Bakan Şener görevinden alınabillir mi?

Haber Giriş : 02 Şubat 2006 14:31, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

AKP'de bundan sonra sular durulmayacağa benziyor! Radikal gazetesiyazarı mal varlığı tartışmalarının AKP içersinde nasıl yankı bulduğunu ve Kabine değişikliğinde Erdoğan'ın Bakan Şener'i görevden alamayacağını iddia etti...

Hükümette ağızları bıçak açmıyor dense yeridir. AK Parti grubu, bir yandan Başbakan Tayyip Erdoğan'a, dün CHP Meclis Grubuna hitabında sert yüklenen DenizBaykal'a tepkili. Ancak AK Parti bünyesindeki tepkinin tamamı, Baykal'ın Erdoğan'ı malvarlığının nasıl edinildiği gibi kamuoyunun hassas olduğu konularda sıkıştırmasından kaynaklanmıyor. Tepkilerin Baykal'dan kaynaklanmayan nedenleri de var. Örneğin, Başbakan Erdoğan'ın, salı günkü Meclis grubuna hitabındaki açıklamalarının, çoğu kişiye deyim yerindeyse 'dağ fare doğurdu' dedirtmesi.

AK Parti bünyesinde içten içe büyüyen, ama açıkça dile getirilmeyen bir tepki kaynağı da, bütün bu işlerin başlarına Maliye Bakanı Kemal Unakıtan yüzünden açıldığına inanmaları.

Son malvarlığı tartışması furyasının, Yeni Şafak gazetesinde Unakıtan'a atfen verilen ve CHP ile Baykal'ın adeta robot resminin çizilerek yapılan malvarlığı haberinden sonra başladığı biliniyor. Tartışma tam da Maliye Bakanı'nın Çamlıca'daki villasının, ancak Koruma Kurulu'nun muhalif üyeleri kuruldan ayrılması ardından, yapıldıktan sekiz yıl sonra ruhsat aldığının ortaya çıktığı günlere denk geldi. Bu da tartışmanın şiddetinin artmasında pay sahibi oldu.

Daha önceki hükümetler dönemindeki yolsuzluk, usulsüzlük, yine malvarlığındaki artış iddialarının seçmeni bıktırması, AK Parti'nin Kasım 2002 seçimlerinde yüzde 34 oy almasında önemli etken olmuştu. Şimdi başgösteren tartışmalar ve yanıtı halka doğru dürüst verilemeyen sorular, önceki hükümetlerin başına gelenin AK Parti'nin de başına gelebileceği ihtimalini akıllara getirmeye başladı. Hükümet içinde yıllardır siyaset sahnesinde oldukları halde, haklarında akçalı işlere ait ciddi bir tek iddia ortaya çıkmamış isimler var.

Ağızlarını en çok bıçak açmayanlar onlar.

Erdoğan günlük trafiğinin yoğunluğu içinde bu durumun farkında olmayabilir. Yakın çevresindekiler Başbakan'ı, tartışmanın aslında o kadar da önemli olmadığına, hükümete ve partiye zarar vermediğine inandırmak isteyebilirler. Başbakan buna inanma eğiliminde olabilir.

Ne yazık ki daha önce de aynı yolda giden başbakanlar, parti başkanları oldu.

Eleştirinin dozu artabilir

Başbakan'ın malvarlığını açıklamaması, dahası olmayan bir yasağı buna gerekçe yapması, akla başka sorular da getiriyor. Örneğin Erdoğan, acaba malvarlığı-dokunulmazlık-yargı-cumhurbaşkanlığı gibi bir zihinsel izleğe sahip ve bir kere duvarda gedik açılırsa, devamının çorap söküğü gibi geleceğine mi inanıyor?

Öyleyse bile, görmeli ki, tartışmanın geldiği aşamada, halkı tatmin edici bir açıklama yapmadıkça, kendisine yönelik eleştirinin şiddeti artacaktır. Erdoğan dün, yakın zamana dek kabinesinde bakanlık yapan Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun 'İma yoluyla konuşmak korkakların dilidir. Bir daha ima yoluyla konuşursan gök kubbeyi başına yıkarım' şeklinde sözlerine maruz kaldı.

Yarın eleştirinin dozu ile birlikte, verdiği hasarın boyutları artabilir, onarım zorlaşabilir.

Baykal, Erdoğan'ın sıkıntısının farkında ve üstüne üstüne gidiyor. Daha önce 2006 bütçesinin kapanış konuşmasında uyguladığı taktiği, dünkü grup konuşmasında tekrarladı. Maliye Bakanı Unakıtan'ı şahsen hedef aldı ve Erdoğan'ın Unakıtan 'yükünden' kurtulup yola devam etmesini istedi. Bunu yaparken amacı, muhtemelen Erdoğan'ın eğer öyle bir niyeti varsa bile Unakıtan'ı kabine dışında bırakmasına engel olmaktı belki de. Baykal, Unakıtan'ın Erdoğan'a getirdiği sorunların sürmesinde siyasi çıkar görüyor.

Ancak Erdoğan'ın derdi malvarlığıyla bitmiyor. Unakıtan'ın 'Ofer pazarlığı' suçlamasıyla odakta olduğu Galataport ihalesi, Başbakan Yardımsısı Abdüllatif Şener'le ilişkili Yüksek Planlama Kurulu'nun, dosyayı Özelleştirme İdaresi'ne iadesiyle fiilen iptal oldu. Erdoğan dün bu konudaki sorulara, 'İhalenin iptali de yeniden açıklaması da benim kararımdır, bir başka arkadaşımın değil' diyerek, Şener'in direnişi hakkında beslediği hisleri biraz olsun açığa vurdu. Buradan yola çıkıp, Erdoğan'ın Şener'i bu zıtlaşma nedeniyle kabine dışında bırakacağı tahmininde bulunmak belki biraz zorlama olur. Böyle bir hareketin mağlubunun Şener olmayacağını muhtemelen Erdoğan da görüyordur.

Murat Yetkin / Radikal

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber