EPDK: Devlet eli ile elektrik üretmek yararlı olmuyor
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) Başkanı Yusuf Günay, devlet eliyle
elektrik üretiminde kamu yararının oluşmadığını söyledi.
Günay, Elazığ'da düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 1980'li yıllarla
birlikte Avrupa ülkelerinde enerji piyasasının rekabete açılabileceği fikrinin
tartışılmaya başlandığını kaydetti. Günay, şöyle konuştu:
''Daha önce İngiliz sanayi üreticisinin elektriğe ödediği bedel, yüzde 40 oranında
düştü. İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ülkelerinde de kamu elinden
serbest piyasaya geçtikten sonraki ortalama kayıp kaçak oranları, yüzde 11'lerden
yüzde 7'ye düştüğünü görüyoruz. Demek ki enerjide rekabet anlayışı içerisinde
özel sektör kuruluşları tarafından üretilmeli, dağıtılmalı, ticareti yapılmalıdır.
Sonuçta kamu yararının bu yönde olduğu görülüyor.
Türkiye'de hala kamu anlayışı devam ediyor. Kamu eliyle neredeyse karsız verilen
elektrik sonucunda geldiğimiz noktada ne yazık ki sanayici rekabet edeceği sanayicilere
oranla 2 katına yakın elektrik bedeli ödemekle karşı karşıya. Kayıp kaçaklara
baktığımız zaman, ülke ekonomisinde yüzde 18 oranında kayıp kaçak oranımız var.
Bu rakam yılda en az 2 milyar dolara yaklaşan bir bedele mal oluyor. Yani devletin
eliyle bu işin yürütülmesinde kamu yararı oluşmuyor.'' Günay, devletin ekonomik
hayattan bir oyuncu olmaktan çıkarılması gerektiğini, devletin oyuncu olduğu
bir yerde haksız rekabetin doğduğunu, kamu kaynaklarının verimli şekilde kullanılmasının
mümkün olmadığını savundu.
Türkiye'nin hidroelektrik kaynaklarının değerlendirilmesinin ülke ekonomisinin
gelişmesi, elektrik fiyatlarının düşmesi, bölgesel kalkınmanın tamamlanması
açısından son derece önemli olduğunu kaydeden Günay, şu görüşlere yer verdi:
''Şu anda 1500 megavat hidrolik potansiyele sahip şirketlere lisans verdik.
Enerji piyasanın serbestleşmesine paralel olarak, hidrolik kaynakları kullanım
potansiyelimiz de o derece artacak.
Dağıtımla da ilgili Meclis'te bir kanun teklifi var. Yasalaştığı takdirde,
dağıtım özelleştirmeleri de gerçekleşecek. OECD ülkelerinde olduğu gibi özel
sektör kuruluşlarının faaliyette bulunduğu, devletin sadece denetleyici, düzenleyici
bir rol üstlendiği, haksız rekabet üretmediği, kendi kaynaklarımızın ve potansiyellerimizin
harekete geçtiği bir piyasayı hep birlikte göreceğiz.''
''KOORDİNASYON EKSİK''
Yusuf Günay, Türkiye'de uzun yıllardır kalitesiz ve kaçak akaryakıtın tartışıldığını
ve böyle bir sorunun bulunduğunu belirterek, yaptıkları denetimlerde kaçak akaryakıt
satan 2 bin bayinin kapatıldığını bildirdi.
Kaçak akaryakıt satımını önlemek için en az 5 kamu kurumunun sorumlu olduğunu,
ancak bunların aralarında bir koordinasyon teşkil edemediğini belirten Günay,
göreve gelir gelmez sivil ve askeri bürokratlarla bir protokol imzaladıklarını,
2005 yılının Temmuz ayına kadar Türkiye'de akaryakıt faaliyetiyle uğraşan bir
firmaya kapatma cezası verilmediğini bildirdi. Günay, şöyle devam etti:
''Biz 9 faaliyet alanında bin kişiyi eğittik. Yaptığımız denetlemelerde, şuana
kadar 2 bin bayi kapatıldı. Akaryakıt bayilerinin ardından madeni yağla uğraşan
firmaların denetlenmesi tamamlandı. Daha sonra dağıtım ve depolamayla ilgili
firmaların denetimleri yapılacak.
Bu yeterli değil. Ulusal bir işaretleyici geliştirdik. Türkiye'de üretilecek
veya ithal edilecek akaryakıtlar, kimyasal bir madde ile işaretlenecek. Türkiye'de
arz edilen bütün akaryakıtlarda bu madde bulunacak. Bu maddeyi belli oranlarda
taşımayan şirketlere ceza uygulanacak. Bunu 1 Şubat 2006 tarihinde uygulamayı
umut ediyoruz.'' Günay, Türkiye'ye doğalgazın, 1987 yılında geldiğini önce 5
kente götürüldüğünü, Anadolu'nun hemen hemen bütün şehirlerinin hava kirliliğinden
muzdarip olmasına rağmen doğalgazın dağıtıma uygun bir modelin ortaya konulamadığını
söyledi.
Son 2 yılda 36 dağıtım ihalesi yaptıklarını, 42 ilin ihalesinin gerçekleştiğini
bildiren Günay, 25 ilin doğalgaz kullanılır hale geldiğini kaydetti.
Doğalgazda da temel amaçlarının elektrik piyasası gibi güçlü bir piyasa oluşturmak
olduğunu ifade eden Günay, şöyle dedi:
"Enerjide kamu kurum ve kuruluşları önceden fiyat belirlememeli. Önceden
belirlenen fiyatlardan çok sıkıntı çektik. 1990'lı yıllarda bu şekilde devlet
20 yıl süreyle 15-16 sentten elektrik almak zorunda kaldı. Doğalgaz dağıtım
ihalesi modelimizle şu anda 25 ildeki vatandaşlarımız 8 yıl boyunca yaklaşık
3 milyar dolar tasarruf yapabilecektir." Toplantıda, Elazığ Ticaret Borsası'nın
20 üyesine, "Borsa Tescili Üstün Başarı Ödülü", katılımcılar tarafından
verildi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun da basına kapalı olarak bir sunum yaptığı toplantıya, Elazığ Valisi Kadir Koçdemir, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, AK Parti Elazığ Milletvekili Şemsettin Murat, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Behiç Şahin, çevre illerin ticaret ve borsa odaları başkanları ve üyeleri ile çok sayıda işadamı katıldı.