Nazmi Güzel hakkındaki iddiaları cevapladı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 29 Eylül 2005 00:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Memurlar Net'de 26.09.2005 tarihinde Uzman _ank rumuzu ile yapılan eleştiri, iddia ve hakaretlere karşı yargı sürecini başlatan Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı
Nazmi Güzel, iddia sahibine ise, "Hodri meydan!..." dedi.

NAZMİ GÜZEL'DEN HODRİ MEYDAN

Uzman ank rumuzunu kullanarak ismini gizleme yolunu seçen kişi, her kimse; hakkında yasal süreci başlattık. Bu konuda Türk Adaleti doğru kararını verecek akla kara inşallah ortaya çıktığı gibi, ekilen de Adaletten biçilecektir.

Kim olduğun hakkında bilgim yok. Kaç yıllık memursun, onu da bilmiyorum. Yanlış rol üstlenerek, yanlış paçadan tutmuşun. Ama sana bir şartım var dostum; ben kamuda en son orta kademe yönetici maaşı aldım. Dört yıldır sendikadan maaş almaktayım. 285 kişilik bir kooperatifin başkanlığını yaptım. 2 dönem dernek Başkanlığı yaptım ve iddia ediyorsun ki "trilyonluk mal varlığı var." Gel hiç saklanma, ortaya çık; benim, eşimin ve çocuğumun üzerinde her ne varsa tüm varlığımı ve bankadaki kredi borçlarımla birlikte dünya alem şahit olsun ki; senin mal varlığınla değişmeye hazırım. Bu teklife yüreğinin yetmesini dilerim. İddialarının doğruluğuna kendi dışındakileri de inandırma çabasından kendini kurtarmak suretiyle sana eline geçirdiğin bir fırsat değerlendirmeni tavsiye ediyorum ve teklifimi gözden geçirmeni ganimet saymanı diliyorum.

Söz konusu ettiğin kooperatifin mağduru olduğunu söylüyorsun. Maden mağdursun, hakkını neden aramadın?

Gayem-91 Konut Yapı Kooperatifi Sincan 2 no.lu Gecekondu Önleme Bölgesinde, yani, 10 bin konutluk bir bölgede bulunmaktadır. Mevkisi Saraycık diye geçer. Bu kooperatifin eseri olan konutların kalitesini ölçmek istiyorsan; Sincan emlakçılarına başvur, sana değerini söylesinler.

Ayrıca, hiç de mütevazi konuşmayacağım ki; o Nazmi Güzel'in ve ekibinin bir başarısıdır. Nazmi Güzel nefsi bu eserle test edilmiş ve hamd olsun başarıyla çıkmıştır. Senin için o teklifim geçerli. Köyümdeki villayı da dahil ediyorum. Çık ortaya ki, insanlar Türk toplumunun arasında dolaşan ve görevi gereği yüzünü maskeleyen bulandırıcıları bir güzel tanısınlar.

Askeriyenin hurdaya çıkardığı jipin aslını söylemiyorsun ve sadece 4x4 diye ifadelendiriyorsun. Kaldı ki, şu an böyle bir jip elimde yok. Bu da mahkemede hesaplaşacağımız bir konu.

Nazmi Güzel'in sendikacılığına gelince; benim sendikacılığıma ancak bulandırıcılıktan geçinme çabasındakiler dil uzatır. Çünkü, şahsımın doğruluk anlayışı bellidir. Nazmi Güzel'in sendikacılığını Türk Ulaşım-Sen ve Türkiye Kamu-Sen teşkilatı bilir. KESK ve MEM-SEN de bilir. Kamu İşveren Kurulu da bilir. Hizmet kolumuzda yetkili herkes de çok iyi bilir. Adalet ve eşitlik kavgacılarının kaderidir ki; sevenimizde, sevmeyenimizde çoktur ama, dost da düşman da bilir. Sendikacılığımı, kendisini gizleme korkaklığına korkaklığına düşenler bilirler ki, o da benim başarımın delilidir.

Sendika üye sayısının düştüğünden bahsediyorsun. Hamd olsun ki, hizmet kolumuzda faaliyet gösteren tüm sendikaların üye sayılarının toplamının üstündeyiz ve kurulduğumuzdan beri YETKİ bayrağını da elimizde tutmaktayız. Bu sonuç senin hoşuna gitmeyebilir. Türk Ulaşım-Sen'in üyesi olduğunu söylüyorsun; kimliğini gizleyen birinin söylediğine kim ve ne diye inanır.

Türk Adaleti'nin tecelli makamı olan mahkemede hesaplaşacağız. Şu benim trilyonluk mal varlığımı delil olarak mahkemeye mutlaka sun. Kooperatif kurmadan önce, Sincan Fatih 1000 konutlarda bir ev sahibiydim. Kooperatife girdiğimde bu evi sattım. Parasının bir kısmını dernek faaliyetlerine kullandım. Daha sonra Gayem-91'de bir evim oldu, onu da sattım ve şu an kirada oturuyorum. Müsrif biri değilim. İsrafa ve hesapsız harcamaya sebep teşkil edecek kötü alışkanlıklarım da yok. Orta düzey bir gelire sahibim. Tekrar ediyorum, çık ortaya; bu fırsatı değerlendir, mal varlığımızı değişelim.

Vangogh rumuzu ile yazan şahsa da bir çift sözüm var. Ülkemizde kamu gücüyle yapılan konutların fiatlarına bir bakın. Sonra da ucuz ev kredisi ile kamu görevlilerinin gelecek ve çocuklarının nasıl ipotek altına sokulduğunu gözünüzün önüne getirin. Oysa bizler temsil ettiğimiz insanlara karşı olan sorumluluğumuzu biliyor ve gereğini yapmaya çalışıyoruz.

Yoksa sendikacılık bütün bu olup biteni seyretmeyi mi gerektirmektedir?

İkincisi, bilgisayar gibi çağımız teknolojisini mensuplarımız ve onların çocuklarının en iyi şartlarda elde etmelerine imkan sağlamak adam gibi sendikacılık değil midir?

Bunu haber yapan ilgili gazeteye de açıklama gönderdim:
Promosyon nedir?
Bu yapılanlar nedir? diye araştırmadan haber yapanların ne amaca hizmet ettikleri de bellidir.
Bu ülke de her şey ters yüz edildi. Sapla saman birbirine karışmış, yalanın ve yanlışın değer bulduğu bir zaman diliminde bu tür şeylerin olması da mukadderdir.
Bizim sendikacılığımızın kalitesini üyelerimizle birlikte Türk Kamuoyu da çok iyi anlamakta ve bu anlamda aldığımız takdirler bizi daha büyük başarılara mahkum olduğumuz kanaatine katmaktadır.
Saygıyla arz ederim.

Nazmi GÜZEL
TÜRK ULAŞIM-SEN
GENEL BAŞKANI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber