Türk sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı ve mevzuat yapısı ile ilgili olarak 1999 yılında yapılan kapsamlı değişiklikler beklenen sonuçları vermedi.
Türk sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı ve mevzuat yapısı ile ilgili olarak 1999 yılında yapılan kapsamlı değişiklikler beklenen sonuçları vermedi.
Uzmanlar "Sistemin silbaştan
değiştirilmesine yönelik çabaların bile başarılı sonuç vermesini beklemek
gerçekçi değil" diyor
Türk sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı ve mevzuat yapısı ile ilgili
olarak 1999 yılında başlayan çok kapsamlı değişiklikler yapıldı. Ancak bu
değişikliklerin henüz beklenen sonuçları vermediği görülüyor. Sistemin temel
problemleri kayıt dışı çalışanların kapsama alınamaması, prim tahsilatının
artırılamaması ve sosyal taraflarda sosyal güvenlik bilincinin yerleşmemiş
olması...
Uzmanlar bu temel problemler devam ederken, sistemin sil baştan değiştirilmesine
yönelik çalışmaların başarılı sonuçlar vermesini beklemenin gerçekçi
olmayacağını dile getiriyor.
Yine uzmanlara göre bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaşması, siyasi
iktidarların sosyal sigorta kurumları ile ilgili olarak sosyal tarafları
rahatlatan değişiklikler yapmasını kolaylaştırabilir. Ancak bunun için de
beklemek gerekecek.
İŞTE TEMEL HEDEFLER
Uludağ Üniversitesi Çalışma Ekonomisi öğretim üyesi Prof. Yusuf Alper aynı
değerlendirmeyi 8. BYKP'da da yaptıklarını vurguluyor. Prof. Alper, yasal ve
kurumsal düzenlemeler konusunda önemli gelişmeler sağlanmasına karşın bu
düzenlemelerin sosyal güvenliğin özüne yönelik etkilerinin henüz ortaya
çıkmadığını ifade ediyor.
Prof. Alper 8'inci BYKP hazırlık komisyonunun sosyal güvenlikle ilgili temel
hedefler belirlediğini söylüyor. Prof. Alper'in 8'inci plana da yansıdığını
söylediği hedeflerin başlıcaları şunlar
* Sosyal güvenlik sistemi, nüfusun tamamını, bütün tehlikelere karşı koruma
kapsamına alacak şekilde genişletilmelidir. Bu hedef doğrultusunda işsizlik
sigortasının kurulmasından sonra eksik kalan tek sigorta kolu olan "aile
ödenekleri sigortası"nın oluşturulması ile ilgili çalışmalar başlatılmalıdır.
* Sosyal sigorta kurumları arasında var olan norm ve standart farklılıkları
giderilmeli, aynı süre ve miktar prim ödeyen sigortalı hangi kurumda olursa
olsun aynı haklara sahip olmalıdır.
* Sosyal güvenlik kurumları arasında Emekli Sandığı mensupları lehine olan
avantajlar ortadan kaldırılmalıdır.
* Politik endişelerle sosyal sigorta kurumlarının aktüeryal hesap dengelerini
bozan müdahalelerden kaçınılmalı, sosyal sigorta kurumlarının gelir-gider
dengesini bozan, politik amaçlı cömert uygulamalardan vazgeçilmelidir.
* Kayıt dışı (kaçak-sigortasız çalışma) önlenmelidir. Bu çerçevede devlet
istihdamı ve kayıtlı çalışmayı teşvik edici şekilde prim ödeyerek sistemin
finansmanına katılmalıdır.
HIZLI BİLGİ DE VERİLMELİ
* Sosyal güvenlik kurumlarının mali finansman yapıları ile ilgili olarak ortaya
çıkan açık problemini gidermek üzere prim tahsilat oranının yükseltilmesi, kayıt
dışı çalışmanın önlenmesi, hizmet borçlanmalarının ve prim aflarının
kaldırılması gibi uygulamalara son verilmelidir.
* Sosyal sigorta kurumları yönetim açısından kuruluş kanunlarında belirtildiği
gibi, sosyal tarafların daha fazla söz sahibi olmalarını sağlayacak siyasi
iktidarların da müdahalelerini sınırlayacak şekilde "idari ve mali bakımdan
özerk" kurumlar haline getirilmelidir.
