Kalp ameliyatı darbeyi önledi

Seda KILIÇ

TARAF Gazetesi muhabiri Mehmet Baransu'nun bir bavul dolusu belgeyi teslim etmesiyle başlatılan ve geçen 21 Eylül'de karara bağlanan Balyoz davasının gerekçeli kararı açıklandı.

İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen, sanıkları arasında 20'şer yıl hapis cezasına çarptırılan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Org. H. İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Ora. Özden Örnek ve davanın bir numaralı sanığı eski 1. Ordu Komutanı emekli Org. Çetin Doğan'ın da bulunduğu davada 325 mahkumiyet kararı çıkmıştı.

Heyetin hazırladığı 1435 sayfalık gerekçeli kararda Balyoz Güvenlik Harekat Planı'na ilişkin çarpıcı detaylara yer veriliyor:

BARANSU'YA KANAAT

- Dijital delillerin ele geçirilmesinde ve incelenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu konuya ilişkin bir kısım sanıklar ve müdafilerinin itirazları bu nedenlerle yerinde görülmemiştir. Gazeteci Mehmet Baransu'nun teslim ettiği 2229 adet yazılı belgeler ile Genelkurmay Başkanlığı tarafından askeri birimlerde asılları bulunduğu belirtilen, taranmış belgelerin dijitaller içerisinde yer alması, delillerin doğruluğu konusunda mahkemede tam bir kanaat oluşturmuştur.

- Ergenekon soruşturması kapsamında elde edilen delillerin dijital delilleri doğruladığı görülmüştür.

- Seminerde gerçek kişi ve yer isimlerinin kullanıldığının sabit olduğu, bunun amacının ise darbe gerçekleştiğinde gözaltına alınacak, tutuklanacak kişiler gibi önceden yapılan çalışmalar neticesinde belirlenen kişiler hakkında işlem yapılması, kurum, dernek veya vakıflar hakkında da işlem yapılması için bu isimlerin kullanıldığı sonucuna varılmıştır.

DOĞAN GİTTİ OYUN BİTTİ

- Sanık Faruk Oktay Memioğlu'nun ajandasının 4 Ağustos 2003 tarihli sayfasında 'oyun bitti' şeklinde notların bulunduğu görülmektedir. Sanığın seminer öncesi 'her şey yasal ve kitabına uygun' şeklindeki notu, seminerden sonra yasal iktidara yönelik notları, 4 Ağustos 2003 tarihinde sanık Çetin Doğan'ın ve kendisinin emekli edilmesi üzerine 'oyun bitti' şeklinde not alması, ortada yasadışı yapılanmanın olduğu, Ağustos 2003 şurasında sanık Çetin Doğan'ın emekli edilmesiyle faaliyetin başarısızlıkla sonuçlandığının delili olup dijital delilleri de doğrulamaktadır.

AMELİYAT DARBESİ

Milli Mutabakat Hükümeti ismiyle harekat sonrasında işbaşına getirilmesi planlanan hükümetin dizayn edilmesi gibi icra aşamasına geçildiği, ancak icra hareketlerinin tamamlanamadığı, Yaşar Büyükanıt'ın seminer sonuç raporunu hukukçulara inceletmesi, KKK'nın OEYTS'nin oynanmaması talimatları, Genelkurmay Başkanı'nın sanık Çetin Doğan'ı bu konuda uyarmasıyla belli olduğu, Mayıs 2003'te sanık Çetin Doğan'ın kalp ameliyatı olması ve ağustosta emekli edilmesi nedenleriyle sanık Doğan liderliğindeki cunta yapılanmasının darbeyi ellerinde olmayan nedenlerle tamamlayamadığı anlaşılmıştır.

AKP'Yİ YADSIDILAR

3 Kasım 2002 tarihinde yapılan seçimlerde iktidarın yeni kurulan ve sanıkların ideolojik olarak yadsıdıkları AKP'ye geçeceğinin açıkça belli oluşu nedenleriyle, seçimler öncesinden başlanarak, demokratik yollarla işbaşına gelen yürütme organını antidemokratik yollarla idareden uzaklaştırma amacıyla sanık Çetin Doğan liderliğinde 1. Ordu merkezli bir cunta yapılanmasının oluştuğu, Harp Akademileri Komutanlığı komutasındaki Hava Kuvvetleri unsurlarının, Donanma Komutanlığı komutasındaki Deniz Kuvvetleri unsurlarının, İstanbul ve Bursa bölge olmak üzere jandarma unsurlarının bu cunta yapılanması için yer aldıkları anlaşılmıştır..

BİLİRKİŞİ RAPORU BAĞLAMAZ

'Hukuk dışı bir yapılanma içerisinde yazışmaların, bir düzen ve intizam içerisinde olması, askeri yazışma ilkelerinin geçerli olması beklenemez. Bir sorunun çözümü için resmi bilirkişiye başvurmak ile bu bilirkişinin bildirdiği görüş ile bağlı olmak ya da olmamak ayrı şeylerdir. Kesin olarak kabul edilmesi gerekli sonuç hiçbir bilirkişi raporunun yargıcı bağlamayacağı hususudur.

'Gerekçe adı altında aldatmaca'

BALYOZ hükümlüsü generaller, Bilgin Balanlı, Abdullah Can Erenoğlu, Gürbüz Kaya, Halil Helvacıoğlu, Deniz Cora, Turgut Atman ve Rıdvan Ulugüler, gerekçeli karara yönelik ortakı bir açıklama yaptı. Özetle şunlar kaydedildi: Gerekçeli kararın, davanın usul ve esasına ilişkin hiçbir gerekçeyi içermeyeceğini, yalan ve iftira ürünü dijital verilere dayanan uydurma senaryoların, kamuoyuna 'gerekçe' adı altında bir aldatmaca ile sunulacağını biliyorduk.' Generaller, TSK'nın da bu konuda bir açıklama yapmasını da istedi.

DARBE PLANINI İTİRAF ETTİ

Davanın bir numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın mahkemedeki savunması sırasında 'Seminerde darbe planı görüşüldü' şeklinde beyanda bulunduğu, ancak Doğan'ın bunun zabıtlara yanlış geçtiğini belirterek itiraz ettiği, celsenin görüntü ve sözlerinin huzurda kendisine gösterildiğinde sanığın bu kez dil sürçmesi olduğunu, amacının bu olmadığını söylediği gerekçeli kararda belirtildi.

'NECDET ÖZEL'E EKSİ

Gerekçeli kararda şu anki Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in ismi de yer aldı. Sanıklardan Korgeneral Doğan Temel ile ilgili bölümde 'GEN ETÜD' başlıklı belgede KKK bünyesindeki 212 generale ilişkin değerlendirmeler yapıldığı belirtildi. Necdet Özel'le ilgili değerlendirmede 'İkna edilmeli, Doğan Paşa yakın takip' yazılı olduğu vurgulandı. Necdet Özel'in o tarihte Tümgeneral rütbesiyle Kara Harp Akademisi Komutanı olduğu vurgulanan gerekçeli kararda, 'Söz konusu belgede Özel'in isminin karşısında darbe harekatına destek vermeyecek anlamına gelen (-) işaretin bulunduğu, sanık Doğan Temel'in Özel'i ikna için görevlendirildiği tespit edildi' denildi.

'ALAN, GÖREVİ KABUL ETTİ'

İçinde, EK-A görevlendirmede yetkili personel isimli belgenin bulunduğu ve sanık Engin Alan'ın davanın 1. numaralı sanığı Çetin Doğan liderliğindeki oluşum içerisinde yer aldığı, kendisine Balyoz Güvenlik Harekat Planı çerçevesinde görev teklif edildiği, sanığın bu görevi kabul ettiği anlatıldı.

NEDEN DİNLENMEDİLER?

'Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın neden tanık olarak dinlenmediği' tartışmalarına da değinilerek, 'Adı geçen tanıkların, sanıklara atılı suçun niteliği göz önüne alındığında, toplanan kanıtları göre beyanlarının alınmasının karara etkisinin bulunmadığı, kanıtın amaca uygun olmadığı değerlendirilmiştir' denildi.