Nalbantlık mesleğini at arabacıları yaşatıyor

Orta Asya'dan günümüze Türklerin en önemli geçim kaynağı olan ve gelişen teknolojiyle beraber yok olan nalbantlık mesleğini at arabacıları yaşatıyor.

Kaynak : Cihan Haber Ajansı
Haber Giriş : 01 Kasım 2012 12:58, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Halen at arabası kullanarak geçimini sağlayanlar, nalbant olmadığı için bu işi de öğrenmek zorunda. Polatlı'da 28 yıldır at arabası ile taşımacılık yapan Sabahattin Palabıyık, insanın nasıl ayakkabısı varsa, atın da nalının olması gerektiğini söyledi. Palabıyık, ?Nal atın canıdır. Nal olmadan at hiçbir işe yaramaz. Kendimizden pay biçecek olursak, nasıl ki insan ayakkabısız gezemez ise at da aynı şekilde nalı olmadan yürüyemez. Yürüyecek olursa tırnağı biter. Tırnağı biten bir at ise dengesini yitirecek ve fiziksel olarak güçsüz kalıp iş göremez hale gelecektir.? dedi.

Atlara, kışın demir nal, yazın da lastik nal çaktıklarını anlatan Sabahattin Palabıyık, ?Nallar mevsimlere göre de farklılıklar gösterir. Mesela kış aylarında atlarımıza demir nallar çakarken, yaz aylarında lastik nalları tercih ederiz. Demir nalı lastikten ayıran en önemli özelliği ise daha dayanıklı olmasıdır. Lastik nalın ömrü bir ay iken demir lastik neredeyse bir kışı geçirebilir. Lastik nalları araba lastiklerinden keserek yaparız. Demir nalları ise hırdavatçılardan satın alıyoruz. Eskiden atlarımızın ayağına nalları nalbantlar takardı. Fazla değil, bundan 10 yıl öncesine kadar bu işi yapan dört ustamız var idi.? diye konuştu.

Günümüzde Polatlı'da nalbantlık yapan hiç kimse kalmadığını vurgulayan Palabıyık, bu yüzden atlara nalları da kendilerinin çaktığını söyledi. 10 yıl önce Polatlı'da 3 nalbantın ve 80 at arabacının olduğunu anlatan Palabıyık, sözlerini şöyle tamamladı: "Mesela nalbant Niyazi ve Nalbant Bekir ustalar bunların en meşhur olanlarıydı. İkisinin de dükkanları İnönü Caddesi'nde bulunurdu. Her iki usta da vefat etti ve bu meslek sona ermiş oldu. At arabacılığın günümüzde maddi olarak bir getirisi neredeyse kalmadı. Günlük maksimum 20 lira para kazanıyoruz ya da kazanamıyoruz. Atımızın yediği yemin çuvalı 12 lirayı buluyor. Bu da bir günlük yiyeceği demek. 50 yaşına girmiş birisi olarak bundan başka yapabileceğim hiçbir meslek yok. Yıllardır yaptığım tek iş bu, Allah bereket versin, yine kimseye muhtaç kalmadan geçimimizi az çok karşılıyoruz. Bundan 10 yıl önce Polatlı'da at arabacılığını 80 kişi yapıyor iken bugün sadece 10 kişi kaldık.?

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber