Arı sokmalarına dikkat

Günlük hayatta park, bahçe hatta evlerin içerisinde pek çok kez arılarla karşılaşıldığını ifade eden Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Harmancı, ''Bazılarımızın bu karşılaşması arı tarafından sokulma ile sonuçlanmaktadır. Bu sokulma neticesinde de genellikle arının soktuğu yerde kızarıklık, şişlik ve biraz da ağrı olabilmekte ancak bu şikayetler de hiç bir tedavi verilmese dahi birkaç günde iyileşmektedir" dedi.

ARI SOKMALARININ YÜZDE 2'Sİ ÖLDÜRÜCÜ OLABİLMEKTEDİR

Yaptığı açıklamada, şişlik ve ağrı şikayetleri geçmeyen hastaların doktora başvurması gerektiğini belirten Harmancı, ''Arı sokmasına karşı en ciddi reaksiyon birden ortaya çıkan, sadece arının soktuğu yerde değil, vücudun tamamında kızarma ve şişme ile beraber nefes alamama ve bilinç değişikliği ile giden, hızla artış gösteren alerjik olaylardır. Bu durumda hemen tıbbi müdahale yapılması gereklidir. Biz bu reaksiyona sistemik alerjik reaksiyon ya da anafilaksi diyoruz. Tüm arı sokmalarının yüzde 2'sinde karşılaştığımız bu durum, hayatı tehdit edici hatta öldürücü olabilmektedir" diye kaydetti.

HANGİ ARI TÜRÜNE ALERJİNİZİN OLDUĞU BELİRLENMELİ

Rahatsızlık belirtileri, tedavileri ve sonuçlarından söz eden Dr. Koray Harmancı, ''Böceğin soktuğu yerin dışındaki bölgelerde kaşıntılı kızarıklık, kabarıklık ve şişlikler, göğüste sıkışma ve solunum güçlüğü, ses kısıklığı veya dilde şişme, baş dönmesi veya ani kan basıncı düşüşü ve bilinç kaybı ya da kalp durmasından biri ya da birkaçı olabilmektedir. Bu tip reaksiyon, arı soktuktan sonra dakikalar içinde görülebilir. Alerjik reaksiyon gelişen kişilerde tekrar arı soktuğunda benzeri ya da daha ciddi reaksiyon riski yüzde 60'tır. Yani arı soktuktan sonra kendinizde veya çocuğunuzda yukarıdaki belirtileri gözlemlemiş ve acil servislerde tedavi görüp düzelmişseniz, tekrar arı soktuğunda aynı belirtilerle veya daha ağırı ile karşılaşabilirsiniz. Böyle bir durumda ölüm riski yüzde 60 kadar yüksek olabilmektedir. Bu nedenle yapılması gereken öncelikle hangi arı türüne alerjinizin olduğunun belirlenmesi olacaktır. Bunun için gerek kan gerekse deri testleri yapılarak alerjiniz olan arı türü tespit edilir. Daha önce çok ciddi alerjisi olan kişilere, tekrar arı soktuğunda kendi kendine veya çocuğuna uygulayacağı adrenalin kalem enjektör (epipen) verilir. Bu kalemin hayat kurtarıcı bir fonksiyonu vardır. Reçete ve rapor ile doktor tarafından yazılarak ailenin temini istenir. Arı sokması olasılığını azaltmak için bazı koruyucu önlemler alınmalıdır. Açık alanlarda çalışır ya da dolaşırken dikkat edilmeli, çimenlerde çıplak ayakla yürünmemelidir" şeklinde anlattı.

ESOGÜ HASTANESİ ÇOCUK ALERJİ KLİNİĞİ ESKİŞEHİR VE ÇEVRESİNDEKİ TEK MERKEZ

Arı sokmalarına karşı parfüm, saç spreyi, losyon gibi böcekleri çekebilecek kokulardan, açık renkli parlak giysilerden kaçınılması gerektiğini anlatan Harmancı, ''Bahçe işi ile uğraşırken şapka, eldiven, çorap, pantolon ve ayakkabı giyilmelidir. Piknik yerlerinde ağzı açık çöp kutuları ve açıkta bırakılmış gıdalardan uzak durulmalı, bunlar sağlıklı hijyenik koşullarda saklanmalıdır. Arı sokmasına karşı alerjik reaksiyonlar aşı tedavisi (venom immünoterapi) ile önlenebilir. Bu tedavi şekli ileride gelişebilecek alerjik reaksiyonlardan korunmada yüzde 97 oranında etkilidir. Aşı tedavisi ile hastaya, duyarlı olduğu arı zehri giderek artan miktarlarda verilmekte, bu şekilde bağışıklık sistemi uyarılarak gelecekte olası bir alerjik reaksiyona karşı dirençli hale gelmesi sağlanmaktadır. Böylece daha önce ciddi reaksiyon korkusu altında yaşayan kişiler normal yaşamlarına dönebilmektedir. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Hastanesi Çocuk Alerji Kliniği, bu aşı tedavisini yapan Eskişehir ve çevresindeki tek merkez olarak başarıyla hizmet vermeye devam etmektedir" diye belirtti.