* Sosyal güvenlik kurumlarının ilgili olduğu taraflara hızlı ve güvenilir bilgi
vermesini sağlayacak otomasyon alt yapısı oluşturulmalıdır. Kurumların hizmet
sunumundaki etkinliğini sağlayacak idari organizasyonla ilgili iyileştirmeler
yapılmalıdır.
* Kısa vadeli ve uzun vadeli sigorta kolları organizasyon bakımından birbirinden
ayrılmalıdır.
NELER YAPILDI?
İlk müdahaleler kanamayı durdurmaya yönelikti
Sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılanması ile ilgili en kapsamlı çalışma
hükümet tarafından Dünya Bankası kredisiyle ILO uzmanlarına hazırlatıldı. 1996
yılı mayıs ayında kamuoyuna sunulan bu projede Türk sosyal güvenlik sisteminin
yeniden yapılandırılması ile ilgili kapsamlı değişiklikler ve yeni modeller
öneriliyordu. Bu projede dile getirilen görüşler ve öneriler, bir bütün halinde
olmasa da daha sonraki yıllarda yapılan düzenlemelerde dikkate alındı ve parça
parça uygulanmaya çalışıldı.
Sosyal güvenlik sistemimizin yeniden yapılanması ile ilgili ilk kapsamlı
düzenleme, 57. Hükümet döneminde çıkarılan 8 Eylül 1999 tarih ve 4447 sayılı
kanunla gerçekleştirildi. Prof. Alper 4447 sayılı kanunla getirilen
düzenlemelerin, gerçekte orta ve uzun vadede sistemle ilgili olarak yapılacak
kapsamlı değişiklikler için zaman kazandırmaya yani "kanamayı durdurmaya
yönelik" acil müdahaleler olduğunu vurguluyor. Bütçe üzerindeki finansman yükünü
hafifletmeye yönelik bu düzenlemelerde sosyal sigorta kurumlarının gelirlerini
artıran, giderlerini azaltan değişiklikler öne çıktı. Ancak, bu değişiklikler
içinde sigortalıları kapsamlı şekilde etkileyen emekli olma yaşını yükseltilmesi
gibi önemli düzenlemeler de yer aldı.
YAŞ 20 YIL YÜKSELTİLDİ
Özellİkle SSK ve Bağ-Kur'u etkileyen 4447 sayılı kanunla getirilen temel
değişiklikler şunlar oldu
* Emekli olma yaşı bütün sosyal sigorta kurumlarında kadınlar için 58, erkekler
için 60 olarak belirlenmiş ve ortalama olarak 20 yıl yükseltilmiştir.
* Prime esas kazançların hesaplanması ile ilgili ilkeler değiştirilmiş ve prime
esas kazançların üst sınırı hem SSK hem da Bağ-Kur için ciddi oranda
yükseltilmiştir.
* Aylıkların hesaplanması ile ilgili kurallar değiştirilmiş, sigortalının bütün
sigortalılık süresini ve ödediği primlerin güncel değerini dikkate alan bir
yönteme geçilmiştir. Aylık bağlama oranları düşürülmüştür. Uzun dönemde
sigortalıların aylıklarını düşürecek bir yönteme geçilmiştir.
* Aylıkların ödenmesinde enflasyona endeksleme sistemi getirilmiş, 1 Ocak 2000
tarihinden sonra her ay bir önceki ayın TÜFE artış oranları esas alınarak
artırılmıştır.
* 1952 yılından bu yana tartışılmakta olan işsizlik sigortası hayata
geçirilmiştir.
İYİLEŞME HALA YOK
1999-2003 arasında gerek yasal gerekse kurumsal olarak ciddi ve kapsamlı
değişiklikler yapılmasına rağmen Türk Sosyal Güvenlik Sistemi'nin temel problem
alanlarında beklenen iyileşmeler henüz kendini gösteremedi.
Sosyal sigorta kurumlarının açıkları geçen dönem içinde en azından mutlak değer
olarak azalmadı. Hala bütçe içinde en önemli açık kaynaklarından biri olarak
duruyor.
Sosyal sigorta kurumlarının temel sağlık göstergesi olan aktif/pasif sigortalı
oranlarında emeklilik yaşının ciddi şekilde yükseltilmesi ve kayıt dışı
çalışmayı önlemeye yönelik tedbirlere rağmen bir iyileşme yaşanmadığı gibi
olumsuz gelişme devam etmekte
sabah