Çocuğa cinsel istismar davası

Sakarya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Leyla Ekmen Epözdemir, tecavüzcülerin korunduğunu söyledi.

2011 yılında Bingöl'de E.A.(16) isimli çocuğa cinsel istismarda bulundukları ve tecavüz ettikleri iddia edilen aralarında uzman çavuşların da bulunduğu askerlerin mahkeme tarafından tutuklandıktan sonra serbest bırakılmasına ve görevlerinin başına dönmelerine Sakarya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Leyla Ekmen Epözdemir'den tepki geldi.

Türkiye'de şiddetin neredeyse kültürümüze yerleştiği ve sanıkların korunmasının gelenek haline geldiğini öne süren Sakarya Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Leyla Ekmen Epözdemir, şöyle konuştu: "Cinsel istismar ve tecavüz suçları tüm toplumlarda sık rastlanan olaylardır. Suç olaylarının ve suçluların teşhir edilmesi, ülkemizde yürütülen mücadelelerin sonucudur, olumlu gelişmelerdir. Buna karşın, ülkemizde öteden beri var olan ve cinsel istismarda mağduriyetin ciddiyetinin kavranmasını sağlama çabalarına direnen bir anlayışın sonucu olarak sanıkların cezasız kalması istismar suçlularına cesaret vermektedir. Cinsel istismar olayları gerek mahkeme kararları, gerek medyanın olayları sunuş biçimi ile sıradanlaştırılarak topluma neredeyse kanıksatılmaktadır. Cinsel istismar daha çok kız çocuklarına yönelik olsa da, aslında her zaman kız çocuk/erkek çocuk ayrımı gözetmediğini, yakın geçmişteki Pozantı ve Şakran cezaevlerinde meydana gelen ve erkek çocuklarına uygulanmış olan cinsel istismar suçlarıyla yeniden anımsıyoruz"

Epözdemir, 2011 yılında Bingöl'de E.A. (16) isimli çocuğa cinsel istismarda bulunan ve tecavüz eden, aralarında uzman çavuşların da bulunduğu askerlerin mahkeme tarafından tutuklandıktan sonra yakın zamanda serbest bırakıldığını ve görevleri başına döndüklerini kaydetti. Bu durumun, Sakarya'da Ö.C.'nin, Mardin'de N.Ç.'nin, Gölcük'te O.C.'nin yaşadığı tecavüz davalarının sonuçlarına benzediğini anlatan Epözdemir, şunları söyledi: "Bu sonuçlar, davaların sistemli biçimde sanıkların lehinde yürüdüğünü, mağdurların korunmak yerine mağduriyetlerinin hukuk eliyle artırıldığını göstermektedir. Bingöl'deki cinsel istismar ve tecavüz olayında savcılık dosya üzerinde gizlilik kararı vermiş ve kısıtlama getirmiştir. Bu karar, delillerin toplanması, yok edilmesi, tanıklar üzerinde ifade vermemeleri ya da geri çekmeleri yönünde baskı kurulması gibi sonuçlar doğacağına ilişkin kuşkuları beraberinde getirmektedir."

E.A.'ya tecavüz edenlerin derhal tutuklanmalarını, delillerin toplanmasını ve E.A.'nın yakınlarının koruma altına alınmasını talep eden Epözdemir, "Olayın ayrıntılarıyla açıklığa kavuşmasının takipçisi olacağımızı kamuoyuna duyururuz" dedi.