Çocuğunuzu ödülle ders çalıştırmayın

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Eğitim Vakfı Projeler Koordinatörü Dr. Özgür Bolat, eğitimde doğru bilinen yanlışların çocuğu olumsuz etkilediğini söyledi.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Eylül 2013 14:28, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çocuğunuzu ödülle ders çalıştırmayın

Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Türk Eğitim Vakfı Projeler Koordinatörü Dr. Özgür Bolat, 2013-2014 eğitim öğretim yılında öğrenci velilerin dikkat etmesi gereken hususlar olduğunu söyledi.

Eğitimde doğru bilinen yanlışlar olduğunun altını çizen Dr. Bolat, "Çocuğunuza ödülle ders çalıştırmaya ya da ödev yaptırmaya çalışırsanız, çocuğun derse olan ilgisi azalacaktır. Örneğin, "Ödevini yaparsan, bilgisayarla oynayabilirsin" dediğiniz an, çocuk ödevi araç olarak görmeye başlayacak ve ilgisi azalacaktır. Amaç, bilgisayar olacaktır. Ödevi yapmak zaten çocuğun sorumluluğudur. Ödül verilirse, çocuk ödevi sorumluluğu olarak görmeyi bırakacaktır. Çocuğunuza ceza ile iş yaptırmaya çalışırsanız, aslında ödüllendirmiş olursunuz. Çocuğa o işi yapmama hakkı verirsiniz. Örneğin, "Ödevini yapmazsan, bilgisayar yok sana" derseniz, çocuk "Tamam bilgisayar ile oynamam, ödevi de yapmam." Diyebilir. Ödevi yapmamak meşrulaşır" diye konuştu.

ZEKA DEĞİL, ÇALIŞMA ÖN PLANDA OLMALI

Çocuğun zekasını övmenin de sakıncaları olduğunu işaret eden Dr. Bolat, "Çocuğun zekasını överseniz, "Aferin benim akıllı oğluma-kızıma!" derseniz, çocuk başarısını zekaya bağlar. Zeki olarak etiketlenen çocuk da bu etiketi kaybetmemek için başarısız olma ihtimali olan işlerden kaçar. Çünkü başarısız olursa, kendini aptal hisseder. Risk almaz. Onun için zekayı değil, çalışmayı ön plana çıkartın. Bu durumda başarısız olursa, çalışarak daha iyi yapabileceğine inanır" şeklinde konuştu.

ÇOCUĞUN KENDİNİ ANLATMASINA İZİN VERİN

Çocuğu övgü ile motive etmenin de tehlikeli olduğunu kaydeden Dr. Bolat, "Çocuk iyi bir şey yapınca överseniz, bir süre sonra o işi sizden övgü almak için yapacaktır. Kendinize bağımlı çocuk yetiştirmiş olursunuz. Onun için çocuğa sadece övgü yerine, övgü ve geri bildirim verin. 'Aferin oğluma!' ya da 'Aferin kızım çok güzel olmuş!' derseniz, övgü olur. Ama çok güzel olmuş deyip, yaptığı işi güzel yapan şeyleri söylerseniz, çocuk o işi neden iyi yaptığını bilir ve sürekli gelişim gösterir. Örneğin, ödevini gösteren çocuğa 'Aferin, çizgilerin dışında çıkmadan yazmışsın' denilmelidir. Çocuk yaptığı bir işi size gösterince, 'Çok güzel olmuş' ya da 'Tamam, aferin, devam et' gibi sözler ile geçiştirmeyin. Çocuğun kendini anlatmasına izin verin. Örneğin, yaptığı resmi size getiren çocuğa 'Anlat bakalım ne çizdin' deyip ilgisini canlı tutun" ifadelerine yer verdi.

ÇOCUKLARI KIYASLAMAYIN

Çocukların başka çocukla kıyaslamanın hatalı bir davranış olduğuna vurgu yapan Dr. Bolat, "Çocuğunuzu başkası ile karşılaştırırsanız, çocuk kendi değerini başkasına göre belirler. Kendi seviyesine göre çok gelişim gösterse de, başkasından daha kötü sonuç aldıysa, mutsuz olacaktır. Her çocuk sadece kendisi olduğu için değerlidir. Çocuğu kendisi ile karşılaştırın. Çocuk başkası ile değil, kendisi ile yarışsın. Çocuğunuzdan yüksek not, başarı, birincilik gibi şeyler beklemeyin. Bunlar çocuğun kontrolü dışındadır. Çok çalışsa bile, birinci olamayabilir. Çocuğunuzun mutsuzluğunu kendi ellerinizle tasarlamış olursunuz. Ama çocuğun kontrolü altında olan şeyleri bekleyin. Örneğin, çok çalışmasını, planlı olmasını, dürüst olmasını bekleyin" dedi.

ÇOCUĞU DÜŞÜNMEYE SEVK EDİN

Çocuğa öğrenmenin ön planda olduğu sorular sormanın önemli olduğunun altını çizen Dr. Bolat, "Çocuklar okulu bir süre sonra bir iş olarak görmeye başlar. Neden okula gittiğini unutur. Ama okulun asıl amacı öğrenmeyi sağlamaktır. Çocuğunuz ile sohbet ederken, öğrenmeyi hep ön planda tutun. Örneğin, 'Dersler nasıldı? Okul nasıldı?' Diye sormayın, 'Bugün neler öğrendiniz?' ya da 'Bugün öğretmene ne sordun' diye sorun. Fikrinize başvuran çocuğa, hemen fikrinizi söyleyip, onun düşünmesini engellemeyin. 'Anne-baba nasıl olmuş?' diyen çocuğa, 'Sence nasıl olmuş' diyerek düşünmesini ve kendini değerlendirmesini sağlayın. 'Güzel olmuş' derse, 'Güzel yapan sence ne?' diye sorun, daha da düşündürün" açıklamasında bulundu.

Dr. Bolat, çocukların sorunlarının sahiplenilmemesi gerektiğini belirterek, onların sorunlarını çözmeye yardımcı olunması gerektiğini söyledi.

ASIL SEBEP ÖNEMLİ

Çocukların sorunlarının asıl sebebinin belirlenmesinin çok önemli olduğuna değinen Dr. Bolat, "Çocuk ödevini yapmıyorsa ya da okulu sevmiyorsa, zorla yaptırmaya çalışmayın. Nedenini keşfedin. Ödev mi ilgisini çekmiyor, seviyesinin üstünde mi, yoksa eksiği mi var, keşfedin. Belirtileri değil, asıl sebebi çözün. Bu yanlışları yapmazsanız, hem başarılı hem de mutlu çocuk yetiştirmiş olursunuz. Sadece okul başarısı değil aynı zamanda hayat başarısı da gelecektir" dedi

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber