Doktor fazla çalışıyor, hasta mağdur oluyor

Klinisyenler arasında yapılan araştırma, zaman kısıtlılığı nedeniyle hastalardan gereksiz testler, girişimler veya konsültasyonlar istendiğini gösterdi.

Haber Giriş : 05 Şubat 2013 19:45, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Araştırmaya katılan hekimlerin pek çoğu, hasta değerlendirmesi, tatmini ve muhtemelen de hasta güvenliğini olumsuz etkileyecek kadar tükenmiş hissediyor.

Medimagazin’den Dr. Sinan Korukluoğlu’nun aktardığına göre, John Hopkins Üniversitesi’nden Dr. Henry Michtalik ve arkadaşlarının iş yükü üzerine yaptıkları ankette, klinisyenlerin yüzde 40’ı ortalama hasta yüklerinin ayda en az bir kez güvenli seviyeyi aştığını söylerken, yüzde 36’sı bir önceki hafta güvensiz bir iş yükü ile karşılaştığını ifade ediyor.

JAMA “Internal Medicine” adlı dergiye yazdıkları araştırma mektubunda, ankete katılan klinisyenlerin neredeyse dörtte biri hastaya ayırdıkları zamanın kısıtlılığı nedeniyle muhtemelen gereksiz testler, girişimler veya konsültasyonlar talep ettiklerini dile getiriyor. Yaklaşık aynı orandaki klinisyen, aşırı iş yükünün hasta nakillerine, morbidite ve mortaliteye etki etmiş olduğunu söylüyor.

Michtalik ve arkadaşlarının belirttiğine göre, her yıl neredeyse 98 bin hasta önlenebilir tıbbi hatalar yüzünden hayatını kaybediyor. Özellikle asistan hekimlerin ağır iş yükleri tükenmişliğe yol açıyor ve bu da tıbbi hataların artmasına neden oluyor. Araştırmada, bunun sonucunda çalışma saatlerinin kısıtlanması gerektiğine dikkat çekiliyor.

İŞ YÜKÜNÜN ETKİLERİ ARAŞTIRILDI

Çalışmanın yazarları, internet üzerindeki bir hekim grubuna üye 506 hekim üzerinde yaptıkları anketle, ortalama bir klinisyenin iş yükünün hasta güvenliği ve bakım kalitesi üzerine etkilerini analiz ettiler. Ankette hekim, hastane ve ekibin özellikleri, güvensiz olayların sayısı, güvenli iş yükü ağırlığı hakkındaki tahminler ve bir vardiya boyunca hata veya zarar riskini asgaride tutmak için görülebilecek hasta sayısı gibi sorular soruldu.

Ortalama yaşı 38,3 yıl olan katılımcıların ortalama olarak yüzde 46,4’ü şehirde, yüzde 42,5’i ise kırsal bölgede altı yıl hekimlik icra ettiklerini dile getirdiler. Katılımcıların çoğunun, klinik görevlerinin yürütülmesi için herhangi bir seviyede yardımcı personele sahip oldukları belirtildi.

GEREKSİZ TESTLER İSTENİYOR

Ankete katılanların dörtte biri, hasta ile tedavi seçeneklerini tartışmaya veya hastaların sorularına tam olarak cevap verme imkânı bulamadıklarını ifade ederken, yüzde 22’si hastaların yatışını veya taburculuğunu bir sonraki vardiyasına geciktirmek zorunda kaldıklarını söylüyor.

Katılımcıların beşte biri emniyetli sayıdan daha fazla sayıda hasta ile “ilgilendiklerini” söylerken, yüzde 22’si bireysel değerlendirme yapacak zamanları olmadığı için gereksiz test ve işlemleri talep ettiklerine işaret ediyor.

Çalışmadan elde edilen diğer bazı çarpıcı sonuçlar ise şöyle:

- Katılımcıların yüzde 18’i hastaya müdahale kalitelerini bozacak kadar çok sayıda hasta gördüklerini,

- Yüzde 10’u yoğunluktan dolayı kritik laboratuar sonuçlarına dikkat edemediği veya buna karşılık harekete geçemediği bir zamanı olduğunu,

- Yüzde 10’u hastayı daha ileri bir merkeze sevk etmede başarısız olduğunu,

- Yüzde 19’u iş yüklerinin hastanın tatminini olumsuz etkilediğini,

- Yüzde 14’ü iş yükü fazlalığının yeniden yatış oranlarını arttırdığını,

- Yüzde 12’si iş yüklerinin genel bakım kalitesini bozduğunu dile getirdi.

GÜVENLİ SEVİYE AŞILIYOR

Araştırmacılar, elde ettikleri bulgular ile hekimlerin kendilerine belirttikleri hasta sayılarının ve iş yükü ağırlığının güvenli seviyeleri aştığı sonucuna ulaştılar. Ayrıca hastane yöneticileri, araştırmacılar ve politika oluşturucularının hekim iş yükü üzerinde çalışmaları gerektiğini belirttiler.

Araştırmacılar, hekimlerin iş yüklerinin düzenli olarak değerlendirilmesi ve maliyetleri düşürmek için hekimlere daha fazla yüklenilmemesini önerdiler.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber