Zabıt Katiplerinin Zam ve Tazminatlarla İlgili Problemi ve Çözüm Önerisi

Haber Giriş : 30 Kasım 2003 23:49, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Zabıt Katiplerinin Zam ve Tazminatlarla İlgili Problemi ve Çözüm Önerisi

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 67'nci maddesinde 631 sayılı KHK ile yapılan değişiklik ile diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumları itibariyle yükselebilecekleri dereceyi asmamak şartıyla işgal etmekte oldukları kadroların üst derecelerine yükseltilmesine imkan tanınmıştı. Bu düzenleme ile kurumların takdir hakkı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Şüphesiz ki bu önemli bir değişiklikti ancak, yeterli olmadı. Çünkü, Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'nda bulunan memurların maaş unsurunda önemli bir yer işgal eden zam ve tazminatlar yan ödeme kararnamesinde kadro şartına bağlanmıştır. Bu uygulama adaletsizdir. Çünkü, 5'inci dereceden yukarı derecelerde unvansız memur kadrosu olmadığı için zam ve tazminatlar açısından ortaokul mezunu memur ile üniversite mezunu memur arasında hiçbir fark yoktur. Diğer taraftan, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na göre memurların kadro olarak öğrenim durumu itibariyle birinci dereceye kadar yükselmelerine hiçbir engel olmamasına rağmen, Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Başkanlığının 190 sayılı KHK hükmü gereği 5 ve daha yukarı derecelerde memur kadrosu ihdas edilmesine uygun görüş vermemesi problemin ana kaynağıdır. Bu durum uygulamada gereksiz unvan değişikliği taleplerine yol açmaktadır. Örneğin, memurlar zam ve tazminattan faydalanmak için "Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni" veya "Bilgisayar İşletmeni" unvanlı kadrolara atanmak için çaba göstermektedirler.

Bu Sorun Nedeniyle Uğranılan Hak Kaybının Tutarı 5'inci dereceli bir kadroda bulunan unvansız bir memur için özel hizmet tazminatı bakımından % 49'dur. Kadro derecesinin 4'üncü dereceye yükselmesi halinde özel hizmet tazminatı % 55 olacaktır. Aradaki farkın mali boyutu 9.500x34.300x% 6 = 19.551.000 TL'dir. Bu miktarın maaş katsayısına bağlı olduğu göz önüne alındığında dar gelirli bir memur için önemli bir meblağ olduğu görülecektir.

Ancak, önemli bir memur kitlesi var ki bunların mağduriyetleri önemli bir boyuta ulaşmıştır. Özellikle Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) görevli olan memurlardan; Zabıt Katibi, Şef ve Memurlar için çok büyük bir hak kaybı olmaktadır. Bu duruma aşağıdaki tablo işaret etmektedir.

F. Adalet Hizmetleri Tazminatı:
a) Yüksek Mahkemeler, Yüksek Seçim Kurulu, Sayıştay, İl ve İlçe Seçim Kurulları ile adli, idari ve askeri yargıda (Ceza İnfaz Kurumları ve İcra Müdürlükleri personeli dahil) görevli olan memurlardan;
1- Genel İdare Hizmetleri Sınıfında bulunanlardan;
Uzman, Şef, Programcı ve Çözümleyicilerden 1, 2, 3 ve 4 üncü derecelerden aylık alanlara 110
Zabıt Katiplerinden  
1, 2 ve 3 üncü derecelerden aylık alanlar 100
4 üncü dereceden aylık alanlar 75
5-9 uncu derecelerden aylık alanlar 56
Diğer derecelerden aylık alanlar 54
Diğerlerinden (yukarıdaki sıralardan faydalanmayanlardan )
1-4 üncü derece kadrolara atanmış olanlar 100
5-9 uncu dereceli kadrolardan aylık alanlar 56
Diğer derecelerden aylık alanlar 54


Görüleceği üzere, 1. dereceden aylık alan bir Zabıt Katibinin tazminatı 100 olmasına rağmen 5-9 uncu dereceler için 56'dır. Zabıt katiplerinin ve memurların 5 inci dereceden yukarı kadro derecesine çıkması mümkün değildir. Tazminatlar ise kazanılmış hak aylığına göre değil kadro derecesine göre ödenmektedir. Zabıt Katibinin veya Memurun kazanılmış hak aylık derecesi 1. dereceye kadar çıkabilmesine rağmen kadro derecesi 5 inci dereceden yukarı çıkamamaktadır. Bu durumun mali anlamı ise; (9500 x 34.300) x %44 = 143.374.000 TL.

Bu rakamın bir memur için az bir rakam olmadığını düşünüyoruz. Bu nedenle de bu sorunun çözümü için yan ödeme kararnamesi olarak bilinen 1998/10548 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 9'uncu maddesinin şu şekilde değiştirilmesi gerekmektedir. "MADDE 9- 2182 sayılı Kanun ile 457 ve 458 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler'le bir derece verilenlere; üst derecelerde kadro olmadığı için derece yükselmesi yapamayan ve kazanılmış hak aylıkları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun değişik 37 ve 67'nci maddeleri uyarınca bir üst dereceye yükseltilenlere; diğer Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler'le getirilen intibak hükümleri gereğince üst derecelere yükselen memurların İş Güçlüğü, İş Riski, Temininde Güçlük ve Mali Sorumluluk Zammı ile Özel Hizmet Tazminatı'nın ödenmesinde kazanılmış hak aylık dereceleri esas alınır."

Konuyla ilgili memurların demokratik tepkilerini yasal zeminleri aşmamak kaydıyla göstermelerinin kendileri lehine olacağını düşünüyoruz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber