Liselerde tırmanan şiddet: Her sınıfın bir Polat'ı var
Gün geçmiyor ki gazete manşetlerine, TV haberlerine liseli gençlerin bıçaklı kavgaları yansımasın. Artık kızlar bile tuvalette saçbaşa kavga yerine bıçaklarla birbirine giriyor, okul bahçelerinde döner bıçakları çekiliyor. İstanbul'un dört bir yanındaki liselerde konuştuğumuz öğrencilerin anlattıkları karşısında ise dudağımız uçukluyor.
Çete halinde geziyorlar
Beyoğlu'nda 3'üncü sınıf öğrencisi bir liseli kızı dinliyoruz. O.A., oğlanların
sürekli çete halinde dolaştığını söylüyor: "Ancak bir tek çete yok, bir
kaç ayrı grup var aslında. Okula sık sık gelmiyorlar zaten. Arada bir uğruyorlar
ve geldiklerinde de mutlaka olay çıkartıyorlar. Derse girdiklerinde de ders
falan kalmıyor. Öğretmenler sınıftan atmak istediklerinde olay çıkartıyorlar.
Öğretmenleri korkutuyorlar, tehdit ediyorlar."
Kavgaların nedeni kız meselesi
Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi'nin son sınıf öğrencisi 19 yaşındaki C.B. ise
"Okulda sürekli 'en büyük' kavgası oluyor. Herkes en güçlü olduğunu karşısındakilere
ispat etmek ister burada. Ve bu yüzden sürekli kavgalar çıkar. Gruplaşmalar
oluşur. Bu gruptakiler hep beraberdirler. En az üç kişiyle dolaşılır. Çünkü
ne zaman ne olacağı belli olmaz. Her an tetikte durman gerekir. Mesela yürürken
biri sana omuz attı. Hemen karşılık verirsin. Ya da yan baktı, kız arkadaşına
laf attı. Sen hemen girişirsin. Allah ne verdiyse. Gözün birşey görmez. Ya en
büyüksün, ya en büyük. Başka yolu yok bunun. Burada böyle" diyor.
Esrar sigaradan yaygın
Taksim'deki liselerden birinde okuyan Ş.N.'nin sözleri ise şok etkisi yaratıyor:
"Esrar en çok kullanılan uyuşturucu. O kadar yaygın ki, kantinde bile bazen
esrar içiyoruz. Öğretmenler denetleme yaptığında saklıyoruz. Ama bulsalar bile
öğretmenleri tehdit edip korkutuyoruz, çıkışta indiriyoruz. Kız öğrenciler,
erkek arkadaşlarıyla boş geçen derslerde sınıfta cinsel ilişkiye bile giriyor.
Öpüşmek zaten çok sıradan. Kantinde erkek arkadaşlarının kucaklarına oturup
öpüşüyorlar."
Bir fişekten 2 cigara çıkıyor
Esenlerdeki bir lisede okuyan T.E. ve A.K. okullarındaki uyuşturucu ve hap trafiğini
anlatıyor... Karşımızda sanki 15 yaşında lise öğrencileri değil de Dolapdere'nin
torbacıları var. Raconu da fiyatları da o kadar iyi biliyorlar ki: "Okullarda
bira da cigaralık da içiliyor. Bir fişekten iki cigara çıkıyor ve 5 YTL'ye satılıyor.
Hapın da fiyatı 5 ile 10 arasında değişiyor. 8x4, Armani, Peugeot ve Süpermen
en çok alıcısı olan haplar. İşin merkeziyse Bağcılar'daki Karabayır Mahallesi...
Hacı Hüsrev artık tarih oldu."
Buraların ağası biziz!
Bir grup Gözcübaba Lisesi son sınıf öğrencisi, "Buralar bizden sorulur.
Okulda kuş uçsa haberimiz olur. Kimse bizden habersiz birşey yapamaz. Yapmaya
cesaret edemez" diye caka satıyor. İçlerinden A.Ş. de çoğu liseli gibi
Kurtlar Vadisi fanı: "Benim idolüm Polat Alemdar'dır. Tam beni anlatıyor.
Okulda ve okul dışında da onun gibi olmaya, davranmaya çalışıyorum. Daha önce
Miroğlu vardı. Ama Polat başka. Okul önünde sürekli kavgalar olur. Biz de dahiliz
tabii ki bunlara. Bazıları kendilerini ispatlamak isterler. Bizler de buradayız
misali. İsimleri duyulsun da dayak yesek de önemi yoktur onlar için. Yeter ki
isimleri duyulsun. İnternet cafe veya evden MSN'e sık sık takılıyoruz. Oralarda
sohbet ediyor neler yapacağımızı konuşuruz."
Uzman görüşü
Şiddet kültürünün kurbanı onlar
Prof. Adnan Gümüş (Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi öğretim görevlisi):
Bir grup liseli gençle dün beraber olduk ve grup tartışması yaptık. Bu görüşmeden
çıkarılabilecek birinci sonuç şiddetin her yerde ve her durum için geçerli olduğu.
Şiddetin gençlikte, bir yandan 'delikanlılık' anlamında kişiliğin gelişimi için
'horozlanmalar' halinde kabul edilebilir bazı yönleri bulunabilir. Ancak diğer
yandan tüm bunlar bir başka 'delikanlının' veya 'genç kızımızın' korkulu rüyası
haline gelmişse, üzerine ciddi bir şekilde düşünülmesi gerekiyor. Eğer şiddet
öğrenilmiş ve süreklilik kazanmış bir hal alıyorsa, bu sorunun çok daha kalıcılaştığını
gösteriyor. Kaldı ki, gördüğümüz şiddet olayları, böyle bir 'gençlik çağı' olayı
olarak değerlendirilebilecek bir çapı çoktan aşmış bulunuyor. Gerek gençlerin
kendi arasındaki, gerekse idarecilerin, öğretmenlerin, ailelerin uyguladıkları
şiddet her halde gençlik çağına bağlanamaz. Geleceği tüketilen bir gençliğin,
şiddet kültürünün bir aracı ve kurbanı durumuna gelmeye başladıkları söylenebilir.
VATAN ekibi liselilerle buluştu
MEF Dershaneleri Bakırköy Şubesi'nde gençlerle bir araya geldik. Yazarımız Mustafa
Mutlu, Haber Merkezi Müdürü Barlas Yurtsever ve Çukurova Üniversitesi öğretim
üyesi Prof. Adnan Gümüş'ün de katıldığı buluşmada, öğrencilere 'Liselerde neler
oluyor' diye sorduk. Çoğu devlet lisesinde okuyan gençler okullardaki gruplaşma
ve çetelerin hep var olduğunu, son zamanlarda şiddetin sürekli hale geldiğini
söylüyor. Ataköy Cumhuriyet Lisesi'nden Şeyda Yenigün'ün sözleri ise Kurtlar
Vadisi'nin vahim etkisini gözler önüne seriyor:
Kendini Polat sanıyor
"Her sınıfta bir Polat var. Arkadaşım geçen yıl değişmeye başladı. Polat
gibi giyinip konuşuyor, saçlarını onun gibi kestiriyor, gerçek adını kullanmıyor,
herkes Polat diye sesleniyor. Okula gri pantolon, lacivert ceketle gelinmesi
gerekiyor ama o hep siyah ceket pantolon giyiniyor." İşin ilginç yanı Polat'a
özenenleri diğer öğrenciler yadırgamıyor. Ona karşı davranışları değişiyor,
onu gördüklerinde saygı gösteriyorlar. Bir gencin de en çok istediği adam yerine
koyulup, saygı duyulması değil mi?
Yarın: Liselilerle yapılan anketten çarpıcı sonuçlar
* Kaç öğrenci okulda bıçak ve tornavida taşıyor?
* Liselilerin sigara ve uyuşturucu kullanma oranı ne?
* "Okulda parayla ders geçiren öğretmenler var" diyen liseli anlatıyor. Peki hangi ders kaç para?
vatan