'Akil İnsanlar'ın temasları sürüyor

"Akil İnsanlar"ın sorumlu oldukları bölgelerdeki temasları devam ediyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 14 Nisan 2013 20:21, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Akil İnsanlar'ın temasları sürüyor

Akil İnsanlar Ege Bölge Heyeti, İzmir'deki temaslarına Urla ilçesi İskele Mahallesi'nde devam etti. Heyet, Arzuhan Doğan Yalçındağ ve DİSK temsilcisi dışında tüm üyelerin katılımıyla Urla Belediyesine ait tesiste verilen yemekte bir araya geldi.

Daha sonra vatandaşlarla çözüm sürecine ilişkin görüş alış verişinde bulunuldu. Heyet başkanı Tarhan Erdem, yaptığı konuşmada, Kürt meselesinin Türkiye'de yaşayan çok önemli azınlığın, kendisini "Türk" diye tarif eden insanlar arasındaki ekonomik, eğitim, sağlık ve iş durumu arasındaki farktan kaynaklandığını söyledi.

Bu göstergelerin hepsinde Kürtler ile Türkler arasında ciddi farklar bulunduğunu, sürecin bu konuları konuşup bitirmek için hayata geçirildiğini aktaran Erdem, şunları kaydetti:

"Sorun ilk defa devlet düzeyinde kamuoyuna sunuluyor. Kiminle sunuluyor? Pek çoğu hükümete karşı vaziyet almış insanlarla. Hükümet onları, bu meseleyi konuşmak için buraya gönderme cesaretini göstermiştir. Burada görüştüğümüz bir arkadaş, 'Mardin'de, Van'da Türk Bayraklarıyla sahaya inen insanlar göreceksiniz' dedi.

Buna inanıyorum ama çözüm süreci başarıya ulaştığı zaman göreceksiniz Nevruz'da Diyarbakır Meydanı Türk Bayrakları'ndan kıpkırmızı olacaktır. Bayrakla meselesi olan Kürt yok. Türkiye ile meselesi olan Kürt de yok."

Bunun üzerine söz alan eski AK Parti İl Başkanlığı yöneticilerinden Hikmet Tınaztepe, İzmir'de Türkler ile Kürtler arasında gelir farkı olduğu görüşüne katılmadığını, bölgenin ve Türkiye'nin en önemli iş adamlarının Kürtler olduğunu, bundan da mutluluk duyduklarını kaydetti.

Erdem ise rakamların bu savı doğrulamadığını, kişisel gözlemlerin hatalı olabileceğini dile getirdi.

Konya temasları

Akil İnsanlar İç Anadolu Bölgesi Heyeti de Konya'da kent merkezinde temaslarda bulundu.

İç Anadolu Bölgesi heyetinde sekreterlik görevini üstlenen Cemal Uşşak ile üyelerden Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu ve Erol Göka, merkez Meram ilçesi Seyrantepe Kur'an Kursu'nda, İsmail Kürkçü ve Şeyma Ceylan çiftinin düğün törenine katıldı.

Heyet üyeleri, ardından kent merkezindeki Muhacir Pazarı'na gitti. Pazarı gezen heyet üyeleri, esnafla konuşarak çözüm süreci hakkındaki görüşlerini dinledi. Çözüm sürecini desteklediklerini belirten bir esnaf, "Başbakana Erdoğan'a güveniyoruz. İnşallah çözüm süreci hayırlı şekilde sonuçlanır" dedi.

Pazarda alışveriş yapan emekli Hasan Şimşek ile sohbet eden heyet üyeleri, Şimşek'e çözüm süreciyle ilgili düşüncelerini sordu. Çözüm sürecini desteklediğini, ülkede yıllardır akan kanın durması için herkesin elinden geleni yapması gerektiğine işaret eden Şimşek, "Kardeşlik bağlarının daha da güçlenmesi için bu ülkede yaşayan herkese eşit bakmamız gerekir. Yıllardır akan kan artık durdurulmalı. İnsanların büyük bölümü barış ve akan kanın durmasını istiyor" diye konuştu.

Mustafa Kumlu, pazar gezisinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımızın görüşlerini dinledik. Aralarından bir kişi tereddütlerini dile getirdi ama konuyla ilgisi olmayan vatandaşta bile 'artık kavga bitsin barış gelsin anlayışı' hakim" diye konuştu.

Cemal Uşşak ise pazar yerindeki halkın büyük çoğunluğununda çözüm sürecinde yürütülen politikaları doğru buldukları yönünde izlenim edindiklerini ifade etti.

