Mevlana'nın kardeşlik iklimini halâ soluyoruz

Yavuz, Mevlana Celaleddin-i Rumî'nin vefatının 739'uncu yıl dönümünde yaptığı yazılı açıklamada, Mevlana'nın yalnızca Türk-İslam coğrafyası için değil, tüm dünya halkları için de bir hoşgörü ve sevgi timsali olduğunu dile getirdi. Yavuz, ?Mevlana Celaleddin-i Rumi, nasihatleri ve yaklaşımıyla Türk-İslâm coğrafyamızdan, dünyaya yayılan bir nimet olarak hatırlanmaktadır. Allah sevgisi ve insan sevgisini son derece güzel bir şekilde yorumlayan Hz. Mevlana'nın anlayışı, herkes için bir hoşgörü kaynağı olmuştur. Mevlana, sunduğu öğütlerle adeta insanlığı kucaklamış, değerleriyle her kuşağa yol göstermiştir. Gönlünden geçenleri söyleyen Hz. Mevlana, gönüllere hitap etmiş ve bunların sonucu olarak gönüllerimizde son derece önemli bir yere sahip olmuştur. Nitekim, UNICEF de Mevlana'nın doğumunun 800. yılı olan 2007 yılını 'Mevlana Yılı' olarak ilan ederek, dünya için önemini tescillemiştir.? dedi.

?Hz. Mevlana'nın asırlar öncesinde oluşturduğu kardeşlik ikliminin hoş havasını bugün hala solunmakta ve içimizi rahatlatmaktadır? diyen Ahmet Yavuz, mesajının devamında şu görüşlere yer verdi: ?Mevlana, aynı zamanda dayanışmanın yararını çok iyi fark etmiş ve birliğin faydalarını her fırsatta dile getirmiştir. Mevlana'nın asırlar önce dile getirdiği; 'Seviyoruz, yaşamımızın iyiliği bu yüzden. İnanıyoruz, yaşamımızın güzelliği bu yüzden. Biz birleştirmek için geldik, ayırmak için değil' sözleri sevginin, inancın ve birliğin sözlerle en güzel ifadesi olmuştur. Bu vesileyle anlaşılmaktadır ki, kardeşliğimizi baltalamaya çalışanlara Mevlana yüzyıllar öncesinde gereken nasihati vermiştir. Şeb-i Arus, düğün gecesi demektir. Yaşamını 'Hamdım, piştim, yandım' sözleriyle özetleyen Mevlâna 17 Aralık 1273 günü Hakk'a yürümüştür. Mevlâna ölüm gününü yeniden doğuş günü olarak kabul ediyordu. O öldüğü zaman sevdiğine, yani Allah'a kavuşacaktı. Onun için Mevlâna ölüm gününe düğün günü veya gelin gecesi manasına gelen 'Şeb-i Arûs' diyordu ve dostlarına ölümünün ardından ah-vah edip ağlamayın diyerek vasiyet ediyordu.

'Ölüm günüm, düğün günümdür' tabirini kullandığı için anma törenleri, düğün günü ya da vuslat günü manasına gelen Şeb-i Arûs olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde ölüm hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. 'Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir' diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir. Bu düşüncelerimizle, Türk-İslâm medeniyetinin, tarihin ve insanlığın örnek sayılan kişilerinden Hz. Mevlana'nın sevgiliye kavuşmasının (Rahmet-i Rahman'a kavuşması) seneyi devriyesi münasebeti ile şükranla ve rahmetle anıyoruz. Himmetlerini bizlerin üzerinden eksik etmesin.?