Ergin: Açlık grevlerinde Öcalan'a taviz verilmedi

Kaynak : DHA
Haber Giriş : 24 Kasım 2012 18:03, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, açlık grevlerinin sona ermesi için terörist başı Abdullah Öclan'a taviz verilmediğini belirtti. Ergin, Biz bu cezaevlerinde bir tek vatandaşımızın canının yanmaması için, burnunun kanamaması için gayret sarf etmişizdir. Taviz anlamında, en ufak bir şey söz konusu olamaz.dedi. Ergin, ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bedeninden alınan örneklerde dört ayrı zehirli madde tespit edildiği iddiasıyla ilgilide, otopsi raporunun henüz tamamlanmadığını söyledi.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ak Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 'Tanıtım Medya Günleri'ne katılmak üzere Yüksek Hızlı Tren ile Ankara'dan Konya'ya geldi. Gar'da kent protokol üyeleri tarafından karşılanan Ergin, Adliye Sarayı'nda incelemede bulunup, Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan'ı makamında ziyaret edip, brifing aldı.

İNFAZ KURUMLARINDA DEĞİŞİM

Konya'ya yeni bir ceza infaz kampüsü yapmayı planladıklarını belirten Ergin, yurt genelindeki cezaevleriyle ilgili de, Türkiye, ceza infaz kurumlarımızda önemli bir değişim süreci içinde. Şartları müsait olmayan infaz kurumlarımız yerine, standartları yüksek, sosyal donatı alanlarına sahip ve modern infaz yöntemlerinin de uygulanabildiği kurumlarla bunları değiştiriyoruz.dedi.

TAVİZ YOK

Bakan Ergin, Konya E Tipi Cezaevinde de incelemede bulunduktan sonra Dedeman Otel'de gerçekleşen 'Tanıtım Medya Günleri'ne katıldı.
Adalet Bakanlığı'nın yaptığı icraatları anlatan Bakan Ergin, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Cezaevlerindeki açlık grevlerinin sona ermesi için terörist başı Abdullah Öcalan'a taviz verildi mi sorusu üzerine Bakan Ergin, tavizin söz konusu olmadığını belirtti. Açlık grevlerinin, cezaevindeki şartlardan dolayı gerçekleşmediğine dikkat çeken Ergin, şunları söyledi
Açık grevleriyle ilgili burada işkence yapıyorlar, kötü muamele yapıyorlar gibi iddia da yok. Dışarıda tamamen sivil, siyasi alana ait bir takım talepler var. Bunu siyasi kurumun dillendirilmesi karşılayabiliyorsa karşılaması gerekir. Ama cezaevinde zaten cezasını infaz etmekte olanlar üzerinde böyle bir eylemin yapılması, yaptırılması, demokrasilerde savunulacak bir hareket değil diye düşünüyorum. Ancak, önümüzde bir vaka olarak dururken, cezaevlerinde şu kadar insan bir eylemin içinde ve bu eylem sürdürülür iken, bu insanlara acımasızca, kötü bir sona itmekten çekinmeyen acımasız bir yapı varsa ortada, devlet aklı o illegal örgütün acımasız aklıyla yarışmaz. Devlet aklı, devlet güçlüdür. Devlet 74 milyon vatandaşını sarar, sarmalar, kuşatır, kucaklar ve onu illegal unsurların insafına terk etmez. Biz bu cezaevlerinde bir tek vatandaşımızın canının yanmaması için, burnunun kanamaması için gayret sarf etmişizdir. Taviz anlamında, en ufak bir şey söz konusu olamaz. Burada olsa olsa, bir tarafta insanı hayata son verdirtmek için yapılan bir baskıdan söz edilebilir. Diğer taratanda devletin insanı yaşatmaya çalışan, gayretinden söz edilebilir. Onun dışında kimse herhangi bir adımdan söz edemez.

TURGUT ÖZAL'IN OTOPSİ RAPORU ÇIKMADI

Ölümü şüpheli bulunarak mezarı açılan 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bedeninden alınan örneklerde dört ayrı zehirli madde tespit edildiği yönünde haberlerin basında yer aldığı hatırlatılması üzerine Bakan Ergin, bu tip haberlerin 15 gün öncede yayınlandığını belirtti.
Otopsi sonucu elde edilen verilerin Adli Tıp 1'inci İhtisas Kurulu'nda değerlendirildiğini kaydeden Ergin, sözlerini şöyle sürdürdü
Bu ihtisas kurulunda adli tıp uzmanları, üniversiteden gelen konunun uzmanı hocaların oluşturduğu bir çalışma grubu, titiz bir mesai harcıyorlar. Önemli bir konudur. Ama 1'inci İhtisas Kurulu, raporunu yazıp tescil etmedikçe, adalet bakanı sıfatıyla benim bu konuda doyurucu bir şey söyleme şansım yok. Evet rahmetli Özal'ın durumu öldüğü günden bugüne bir takım tereddütler, endişeler dile getirilmiştir. Zaten bu tereddüt ve endişelerin dile getirilmesi sürecine bağlı olarak 19 yıl sonra, mezarının açılması ve otopsi yapılmasına gidilmiştir. Elde edilen veriler, uzmanlarınca değerlendiriliyor. Şunu söyleyeyim, hangi veriler varsa, ölüm anında hemen hemen tamamına yakın bulguları elde edebilecek başaralı bir otopsi yapılmıştır. Onun için adli tıp sürecinden sonra bu tereddütlerin izale olacağını düşünüyorum. Normal bir ölüm mü, yoksa dışarıdan müdahale varmıdır, bu sualler cevabını bulacaktır diye ümit ediyorum. Şu aşamada daha fazlasını ifade etmeyeceğim, çalışma devam ediyor. 1'inci İhtisas Kurulu, resmi raporunu başsavcılığa ulaştırdığında, değerlendirmeyi ilgili başsavcılığımız yapacak.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber