YÖK batıdaki modelleri inceliyor

YÖK'ün Ankara'da düzenlediği ''Uluslararası Yükseköğretim Konferansı'''na katılan uluslararası eğitim uzmanlarından YÖK yönetimine ilginç öneriler geldi.

YÖK'ün düzenlediği ''Uluslararası Yükseköğretim Konferansı'' sona erdi. Rektörler, akademisyenler, bürokratlar ve yabancı eğitim uzmanlarının katılımıyla Bilkent Otel'de dün başlayan konferansın bugünkü bölümünde uzmanlar, Almanya, Hollanda ve Japonya'daki sistemlere ilişkin bilgi verdi.

Konferansın sona ermesi dolayısıyla YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve YÖK Üyesi Prof. Dr. İlhan Tekeli ile İngiltere'den katılan eğitim uzmanı Quentin Thompson genel değerlendirme yaptı. Konferansta ele alınan konulara değinen Thompson, Türkiye'de bir reform ihtiyacının görüldüğünü belirterek, ''Reform hızlı yapılan birşey değildir ancak reform sabit olmalı. Japonya'dan öğrendiğimiz şey şu oldu; Ertelemeyin... Ancak tabii, reform için 40 yıl tartışıp sonra değiştirmeye başlamayın. Reform ihtiyacı tespit edildiği andan itibaren buna başlayın'' diye konuştu.

''GERİLİMİ KONFERANSA BULAŞTIRMADIK''

Thompson'ın ardından değerlendirme yapan YÖK Üyesi Tekeli de ''Biz aslında önemli bir şeyi başardık burada. Hükümetle yükseköğretim arasında bir gerilim var. Bu gerilimi, konuşmalarımıza bulaştırmadık 2 gün boyunca. Bu önemli bir nokta'' dedi. Türkiye'nin bir yükseköğretim stratejisi ortaya koymaya çalıştığını vurgulayan Tekeli, ancak toplantıda ele alınmayan konular ve eksiklikler bulunduğunu ifade etti. Öğretim üyelerinin durumlarına ve üniversitelerdeki rollerine değinilmediğini, etik konusunun tartışılmadığını kaydeden Tekeli, ''Artık firmalarda bile yatay ilişkilere dayalı bir yönetim var. Neden üniversitelerde tam tersi düşünülüyor'' diye konuştu.

Üniversitelerde genellikle para üreten bilgiye dayalı bir sistem olduğunu, ''para üretmeyen bilginin de üretilmesi gerektiğini'' kaydeden Tekeli, gelişmiş ülkelerin ulaştığı aşamaya varmak için onların geçtiği aynı yoldan geçmenin zaman kaybına yol açabileceğini, bunun için başka yollar bulunması gerektiğini vurguladı.

YÖK Başkanı Teziç de, konferanstaki tartışmaların ''üniversitelerle ilgili konulara derinlik kazandırdığını'' belirtti. ''Bizi 23 yıldır yoran konular tasfiye oldu'' diyen Teziç, konferansta ortaya çıkan tablonun kendilerine yeni bir sayfa açtığını ifade etti. Konferansta, ''öğretim üyelerinin durumlarını ele almayı unuttuklarını'' kaydeden Teziç, bundan sonra yapacakları toplantıların konularının da belli olduğunu belirtti. Teziç, şubat ayında Çankaya Köşkü'nde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in başkanlığında, bu toplantının devamı niteliğinde bir toplantı daha yapılacağını sözlerine ekledi.

TEZİÇ'E SORULAR

Teziç, konferansın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yükseköğretimdeki stratejinin ne olacağı konusundaki temel ilkeleri ortaya çıkarmayı amaçladıklarını vurgulayan Teziç, ''Bu düşünceler vardı ama bunlardan neler ayıklanacak, neler gündemde kalacak bunun üzerinde de geniş bir tartışma zemini oluştu'' dedi. Bu çalışmalardan sonra ortaya bir taslak koymayı amaçladıklarını ifade eden Teziç, bunu üniversitelerin görüşlerini de alarak yapacaklarını kaydetti.

''CUMHURBAŞKANI'NA VE HÜKÜMETE SUNACAĞIZ''

Bir gazetecinin ,''Yani bir yasa taslağı mı oluşturacaksınız?'' sorusu üzerine Teziç, şunları söyledi: ''Tabii bunun ileriki aşaması, hedefi bu olmalı. Biz öyle düşünüyoruz. Bu konudaki görüşlerimizi de düşüncelerimizi de hem sayın Cumhurbaşkanı'na, hem hükümete ulaştırma çalışmalarına devam edeceğiz. İki gündür yapılan tartışmalardan çıkan sonuç; artık derinliği olmayan konular gündemden ayıklanmış oldu, bizim gözümüzde. Ne olursa olsun üniversitelerin sorunları bizim açımızdan sığ tartışmalardan sıyrıldı. Biz daha yukarılarda, derinliği olan bir aşamada yol almak istiyoruz'' ''Derinliği olmayan konular neyi kastediyorsunuz?'' sorusuna Teziç, ''Artık üniversiteler konusunda bizleri gereksiz yorgunluğa itenleri tasfiye ederek, bir mesafe almak istiyoruz'' yanıtını verdi.

YÜCEL AŞKIN İLE İLGİLİ İDDİANAME

YÖK Başkanı Teziç, gazetecilerin ''Yücel Aşkın ve diğer sanıklar hakkında hazırlanan iddianamede 3 ila 21 yıl arasında hapis cezasının istendiğinin'' anımsatılması üzerine, ''Bu bir iddianamedir. Onun karara bağlanması bir süreçtir. O süreç, yargı yolunun değişik kademelerinde kesin hükme ulaşır. Kesin hükme kadar ne olur onu bilemeyiz. Onun için iddia ile karar arasındaki ayırımı yapmak ve öyle değerlendirmek daha doğru olur'' diye konuştu. Bu arada, gazeteciler, Uluslararası Yükseköğretim Konferansı'na neden sadece belli bazı basın kuruluşlarının davet edildiğini sorarak, sitemlerini dile getirdi. Bunun üzerine Teziç, ''Buraya kadar gelip de dışarıda kalan hiçbir basın mensubu olmadı'' dedi.