Emniyet: Trabzon polisinde zafiyet yok

Haber Giriş : 10 Şubat 2006 13:24, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü İsmail Çalışkan, Trabzon'da son zamanlarda meydana gelen olaylarda polisin bir zafiyetinin söz konusu olmadığını belirterek, "Arkadaşlarımız özveriyle, gecelerini gündüzlerine katarak çalışmaktadırlar" dedi.

Çalışkan, haftalık bilgilendirme toplantısında, akaryakıt kaçakçılığının son zamanlarda artış gösteren bir suç türü olarak karşılarına çıktığını bildirdi.

Akaryakıt kaçakçılığının nedenleri arasında genel olarak ekonomik, kişilerin kolay para kazanma arzuları, akaryakıt üzerinden alınan vergiler ve kaçak akaryakıtın normal piyasa fiyatının çok altında olmasının sayılabileceğini vurgulayan Çalışkan, "Söz konusu nedenlerin yanı sıra, özellikle deniz yoluyla yapılan kaçakçılıkta sahillerimizin uzunluğu da önemli bir unsurdur" dedi.

Akaryakıt kaçakçılığının önlenmesi için 14 Haziran 2005 tarihinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu ile İçişleri Bakanlığı arasında "Petrol Piyasasında Yapılacak İşbirliği Protokolü" imzalandığını belirten Çalışkan, bu çerçevede polis sorumluluk bölgesi içerisinde bulunan toplam 5 bin 551 akaryakıt istasyonunun denetlendiğini, söz konusu akaryakıt istasyonlarından 401'inin lisanssız olduğunun tespit edilerek mühürlendiğini kaydetti.

Protokol kapsamında, petrol piyasasında madeni yağ firmaları ile ilgili lisans alan 106 firmadan polis bölgesinde olan 54'ünün denetlendiğini de ifade eden Çalışkan, Kaçakçılık Daire Başkanlığı'nın koordinasyonunda yapılan "Karışım" isimli operasyonda; ithalatı ön izne bağlı solvent türü kimyasal maddeleri ithalat amacı dışında kullandıkları, akaryakıta karıştırmak suretiyle akaryakıt istasyonlarına sattıkları ve haksız kazanç elde ettikleri belirlenen 32 kişinin yakalanarak gözaltına alındığını söyledi. Bu olayda 350 ton standart dışı akaryakıta el konulduğunu belirten Çalışkan, kaçak akaryakıt olaylarında yakalamaların geçen yıla göre 2 kat artış gösterdiğini kaydetti. Çalışkan, akaryakıt kaçakçılığının olay bazında en çok Van, Şırnak ve Şanlıurfa gibi doğu illerinde meydana gelmesine rağmen yakalama miktarlarına göre Van hariç Kocaeli, İstanbul ve Mersin gibi iller olmak üzere denize kıyısı bulanan ilerde yoğunluk kazandığını vurguladı. Çalışkan, "Bunun kaçakçılıkta kullanılan yöntem farklılığından kaynaklanmakta olduğu, özellikle deniz araçlarıyla çok büyük miktarlarda akaryakıt kaçakçılığının yapıldığı değerlendirilmektedir" dedi.

TRAFİK KAZALARI

Geçen yıl meydana gelen 570 bin 419 trafik kazasında 3 bin 215 vatandaşın yaşamını yitirdiğini, 123 bin 985 kişinin ise yaralandığını bildiren Çalışkan, geçen yıl motorlu araç sayısının da yüzde 9,5 artış göstererek 11 milyon 77 bin 522'ye ulaştığını söyledi.

Sürücü belgesi sayısında ise yüzde 5'lik bir artış olduğunu ve rakamın 16 milyon 958 bin 895'e yükseldiğini ifade eden Çalışkan, otobüs kazalarında bir önceki yıla göre azalma kaydedildiğini belirtti.

Şehirlerarası yolcu taşımacılığı yapan otobüs işletmelerine ait 90 otobüs sürücüsünün 2004 yılında kusurlu olarak karıştığı ölümlü trafik kazalarında 187 vatandaşın hayatını kaybettiğini, 977 vatandaşın yaralandığını kaydeden Çalışkan, 2005 yılında ise 86 otobüs sürücüsünün kusurlu olarak karıştığı ölümlü trafik kazalarında 145 kişinin hayatını kaybettiğini, 974 kişinin yaralandığını bildirdi.

TRABZON OLAYLARI

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çalışkan, Trabzon'da son zamanlarda olayların arttığı hatırlatılarak, güvenlik zafiyeti olup olmadığının sorulması üzerine şunları söyledi:

"Trabzon polisi futbolculara yönelik silahlı olayı ve din adamına yönelik olayı başarıyla aydınlattı. Olaylar sadece Trabzon'da değil, İstanbul ve Ankara'da da oluyor.

Trabzon, Karadeniz bölgemizin önemli bir kentidir. Güvenlik zafiyeti olduğu yorumlarına katılmamız mümkün değil. Arkadaşlarımız özverili bir şekilde gecelerini gündüzlerine katarak çalışmaktadırlar" Trabzon'a daha önce personel ve araç gereç takviyesinin yapıldığını da hatırlatan Çalışkan, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'nun bugün ilde yapacağı toplantıda tüm bu olayların nedenlerinin, alınacak tedbirlerin tartışılacağını söyledi.

Din adamının öldürülmesinde kullanılan glock marka silahın ruhsatının bulunmadığını, başka bir olayda kullanılmadığının anlaşıldığını, bu silahların namlu ve çeşitli mekanizmasının metal olması nedeniyle detektörlerde fark edildiğini anlatan Çalışkan, olayda azmettirici olup olmadığı sorusuna ise, "Şu ana kadar bir örgüt ya da organize grup tespit edilemedi. Hazırlık soruşturması devam etmektedir" yanıtını verdi.

İstanbul'da bir vatandaşın ölümü ve aralarında polislerin de bulunduğu 16 kişinin yaralandığı patlamanın terör örgütü tarafından gerçekleştirildiğine dair tespitler bulunduğunu ifade eden Çalışkan, patlayıcı türünün A4 tipi olduğunun sanıldığını, incelemenin sürdüğünü vurguladı.

"TUZAĞA DÜŞMEYELİM"

Bir başka soru üzerine, karikatür olayının ardından meydana gelen olayları değerlendiren Çalışkan, camilerin gösteri yeri değil, ibadet yeri olduğunu belirterek, "Saldırıya dönüşecek her eylem bu krizi çıkaranların amacına hizmet edecektir. Türk milleti soğukkanlılığını muhafaza etmeli ve bu tuzağa düşmemelidir. Gösterilen tepkiler akılcı ve sağduyulu olmalıdır" dedi.

Yapılacak eylemlerin, vurma, kırma, yakma gibi şiddet içermesi durumunda haklı olunan konuda haksız duruma düşüleceğini belirten Çalışkan, radikal dinci örgütlerin oyunlarına gelinmemesini, meşru sınırlarda hareket edilmesini istedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber