ÖSYM Gibisi Var mıdır Acaba?

Her şey değişiyor ama eski alışkanlıklar değişmiyor. ÖSYM, Milli Eğitim Bakanlığının uzun süredir uyguladığı, internet üzerinden başvuru alma yönetimini nihayet bu yerleştirmelerde kullanacak. Ancak, internet üzerinden tercihte bulunabilmek için önce tercih kılavuzuna ulaşmak gerekiyor. İşte burada ÖSYM yine bildiğimiz eski ÖSYM... Çünkü tercih kılavuzu internet üzerinden hala yayımlanmamış durumda... Devamı için başlığa tıklayın.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 27 Aralık 2005 00:11, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Aşağıda ÖSYM'nin sebebiyet verdiği zaman ve kaynak israfına ilişkin bir ziyaretçimizin görüşleri yer almaktadır...

Burası Ankara... Hava sıcaklığı sıfırın biraz üzerinde... Bir kaç gündür eksilerdeydi. Bugün hafiften bir kar yağdıda, hava yumuşadı...

Kılavuzu almak için sabahtan Dil Tarih Coğrafya Fakültesine gittim. Kızılayda işim vardı, işerimi hallettim ve Sıhhiyeye doğru yürüdüm. Cebimde fazla para olmadığı için yürüyeyim dedim. Fakülteye vardım. Bana söylenen "biz burdan vermiyoruz..."

Soruyorum: E... Peki nereden veriliyor?
Cevap: Gaziden

Bu cevap üzerine Gaziye gittim. Sıhhıye'deki metro'dan Kızılay'a oradan da Ankaray ile Beşevlere gittim. Sora sora ÖSYM'nin mekanını bulduk... Ne yazıkki buradan da veriliyormuş.

Ben hala "Hata sende, ne diye ÖSYM'nin açıklamasına bakmadan eski bildiğini yapıyorsun" diye kendi kendimi suçluyorum...

Neyse, bir internet cafeye giriyorum.
Memurlar.net'in manşet atmış, "Kılavuzlar dağıtılıyor" deniyor. Haberin detayında sınav merkezi yöneticiliklerinin adresi var. Bakıyorum, adres, ODTÜ Fen Edebiyat Fakültesi... Kızılay'a geliyorum, buradan da Güvenparktaki ODTÜ dolmuşuna atlıyorum...

ODTÜ kapısına geliyoruz. Görevli soruyor: Nereye?
Cevaplıyoruz: Form alacağım.

Tamam denip devam ediyoruz. ODTÜ'deki Fen Edebiyat fakültesini buluyorum. Burası sınav merkezi yöneticiliği, yanlış değil ama hayatımın en büyük şokunu yaşıyorum. Çünkü burada form yokmuş... Küfür edemiyorum, karşımdaki bir bayan. Hem onun suçu yok. İçimden bildiğim ne varsa sıralıyorum. Sonra,

Soruyorum: Nerede var?
Cevap: Yüzüncü yıldaki büroda...

İyi de, ben şimdi oraya nasıl gidecem. Tam bu sırada bir beyefendi "Ben oraya doğru gidecem, seni götüreyim" dedi.
Bu kadar ızdıraptan sonra çok sevindim. Arabasına atladık gittik... Ama şunu çok açık söyleyim. burası öyle kolay bulunabilecek bir yer değil. Yüzüncü Yıl'daki Jandarma'yı buluyoruz. Tam jandarmanın karşısında.... Küçücük bir büro.

ÖSYM'nin o çok önem verdiği 3 YTL'yi veriyorum. Sonra o beyfendi beni yine araba ile Kızılay'a bırakıyor, müteşekkirim.

Bu kadar zaman ve bu kadar eziyete değer mi?

Şimdi şunu bilmek istiyorum. Yazık değil mi? Bu kadar zaman ve bu kadar eziyete değer mi?

Yapılacak şey çok basitti. ÖSYM kılavuzu internet sitesine koysaydı, bizden sıcak evimizden bakar ve tercihlerimizi yapardık...

Bu kışta kıyamette beni bu kadar uğraştıran, bu işlemlerde yetkisi olup da hiçbir şey yapmayan, sadece 3 YTL'ye odaklanan tüm sorumluları Allah'a havale ediyorum. İnşallah, Allah'ım aynı eziyeti bizzat onların başına getirir.

Tabii bir de şu var... Bu konuda kimsenin bir şey yapamaması. ÖSYM, bunu daha önce de yapmıştı. Kılavuz satarak para kazanmak sanki bu ÖSYM AŞ'nin kanında var... Ama bir devlet görevlisi bu Kuruma, bu Kurumun Başkanına bir şey yapamıyor...

Yaşadıklarım yukarıda olup, taktir sizindir.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber