'İstanbul'da yaşanan bir emlakçı belediyeciliğidir ' iddiası...
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, İstanbul'un yerel yönetim ve merkezi hükümet
tarafından iyi yönetilemediğini söyledi. Baykal, "İstanbul'da yaşanan bir
gösteriş ve pazarlama, emlakçı belediyeciliğidir. Belediyeciliği emlak rantı
arayışına indirgeyen bir yaklaşımla karşı karşıya olduğumuz ortadadır"
dedi.
Baykal, CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, partisinin
bu yıl ilk Merkez Yürütme Kurulu toplantısının burada yapılacağını anlatarak,
bugün ayrıca İstanbul'daki CHP'li belediye başkanları, il genel meclisi ve büyükşehir
belediyesi üyeleri ile biraraya geldiğini söyledi.
Toplantıda bir yandan İstanbul'un sorunlarını ve sıkıntılarını öğrendiklerini,
diğer yandan da sosyal demokrat belediyelerin umut ve güven veren çalışmalar
yaptıklarına tanık olduklarını kaydeden Baykal, "Sevinç ve hüznü bir arada
yaşıyoruz. Bir yandan mutluluk duyuyoruz, kendimize olan güvenimiz artıyor,
bir yandan da içindeki bulunduğu sıkıntılar bizi derinden yaralıyor" diye
konuştu.
İstanbul'un dünyanın gözbebeği, olağanüstü bir kent olduğunu vurgulayan Baykal,
"Böylesine zenginlik içinde yaşıyor olmak, böyle bir zenginliğin parçası
olmak, hepimiz için çok büyük bir şans olarak algılanmalıdır" dedi.
CHP lideri Baykal, İstanbul'un çağına damgasını vuran 4 ayrı medeniyetin kimliğini
2400 yıllık tarih boyunca ayakta tuttuğunu anlatarak, "İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı, 'bu İstanbul benim eserim değildir' diyor. Bu büyük ihtişamı
ve güzellikleri düşünerek söylenmiş bir söz değildir. Olumsuzlukları, yetersizlikleri
ve sorunları karşısında acze sürüklenmiş bir kamu yöneticisinin itirafıdır.
Bu İstanbul manzarası kimin eseridir, neyin eseridir, nasıl böyle olmuştur?"
diye konuştu.
"İSTANBUL SORUNLARIN EN YOĞUN YAŞANDIĞI YER"
İstanbul'un Türkiye'nin sorunlarının en yoğun yaşandığı yer olduğunu ifade
eden Deniz Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İstanbul'da, Türkiye'de yaşanan asayiş sorunlarının yarıya yakını yaşanıyor.
Türkiye'de 398 bin 182 asayiş olayının 190 bin 168'i hırsızlık. Bunun da 73
bin 509'u İstanbul'dadır. İstanbul, Türkiye nüfusunun yüzde 10-12'si kadar.
Ama Türkiye'de yaşanan hırsızlıkların yüzde 45'i İstanbul'da yaşanıyor. Türkiye'de
yaşanan 5 bin 830 kapkaçın 2 bin 725'i İstanbul 'da gerçekleşiyor. İstanbul'da,
5 bin 499 gasp ve yağmanın 2 bin 345'i yaşanıyor. 2005 yılında kapkaç
olayları önceki yıllara göre yüzde 60 oranında artmıştır. İstanbul'da, suça
karışan çocukların arasında eskiden kız yoktu. 2004 yılında yüzde 2 kız çocuğu
ortaya çıktı. 2005'te kız çocuk oranı yüzde 60 arttı. Adli işlem gören 15 bin
273 çocuğun 5 bini İstanbul'da. Bunun ortaya koyduğu manzara, İstanbul'un bir
güvenlik krizi yaşanan kent haline dönüşmüş olmasıdır. Türkiye'de yaşayan asayiş,
güvenlik, şiddet sorunu, en yoğun şekilde İstanbul'da yaşanıyor."
İSTANBUL'UN EĞİTİM PROFİLİ
Baykal, İstanbul'da sınıf öğretmeni açığının 600, branş öğretmeni açığının
2 bin 500 olduğunu kaydederek, okula gitmeyen öğrenci sayısının 19 bin 300,
bunun 13 bininin de kız öğrenci olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Baykal, İstanbul'da okuma-yazma bilmeyen 300 bin kadar vatandaş
bulunduğunu ifade etti.
İstanbul'da 1 milyon 560 bin 633 ilköğretim öğrencisi olduğunu, bunun yüzde
76'sının, yani 1 milyon 183 bin 84'ünün ikili eğitim gördüğünü, 377 bin 549'unun
normal eğitim aldığını anlatan Baykal, bir öğretmene 37 öğrenci düştüğünü dile
getirdi.
Baykal, "Bunların bize gösterdiği temel gerçek, İstanbul'un artık yaşanabilir
bir kent olmaktan her açıdan çıkmaya başlamasıdır.
İnsanlar, buraya mecburiyetten geliyorlar ve geldikten sonra yaşam kalitesi
olumsuz bir gelişme kendisini gösteriyor" dedi.
CHP lideri Baykal, İstanbul'un yerel yönetim ve merkezi hükümet tarafından
iyi yönetilmediğini savunarak, yerel ve merkezi yönetimlerin İstanbul'u en önemli
ve en öncelikli yönetim sorunu olarak görmeleri gerektiğini, İstanbul'un da
bunu hak ettiğini kaydetti.
ALINAN KARARLAR
Baykal, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin, 2004 yılının Nisan ile 2005 yılının
Aralık ayları arasında alt komisyonlarınca alınan
kararlara da değindi.
Bu tarihler arasında Çevre ve Sağlık Komisyonu, Trafik ve Ulaşım Komisyonu,
İnsan Hakları Komisyonu, Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu'nun aldığı
bir karar olmadığını ifade eden Deniz Baykal, şöyle dedi:
"Bu komisyonların içinde çalışan tek komisyon İmar ve Bayındırlık Komisyonu...
İstanbul'da sadece imar faaliyeti yürütülüyor. Yani imar, inşaat, emlak, komisyonculuk,
rant paylaşımı... İstanbul Büyükşehir Belediyesi bununla meşgul. İmar ve Bayındırlık
Komisyonu'nda 3 bin 5 karar alınmış. Bu bir anlayış ve yaklaşımdır. Sosyal belediyecilik
anlayışı kent rantını yandaşlarına, sınırlı sayıdaki kişilere kazandırmaya değil,
kentliye kazandırmaya yönelik bir anlayıştır."
"PAHALI, YETERSİZ VE KÖHNE ULAŞIM"
İstanbul'un ulaşım sorununa değinen Baykal, ilde 11 yılda 643 otobüs alındığını,
bunların ortalama yaşının 13.5 olduğunu söyledi.
Baykal, uluslararası standartlarda göre ise otobüs filo yaşının 6 olduğunu
belirtti.
Ulaşım bedelinin de çok pahalı olduğunu ifade eden Baykal, İstanbul'da pahalı,
yetersiz ve köhne bir ulaşım sistemi bulunduğunu kaydetti.
İstanbul'un bir diğer büyük sorunun da deprem olduğunu anlatan Baykal, depremin
sadece İstanbul'un değil, tüm Türkiye'nin sorunu olduğuna işaret etti.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin temsil ve ağırlamaya trilyon lira, deprem
konusunda çalışma yapacak olan Afet Koordinasyon Merkezi'ne ise bütçeden 300
milyar lira kaynak aktardığını belirten Baykal, bunun halkın sağduyusuna ve
demokrasi bilincine yapılan bir saldırı olduğunu ve anlayışla karşılamanın mümkün
olmadığını söyledi.
"AK PARTİ'NİN BELEDİYECİLİK ANLAYIŞIYLA MÜCADELE EDİYORUZ"
Baykal, İstanbul'un yeni bir anlayışa ve zihniyete, belediyeciliği sadece kent
rantını paylaşma olarak algılamayan bir anlayışa ihtiyacı bulunduğunu anlatarak,
şunları kaydetti:
"İstanbul rant üretecek. Bu ortak bir zenginliktir. Burada mesele, bu
rantın nasıl değerlendirileceğidir. Bir belediyecilik anlayışı, bunu sınırlı
sayıda insanın, eşin, dostun zenginleşmesi, gelirinin artırılması amacıyla kullanılmasını
hak bilmekte, buna göre bir belediyecilik anlayışı uygulamaktadır. O kentin
kolektif rantını kent standartlarını esneterek, değiştirerek, kendi hesabına,
çıkarına uygun hale dönüştürerek kanalize etme çabasına hizmet eden bir belediyecilik
anlayışı vardır. Bu, AK Parti'nin belediyecilik anlayışıdır. Bununla mücadele
ediyoruz."
CHP'NİN AÇTIĞI DAVALAR
CHP'nin, İmar ve Bayındırlık Komisyonu'nun bazı kararlarının iptali için dava
açtığını dile getiren Baykal, konuşmasına şöyle devam etti:
"O kararların arkasında yeşil alanların imara açılması, kentin ortak zenginliğinin
tahrip edilmesi vardır, standartların belli yerler için değiştirilmesi vardır,
rantı kişileştirme çabası vardır.
İstanbul'da ortaya çıkan AK Parti'nin zihniyeti ve siyaset anlayışıdır. İstanbullu
artık bunu anlamıştır. Bunun artık kamufle edilebilecek bir tarafı yoktur. İstanbul'da
yaşanan bir gösteriş ve pazarlama belediyeciliğidir, bir emlakçı belediyeciliğidir.
Belediyeciliği emlak rantı arayışına indirgeyen bir yaklaşımla karşı karşıya
olduğumuz ortadadır." Baykal, İstanbul'a bütün kentlerle birlikte sahip
çıkmak istediklerini vurgulayarak, "Arabesk müziğe saygımız var, ancak
arabesk belediyeciliği İstanbul'da istemiyoruz. İstanbul'u yozlaştırmaya, soysuzlaştırmaya,
bir kültürel kimliksizleştirmeye sürükleyecek, çıkar politikalarının karşısında
kentin taşını, toprağını, camisini, minaresini, kıyısını, Boğazı'nı İstanbullularla
savunacağız" dedi.
Deniz Baykal, İstanbul'un temel kavgaları olacağını, kentin iktidarları getirip
iktidarları götürdüğünü ifade ederek, "İstanbul getirdi, İstanbul götürecek.
İstanbul'a yapılanları İstanbullular affetmeyecektir" diye konuştu.