bilahare de saltanat
ve hilafete dayalı düzeni yıkarak halka dayanan yepyeni ve modern bir sisteme
geçişi sağlamıştır. Bu durum, Ortaçağ'da batının yaşadığı rönesans kadar önemli
bir olaydır ve bu değişime asker öncülük etmiştir. Türk Ulusu'nun TSK'ya karşı
duyduğu güvenin ve saygının temelinde bu yatmaktadır. Bu durum doğal olarak,
bazı çevrelerin iddia ettikleri gibi her ülke için standart bir ulus-ordu ilişkisini
bizde farklı kılmaktadır. Bunun sonucu olarak bu ilişkinin şekli, yöntemi ve
derecesi de, toplumun özel şartlarına göre değişmektedir."
'Sivil kontrol'
"Ancak her modern toplumda olduğu gibi, TSK'nın görev ve işlevleri bizde
de yasalarla belirlenmiştir ve TSK'nın yasalara uyumu denetlenmektedir. Öte
yandan, Türkiye Cumhuriyeti'nde bütün yasalar halkın seçtiği temsilciler tarafından
yapıldığından dolayı, ülkemizdeki durum, günümüzde evrensel bir değer olarak
kabul edilen 'ordu üzerinde sivil kontrol' ilkesiyle çelişmemekte, aksine örtüşmektedir.
Ülkemizdeki tek fark, ulus - ordu ilişkisidir."
En önemli sorun bölücülük
Konuşmasında "irticai tehdit" değerlendirmesi yapmayan Orgeneral Özkök, Türkiye'nin karşısında bulunduğu en önemli sorununun "bölücü terör" olduğunu vurguladı. Özkök, "20 yıldır terörle mücedele, TSK ağırlıklı yapılmaktadır. Bölücü terörle mücadele, topyekûn hareket edilmesini gerekli kılmaktadır. TSK'nın hedefi, terör örgütünün yanlış ve habis politik hedefini ve bu hedefe ulaşmak için uyguladığı terör eylemlerini terk ederek, kanunlara ve ulusun merhametine ram olmasını sağlamaktır" diye konuştu.
milliyet