Halkın çözüm sürecinin barış ve huzurla sonuçlanacağına inandığına dikkati çeken Uşşak, şöyle konuştu:

"İkinci bir sınıf vatandaşlarımız var ki onların ihtiyatları, endişeleri bulunuyor. 'Elbette barış ve çözüm sürecini destekliyoruz ama bunun neticesinde terörist örgütün yöneticileri, başkanı ve kanlı cinayetlerde rol alan kimselerin affedileceği endişesini taşıyoruz' diyorlar.

Onlar da 'kesinlikle affedilmesin ama bu süreç sonuna kadar götürülsün' gibi bir tavra sahip. Genel hatlarıyla halkımızın süreci desteklediğini söyleyebiliriz."

Erol Göka da halkın kahir ekseriyetinin tereddütsüz çözümden yana olduğunu söyledi.

Görüştükleri 100'e yakın vatandaş arasından sadece birinin endişelerini belirttiğini anlatan Göka, şöyle devam etti:

"Endişe kısmını konuşsaydık aslında herkes endişelerini belirtirdi ama gönüller akmaya başlamış, o gözüküyor. Herkes bu kanın durmasını bekliyormuş aslında. Bu konuda artık desteğini çok açıkça ortaya koyan insanlar var."

Demokrasileşmeme sorunu

Marmara Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti üyesi ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da, Kırklareli Öğretmenevinde düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, çözüm sürecinde insan onurunun esas alınmasını önemsediklerini belirtti. Türkiye'de "terör ve demokrasileşmeme sorununun" olduğunu anlatan Gündoğdu, şöyle konuştu:

"Bu ülkede kardeşçe, ortak kültürü oluşturarak, yaşama mecburiyeti var. Onun için biz, bu güne kadar 30 bin can kaybı ve 480 milyar liralık hesaplanabilen bir kayıp sürecinde, 'Bunun arkasında kim var?, Dış güçler mi, iç güçler mi? Niyeti ne, nerede olay?' olduğunu konuştuk.

Şimdi bunu nasıl çözeriz sorusu gündeme geldi. Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan serçe misali, Karadeniz'deki oğlunu askere gönderen anne ve babamızın acılı haber beklememesini istiyoruz. Bizim yerimiz bellidir, milletin yanı. Milletin ateşine odun taşımaktansa odun taşıyan 100 binlerce üyesi olan sendika, konfederasyon olmaktansa milletin ateşine su taşıyan, su taşırken her türlü bedeli ödeyen örgüt olmayı tercih ederiz.''

Hükümetin destek olması gerekir

Bodrum Cemevi'nin temel atma törenine katılan Akil İnsanlar Doğu Anadolu Bölgesi Heyeti üyesi ve Cem Vakfı Genel Başkanı İzzettin Doğan, gazetecilerin çözüm süreci ile ilgili sorularını yanıtladı.

Başbakan Erdoğan'ın eleştirileri, soruları göz önünde bulundurması gerektiğini ifade eden Doğan, "Başbakan halkı daha çok aydınlatabilecek, eğer aydınlatmayı bu safhada uygun bulmuyorsa siyasi parti liderlerini mutlaka davet ederek asgari bilgileri vermesi gerekiyor diye düşünüyorum" diye konuştu.

Bunun takdir hakkının kullanılması değil, demokratik zorunluluk olduğunu vurgulayan Doğan, "Demokrasilerde devlet herkesin, her vatandaşın devletidir. Eğer yeni anayasa projesiyle devletin yapısında önemli bir değişikliğe doğru gidiliyorsa bununla ilgili bilgileri, en azından yurttaşların kanaatlerinin ifade kanalını oluşturan siyasi partilerin liderlerine bilgi verilmesi zorunluluktur" diye konuştu.

Bunun yapılmaması halinde "Akil insanlar" denilen grupların halkı aydınlatma çabalarının istenilen sonuca varmayabileceğine işaret eden Doğan, şöyle konuştu:

"Ona dikkat edilmesi gerekiyor. Çünkü 63 kişi her türlü sorumluluklarını bir tarafa bırakarak, ülke sorunu olarak kabul ettikleri halkın aydınlatılması meselesini kendilerine dert edindiler ama burada hükümetin onlara destek olması gerekir. Hükümetin siyasi partilerle görüşüp, bir masa etrafında toplanarak kendi aralarında barış sürecini başlatması gerekiyor. Böylece akil insanlar barış süreci ile ilgili halkı daha rahat bilgilendirebilir ve çalışmaları daha verimli olur."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber