Uzmanlardan diyabet hastalarına uyarı

Mardin'de özel bir hastanede görev yapan dahiliye Uzmanı Dr. Serkan Besli, diyabet hastalığına en çok obezite olan çocukların yakalandığını belirterek, çocuklarda genetik diyabetin ancak 10 ile 14 yaşlar arasında fark edildiğini söyledi.

Çocuklarda görülen genetik diyabetin tedavisinin sadece insülinle yapılabileceğini ifade eden Dahiliye Uzmanı Dr. Serkan Besli, tip bir diyabetin sorun pankreasta insülin olmamasından kaynaklandığını kaydetti. Diyabet hastalığının iki çeşit olduğunu belirten Besli, "Tip bir diyabet ve tip iki diyabet çeşitleri var. Tip bir diyabet daha çok çocuklarda görülen hastalıktır ve genetiktir. On veya on dört yaşları arasında genellikle farkına varılan bu hastalığın ilk tanı daha çok çocuklarda ağız kuruluğu, bulantı, kusma ve bilinç bulanıklığı belirtileri ile ortaya çıkar. Bu tür şikayetlerle çocukları mutlaka doktora götürülmesi gerekir. Hastada susama hissi, çok fazla idrara çıkma, çok fazla yemek yeme ve yemek yediği halde kilo alamama gibi rahatsızlıklar meydana gelir. Buna biz genetik yatkınlık diyoruz. Tip bir diyabetde sorun tamamen pankreasta insülin olmamasından kaynaklanıyor. Pankreasta insülin olmadığı için bunun tedavisi olarak insülin verilmesi gerekmektedir. Çocuklarda görülen diyabette herhangi bir şekilde haplarla veya başka yöntemle çözülemez. Bugünkü koşullarda insülin tedavisi dışında bir çözümü yoktur" dedi.

"TİP İKİDE DİYABETTİN EN BÜYÜK NEDENİ OBEZİTEDİR"

Tip iki diyabette daha çok halkın şeker hastalığı diye bildiği hastalıkta ileri yaşta çıktığını belirten Besli, diyabet tip iki hastalığının ise kırk yaşından sonra ortaya çıktığını söyledi. Dr. Besli, "Bu yaştaki insanlar daha çok obezdir. Bu hastalarda pankreasta insülin vardır. Ancak vücutta aşırı derecede yağ olduğu için insüline karşı direnç vardır. Yani vücut insülini kullanamıyor. Bu hastaların belirtileri ağız kuruluğu, aşırı su içme, hastaların çok fazla idrara çıkması, hastaların karın ağrısı, bulantı gibi şikayetlerin bulunması ilk belirtilerdir. Tip iki diyabette bunun tanısı basittir. Artık neredeyse her evde bulunan şeker ölçme cihazları vardır. Parmaktan herhangi bir zamanda şeker bakılabilir, herhangi bir ölçümde iki yüzün üzerindeyse mutlaka hastaneye başvurup tetkiklerin yapılması lazım, hasta açken yüz yirmi beş veya üzerindeyse yine hastaneye başvurması gerekir, bunlar şeker hastaları adayıdır. Yine şüpheli şeker hastalığı varsa, şeker yüklemesi yapılarak kesin tanısı konulur" diye konuştu.

Yapılan kan testleriyle beraber tip iki denilen diyabet hastalarında ilk tedavinin diyet yapması olduğunu belirten Dr. Besli, ilaçla beraber diyet tedavisi veridiğini dile getirdi. Dr. Besli, "Diyet artı egzersiz bu tamamen şeker hastalığını yok eder mi? Hastanın ilaca olan isteğini azaltır. İnsüline olan ihtiyacını azaltır, böbrek fonksiyonlardaki bozulmayı erteler, hastaların sinirlerinde olan hasarı erteler. Şeker hastalığı ölümcül bir hastalık değildir. Elli yıla kadarda hastalar yaşayabilir" dedi.

Şeker hastalığının yıllar sonra böbreklerde sorun olabildiğini belirten Dr. Besli konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Böbrek yetmezliği gelişebilir. Şeker hastalarında ellerde, avuçlarda, ayak parmaklarında üşüme, uyuşma olabilir. Hasar verebilir. Bu hastalar ilk önce diyet, sonra da diyetlerinde şekeri kaldıracaklar ikincisi egzersiz çok ağır egzersiz olmamakla beraber her gün 15 dakika 20 dakika yürüyüş yeterlidir. Tip iki diyabetin tedavi şekli önce diyet, egzersiz ardından ilaç tedavisi hap olarak verilir ilk önce, eğer buna rağmen şekeri düzene girmiyorsa o zaman insülin tedavisine geçmesi gerekmektedir. İnsülin tedavisi içinde hastanın uygun olması gerekir. İnsülin yapabilecek durumda olması gerekir. Tip iki diyabette ailesinde birinde bu hastalık muhakkak olur. Tip bir diyabetteyse bu yatkınlık daha azdır. Yani çocuğun kendi genetik yatkısına bağlı tip bir diyabet gelişir. Tip iki diyabetteyse aileye bağımlı olma ihtimali daha yüksektir".