Faturasız ve kaçak 500 bin cep telefonu topun ağzında!
Telekomünikasyon Kurumu'nun (TK) kaçak ve kayıtdışı telefonlara karşı mücadelede
ikinci dönemi başlatıyor. 12 Temmuz 2005'te çıkarılan yasaya dayanarak 3-15
Aralık tarihleri arasında belirlenen faturasız cep telefonlarının kayıt altına
girmesi için süre veren ve 18 milyon cep telefonunu kayıt altına alan kurum,
yasanın çıktığı tarihten sonra alınan kaçak 500 bin telefon için de düğmeye
bastı. Fatura gösteremeyen cep telefonları bu kez kapatılacak.
Türkiye'de yılda 6 milyona yakın cep telefonu satılıyor. Cep telefonu satışlarında
yüzde 41.6 Katma Değer Vergisi (KDV) ve Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) yükü var.
Satışların yüzde 25'inin kayıtdışı ve kaçak olduğu tahmin ediliyor. Yaklaşık
300 milyon dolar vergi kaybına neden olan bu telefon kaçakçılığını önlemek için
Telekomünikasyon Kurumu, geçen yıl harekete geçti.
Gasp, hırsızlık gibi yollarla elde edilen ya da yasal olmayan yollarla ülkeye
giren kayıtdışı cep telefonlarına yönelik düzenleme 12 Temmuz tarihinde çıkarılan
bir yasa ile gerçekleştirildi. 5-13 Aralık tarihleri arasında ise o tarihe kadar
satılan 19 milyona yakın cep telefonuna yönelik işlem başladı. Bunun sonucunda
GSM operatörleri Turkcell, Telsim ve Avea'nın katkılarıyla 18 milyon telefon
kayıt altına alındı. Fatura gösteremeyen 700 bin telefon ise kullanıma kapatıldı.
Telekomünikasyon Kurumu, şimdi de 12 Temmuz tarihinden sonra kayıtdışı satılan
yaklaşık 500 bin cep telefonu için harekete geçti. 500 milyon dolara yakın vergi
kaybına neden olacağı öne sürülen kaçak cep telefonları için operasyon başlıyor.
Fatura gösteremeyen telefon sahiplerinin hatları kullanıma kesinlikle kapatılacak.
700 milyon dolarlık kaçak var
Cep telefonu pazarında etkin olan 3040 şirketin üye olduğu Mobil İletişim
Sistemleri ve Araçları İşadamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Murat Dursun, Referans'a
yaptığı açıklamalarda, Türkiye'de yıllık 2.5 milyar dolarlık cep telefonu satışı
yapıldığını ve bunun yaklaşık 600-700 milyon dolarının kaçak olduğunu belirtiyor.
Bu durumun bir sonucu olarak da devletin yılda yaklaşık 300 milyon dolar vergi
kaybına uğradığını söyleyen Dursun, aynı zamanda sektörde dürüst olarak çalışan
firmaların da haksız rekabetle mücadele etmek durumunda kaldıklarını vurguluyor.
Bu konuda tüketicileri de uyaran Dursun, "Faturasız veya garanti belgesiz
cep telefonu almayın" çağrısını yapıyor.
Yeni sistem kaçağa olanak vermiyor
Kaçak cep telefonların takibi ise yeni oluşturulan bir sistem sayesinde çok
daha kolay hale getirildi. Dursun, kuruma bağlı CEIR adlı merkezi bir bilgisayar
sistemi oluşturulduğunu, bunun büyük bir havuz olduğunu anlatıyor ve Türkiye'deki
tüm cep telefonlarının bu sistem tarafından kontrol edildiğini belirtiyor. Buna
göre GSM operatörlerinden alınan telefon bilgileri CEIR sistemi içerisinde kontrol
ediliyor ve kaçak olup olmadığı tespit ediliyor.
Eğer telefon kaçaksa telefon sahibine mesaj gönderiliyor ve üç gün içerisinde
faturasını GSM operatörü merkezlerine ibraz etmesi isteniyor. Aksi takdirde
cep telefonu kullanıma kapatılıyor. Bu yeni elektronik sistemin herhangi bir
kaçakçılığa imkan tanımadığını belirten Dursun, "Hâlâ bunun gafleti içerisinde
olanlar var. Kaçak cep telefonlarını alıp satanlar bulunuyor. Bu cep telefonları
kapatılacak ki akılları başlarına gelecek" diye konuşuyor.
Tablo giderek netleşiyor
Cep telefonlarının kayıt altına alınması konusunda çok büyük aşama kaydettiklerini
söyleyen Dursun, tablonun giderek netleştiğini ve bir iki ay içerisinde sektörün
çok daha iyi bir duruma geleceğini vurguluyor. Bu sorunun çözümlenmesinin, hem
sektör için hem de devlet için büyük önem taşıdığını belirten Dursun, Telekomünikasyon
Kurumu, Dış Ticaret Müsteşarlığı ve Rekabet Kurumu gibi kurumların ortak bir
çalışma sergilediğini de anlatıyor.
Yüksek vergi önemli bir sorun
Murat Dursun, cep telefonu kaçakçılığının Türkiye'de bu kadar büyük bir sorun
haline gelme nedenlerinin başında yüksek vergiler geldiğinin altını çiziyor.
Cep telefonu ithalatında yüzde 20'lik bir ÖTV ve yüzde 18'lik KDV bulunuyor.
İthalatçının ödemekle yükümlü olduğu vergi toplamda yüzde 41.6'yı buluyor. Bu
vergi oranı da tüketiciye yüzde 60-65 oranında yansıyor. Murat Dursun, bu rakamın
dünyanın hiç bir yerinde bu kadar yüksek olmadığını ve bu sayede kaçakçılığın
da bu kadar büyük bir soruna dönüşmediğine işaret ediyor.
Kayıtlı kaçakçılık sektörü zorluyor
MOBİSAD Başkanı Murat Dursun alınan önlemlere karşı kaçak cep telefonu ticareti
yapanların şimdi yeni bir yöntem uyguladığını söylüyor. Paralel ihracat yaparak,
yani kişisel çabasıyla ve yurtdışı bağlantılarıyla cep telefonu getirip satarak
ticaret yapan şirketler paravan şirketler kullanıyor. Özellikle Dubai'den getirdikleri
telefonlar için düşük meblağlı faturalar düzenleten şirketler yüzde 41.6'lık
bileşik faiz oranından kaçmayı başarıyor. Cep telefonlarının yüzde 10'u ile
yüzde 40'ı arasında değişen fiyatlarla fatura tanzim edip bu faturaları beyan
eden şirketler, devleti yıllık 300 milyon euro vergi kaybına uğratıyor.
Dursun, "kayıtlı kaçakçılığın" daha tehlikeli olduğunu belirterek
tüm bu işlemler için özellikle Dubai'nin tercih edilme nedeninin Birleşik Arap
Emirlikleri'ndeki (BAE) yasal açıkların uygun olmasından kaynaklandığını ifade
ediyor.
Dubai'de ülkeye giren maldan yüzde 5 vergi kesiliyor ve kayıt tutuluyor. Ancak
çıkışı yapılan mal ile ilgili hiç bir beyanat verilmiyor. Dursun kayıtlı kaçakçılık
işlemlerinin yüzde 90'ının Dubai üzerinden yapıldığını söylüyor.
Gümrük Müsteşarlığı'nın harekete geçerek kaçakçılığı denetleyecek bir sistem kurması gerektiğini söyleyen Murat Dursun, gümrük kapılarında kurulacak olan veri ambarlarında fiyat sorgulaması yapılması gerektiğini belirtiyor. Fiyatlar arasındaki farklılıkları buralarda tespit edip ilgili makamlara bildirmek gerektiğini belirten Dursun, fiyat uygulamalarının uluslararası düzenlemelere bağlı olduğunu ve ülkeye çok farklı fiyatlarla cep telefonu girişinin mümkün olmadığını dile getiriyor.
referans