Bakan Çelik: Okullarda dini eğitim yok

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 17 Aralık 2005 14:02, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ilk ve orta dereceli okullarda "dini eğitim" yapılmadığını açıkladı. Çelik, "Laiklik, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel niteliklerinden biridir. Din öğretiminde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi Anayasa'nın 24. maddesinin amir hükmü kapsamında okutulmaktadır

İlk ve orta dereceli okullarımızda bir kültür dersi olarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde dini bilgiler öğrencilere öğretilmekte, ancak 'dini eğitim' yapılmamaktadır" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Hatay Milletvekili Züheyir Amber'in soru önergesine verdiği cevapta, laikliğin Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin temel niteliklerinden biri olduğunu belirterek, din öğretiminde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin Anayasa'nın 24. maddesinin amir hükmü kapsamında okutulduğunu ifade etti.

"Anayasal temeli bulunan bir uygulamanın laikliğe aykırı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Kaldı ki laiklik bu dersin belli başlı konularından biri olup, her sınıfta 'Din ve Laiklik' öğrenme alanı altında birer ünite yer almaktadır. Böylece Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi yoluyla laikliğin öğrencilere benimsetilmesine çalışılmaktadır" ifadelerine yer verdi.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'nin öğretimi arasında birbirini dışta tutma gibi bir ilişkinin olduğunun düşünülmemesi gerektiğini, aksi takdirde din, inanç ve vicdan özgürlüğünün İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin dayandığı mantığı beslediğini belirten Bakan Çelik, "Kaldı ki din öğretiminin amacı, insanları dindar yapmak değil, din hakkında doğru bilgiler vermek ve insanların din konusunda yapacakları tercihlerde onlara yardımcı olmaktır. Buna göre ilk ve orta dereceli okullarımızda bir kültür dersi olarak Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde dini bilgiler öğrencilere öğretilmekte, ancak 'dini eğitim' yapılmamaktadır. Böyle bir eğitimin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve insan özgürlüğüne aykırılığı düşünülemez. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin amaçları, konuları ve uygulamaları bağlamında siyasi hiçbir boyut bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.

İlköğretim ve ortaöğretimde okutulan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinde barış, diyalog ve hoşgörü gibi güçlü mesajların ortaya çıkarıldığını belirterek, şöyle dedi:
"Söz konusu uygulama, Türkiye'de 500 yıldır süren dini hoşgörüye de ters düşmemektedir. Nitekim ülkemizde, Eğitim Öğretim Yüksek kurulu Başkanlığının 9.7.1990 tarih ve 1 sayılı kararı doğrultusunda azınlık okulları dışında kalan ilk ve orta öğretim okullarımızda öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti uyruklu Hıristiyanlık ve Musevilik dinlerine mensup öğrencilerin, bu dinlerinden birine mensup olduklarını belgelendirmeleri kaydıyla, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersine girme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu karar ülkemizdeki dini hoşgörünün göstergelerinden birisidir."

Bakan Çelik, önergeye verdiği cevabında farklı alana saygılı olmanın demokratik hayatın vazgeçilmez şartlarından biri olduğunu belirterek, Din Kültürü ve Ahlak Dersi Öğretim Programı'nda gerek İslam gerekse diğer dinlerle ilgili bilimsel ve araştırmaya dayalı bilginin ön planda tutulduğunu, batıl ve hurafeye dayalı yanlış bilgilerden uzak durulduğunu kaydederek, "İslam'la ilgili bilgilerde Kur'an merkezli, birleştirici ve mezhepler üstü bir yaklaşım benimsenerek, İslam kaynaklı bütün dini oluşumları kuşatacak kök değerler öne çıkarılmıştır.

İslam ve ibadetle ilgili Kur'an'la ve Hz. Peygamber'in çabalarıyla oluşturulmuş ve bütün Müslümanlar'ı birleştiren ortak paydalar olmasına özen gösterilmiştir. Amaç, yorumlardan birisini telkin edip diğerini dönüştürmek değil, sadece bireylerin, dini kültür ve ahlaki değerler hakkında doğru bilgilenmelerini sağlamaktır.

Bununla birlikte, dinin anlaşılma biçimleri olarak tanımlanan mezhepler ve dini oluşumlar, yok sayılmamış, kültürel zenginlik ve farklı düşünce ekolleri olarak görülmüştür. Bu yaklaşıma uygun olan, bütün dini ve ahlaki değerler, öğretime konu edilmiş, ancak din eğitiminde kullanılan yaklaşımlardan birisi olan doktrin merkezli ya da mezhep merkezli bir din öğretimine dönüşmemesine büyük özen gösterilmiştir" açıklamasında bulundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber