Başbakanlık'tan itiraf: Tasarruf genelgeleri amacına ulaşamadı

Haber Giriş : 12 Ekim 2005 10:57, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Başbakanlık yayımladığı raporla, çıkarılan tasarruf genelgelerinin amacına ulaşamadığı, yeni bürokrasi ve kırtasiyecilik yarattığı itirafında bulundu.

Başbakanlık tarafından yayımlanan "Kamu Kesiminde Kaynakları Etkin Kullanma ve Maliyetleri Düşürme" başlıklı çalışmada, kaynakların etkin kullanımı ve maliyetlerin düşürülmesi konusunda yaşanan problemlerin çözümü için yasal ve idari düzenlemelere ek olarak Başbakanlık Genelgesi çıkarılması geleneği oluştuğu anımsatıldı.

Raporda, tasarruf genelgelerinin hedefinin "bütçe açıklarının azaltılması, kamu mali yapısının disipline edilmesi ve kamudaki cari harcamaların azaltılması" olduğu kaydedildi. Ancak, 2004 yılı başına kadar çıkarılan genelgelerde çok ayrıntılı düzenlemelere yer verilmiş olmasına karşın "kamuda tasarrufun öncelikle zihniyet değişikliği gerektirdiği, kamu parasını kullanan bireylerin kendi paralarını harcarken gösterdikleri özeni göstermeleri gerektiği gibi konulara vurgu yapılmadığı" savunuldu.

Tasarruf genelgelerine uyanlara yönelik bir ödül sistemi getirilmemesi de eleştirilen raporda, "Bu genelgeler yeni bürokrasi ve kırtasiyecilik yaratmış, bir ödül ve ceza sisteminin oluşturulmaması Başbakanlık Tasarruf Genelgelerinin etkinliğini yıllar içerisinde yitirmesine neden olmuştur" denildi.

Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer, raporda yer alan sunuş yazısında "Kamu yönetiminde, kaynakların etkin kullanılması ve maliyetlerin düşürülmesi için uzun yıllardır benimsenen tasarruf genelgeleri çıkarılması uygulaması yeterli olmamaktadır. Bu tür genelgeler gerek genelgeye muhatap olan yöneticilerin yanlış algılamaları gerekse uygulayıcı kuruluşun dikkatli kararlar verememesi nedeniyle etkili olamamaktadır" görüşünü dile getirdi. "Tasarruf genelgeleri çoğu kez bürokratik süreci uzatan ve kararları geciktiren bir işlev görmektedir" diyen Dinçer, kamu kaynaklarının etkili kullanım ve savurganlığın önlenebilmesi için düşünüş ve davranış kalıplarının da değiştirilmesi gerektiğini kaydetti.

İSRAFLA KAYNAKLAR BELLİ KESİMLERE AKTARILIYOR

Raporda, "Kamu kaynaklarının rasyonel ve amaca uygun olarak kullanılmasını engelleyen israf, toplumun genel yararı için kullanılması gereken kaynakların verimsiz ve haksız bir şekilde belli kesimler lehine kullanıma sebep olmaktadır" saptaması yapıldı. İsrafın yalnızca kamu parasının etkin kullanılmamasıyla oluşmadığı, aynı zamanda kamu yönetiminin toptan etkin olarak çalıştırılmaması ve stratejik yönetime geçilmemesinden de kaynaklandığı anlatılan raporda, "Stratejik bir yönetimin kurulamaması, Türkiye ekonomisinin gelişmesini sağlayacak kaynakların kamu kesimi tarafından yutulmasına ve kamu harcama disiplinin bozulmasına yol açmaktadır" denildi.

TOPLAM BÜTÇE DİSİPLİNİ SAĞLANMALI

Raporda, kamu kaynaklarının etkin kullanılması ve maliyetlerin düşürülmesi için devlet bütçesinden yapılan harcamalarda başarılması gereken üç temel nokta şöyle sıralandı:

"Toplam bütçe disiplini sağlanmalı. Program ve projelerde bulunan harcamaların stratejik önceliklendirilmesi yapılmalı. Bütçe kaynaklarının harcanmasıyla üretilen mal ve hizmetler kaliteden ödün verilmeksizin mümkün olan en düşük maliyetle elde edilmeli ve bütçe kaynaklarının kullanılmasında etkinlik sağlanmalı." Bütçe disiplinindeki temel sorunun, bütçenin harcamacı kuruluşlar tarafından ortak havuz olarak görülmesi olduğu belirtilirken, bu nedenle harcama taleplerinin daima optimal seviyenin üzerinde olduğu kaydedildi. Hiçbir sınırlama yapılmadan harcamacı kuruluşların taleplerinin karşılanmasının "sürdürülemeyecek bütçe açığının oluşmasına" neden olduğu belirtilen raporda, şu değerlendirmelere yer verildi:

"Kamu kuruluşlarının özel sektörün sahip olduğu dinamizme sahip olmaması, harcamalar yapılırken etkisini göstermektedir. Nitekim kendilerine ödenek verilen birimler, eğer tasarrufa yönelik yeterli kültüre sahip değillerse ödeneklerini bitirinceye kadar harcama eğilimi içinde olmakta, bunu da gelecek yıl bütçesi için daha fazla ödenek talep edebilme mazeretiyle açıklamaktadırlar. Ülkelerin ekonomik ve siyasi yapılarının ve hatta kültürlerinin giderek birbirini daha çok etkilediği küreselleşme çağında, Türk kamu yönetiminde israfın daha uzun süre devam ettirilemeyeceği açıktır."

Hürriyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber