Özelleştirilen KİT'lerin personelini hiçbir devlet dairesi almak istemiyor

Haber Giriş : 16 Şubat 2006 09:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Özelleştirilen kuruluşlarda çalışanların mağdur olmaması için çıkartılan kanun kimseye yaramıyor.

Sendikalar örgütlü oldukları Tüpraş, Telekom, Erdemir gibi büyük kamu şirketlerinin özel sektöre satışının iptali için sürekli dava açarken, ?iş güvencesi' gerekçesiyle devlette kalmayı tercih eden işçiler ile gönderildikleri yeni kurumlar aradıklarını bulamıyor. Birçok kamu kuruluşunun yöneticisi nitelikli eleman isteğine karşılık kendilerine ?bankacı' gönderilmesinden yakınıyor. Bankacılar ise tapu kadastro memuru ve morg görevlisi yapılmaktan şikayetçi. Kurum yöneticileri gelenlerin istedikleri vasıfları taşımadığı, ayrıca aldıkları yüksek maaş yüzünden işyeri barışının bozulduğunu öne sürerek, yenilerinin gönderilmesine karşı çıkıyor. Bu konuda şikayet edenler arasında yer alan Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun da ?Bakanlık bankacıdan geçilmiyor.? siteminde bulunmuştu.

Adının açıklanmasını istemeyen bir kamu kuruluşu yetkilisi, yaşanan sıkıntıyı, ?Kurum olarak kalifiye elemana ihtiyacımız var. Ancak istek yaptığımızda, Devlet Personel Başkanlığı özelleştirmelerden kalan personeli gönderiyor. Ben banka değilim ama bankacı gönderiyorlar. Sigara üzerine bir iş yapmıyoruz; ama tütün eksperi geliyor. Eksiğimiz sayı bakımından kapanmış görünüyor; ama bunların hiçbiri işime yaramıyor. Benim istediğim işleri de yapmaya yanaşmıyorlar.? şeklinde ifade ediyor. Bu tür uygulamalar yüzünden işyeri barışının da tehlikeye atıldığını kaydeden aynı yetkili, kendi çalışanlarının 600 YTL maaş alırken, gelenlerin özlük hakları hariç 900-bin 200 YTL arasında ücret aldıkları bilgisini veriyor.

16 bin bankacı havuza alındı

57. koalisyon hükümeti döneminde Kemal Derviş'in ekonomiden sorumlu bakan olmasından sonra Uluslararası Para Fonu ile yapılan anlaşmada kamudaki atıl personelin ?emekli' edilmesi gündeme gelmişti. Yapılan çalışmalarda bu sayının 100 bini bulduğu ifade edilirken, uygulanan programda 40 bin olarak yer bulmuştu. İlk olarak ele alınan kamu bankalarından Emlakbank tasfiye edilerek 2 bine yakın personeli havuza alınmıştı. Daha sonra Ziraat'ten 8 bin 500, Halk Bankası'ndan da 6 bin 500 çalışan havuza gönderilmişti. Kamunun ihtiyaç duyduğu iş gücünü tespit etmek ve planlamasını yapmakla görevli Devlet Personel Başkanlığı'na Şubat 2001'deki malî kriz sonrası sadece kamu bankalarından geçen çalışan sayısı 16 bine ulaştı. Bu personelin çoğunluğunun bilgi, beceri ve uzmanlık alanı ile alâkası olmayan kurumlara gönderildiğini belirten Bağımsız Büro Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ayhan Çivi, uygulamadaki çarpıklığa işaret ediyor. ?Ziraat Bankası'nda müdür yardımcısıydım. Şimdi Çalışma Bakanlığı'nda uzmanım.? diyen Çivi'nin verdiği bilgiye göre kendisi gibi müdür yardımcısı olan Suat Yıkmaz, Ulaştırma Bakanlığı'na, Fazilet Çolak ise Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ?araştırmacı' diye gönderilmiş. Halk Bankası'nda şef olarak çalışan Bedriye Öz de Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü emrine verilmiş. Hatta devlet hastanesinde morgda görevlendirilenler bile var.

Kendilerinin de uygulamadan memnun olmadıklarını vurgulayan Çivi, ?Tabii ki verimli olamıyoruz. Bizim aldığımız eğitim ve mesleki kurslar tamamen bankacılık üzerine. Bu şekilde diğer devlet dairelerine gönderilenlerin büyük kısmı atıl bekliyor. Konu idari yargıya intikal etti. Bu iki banka hakkında toplam 5 bin dava açıldı. Yaklaşık bin 500 arkadaşımız bunları kazandı. 3 bin 500 dava ise sürüyor. Bu arada Başbakanlık Etik Kurulu, bankaların personel ihtiyacının eski personelden karşılanması kararını aldı.? diyor.

Çalışanı ikna için 5 yıllık güvence

Türkiye'nin 6,55 milyar dolarlık en büyük özelleştirmesi Türk Telekom'daki personelin önemli kısmının devlette kalmak istemesiyle ortaya çıkan sıkıntı aşılıyor. ?İş güvencesi' gerekçesiyle Telekom'dan ayrılmak için dilekçe veren çalışan sayısının 15 bine yaklaşması üzerine harekete geçen hükümet ve şirketin yeni sahibi Oger'in yönetimi, ?ikna' için yeni kararlar aldı. Bu çerçevede Meclis'te Telgraf Telefon Kanunu'nun ek 29'uncu maddesinde yapılan düzenlemeyle getirilen 5 yıl iş güvencesi, ?nakle tabi personel'e rahat bir nefes aldırdı. Telekom yetkililerinin verdiği bilgiye göre kanunun çıkmasından sonra bin 400 personel dilekçelerini geri çekti. Kesin karar verme gününün de 90 güne çıkarılması da dilekçe vermeye hazırlanan 7 bin çalışanı kararından vazgeçirdi.

Oger'in bu avantajı iyi kullanması gerektiği üzerinde duran Birlik Haber-Sen Genel Başkanı Hüsamettin Şanal, ?Bu kadrolar, Türk Telekom'un yönetim ve teknik kadrolarının önemli kısmını oluşturuyor. Ayrılmaları durumunda verilen hizmet aksar.? uyarısında bulunuyor. Haber-İş Sendikası Genel Sekreteri Ali Akcan ise bu görüşe katılmıyor. Akcan'a göre birkaç aylık eğitimle kapsam içi personel, nakle tabi personelin yapacağı işi yapar hale gelir. Karşılaşılacak küçük sıkıntılar da alınacak tedbirlerle aşılabilir.

zaman

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber