Polis-çete işbirliği kayıtlara böyle geçti

Haber Giriş : 12 Mart 2006 07:40, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

Doğu ve Güneydoğu illerinde düğün salonlarını basıp kaçırdıkları çocukları İstanbul'da suça zorlayan Mehmet Salih Tulpar liderliğindeki çetenin, polislerle aleni rüşvet alışverişini telefon kayıtlarıyla gözler önüne serildi. Toplam 42 kişinin yargılandığı davada, 8 çete üyesinin 23 yıldan 44 yıla kadar, çeteye yardımcı olan Kağıthane eski Emniyet Müdürü Yardımcısı Samim Bulut, Komiser İhsan Düzgün ve 6 polis memuru ile emekli adliye çalışanı Selviye Şenyüz hakkında ?çeteye yataklık? ve ?görevi kötüye kullanmak? suçlamalarından 6 yıla kadar hapis cezası istendi.

KORKUNÇ İŞBİRLİĞİNİN BELGELERİ CEBİNE İNDİR!

(Çete üyesi Mustafa Topgüç, Sezer Bayındır isimli diğer çete üyesini arayarak, gözaltına alınan bir başka çete üyesi ile ilgili Eminönü Asayiş Büro'da görevli komiser İhsan Düzgün'e rüşvet verilmesi konusunda konuşuyor)

M.T: Sana bir şey sorayım o amirle görüştün mü? Araştırmanın amiri?

S.B: O izinde

M.T: Telefon aç, memurlara filan para verilmemiş yani

S.B: Ya bir şey verirsen senin için iyi olur: Yüz yüze cebine ufak bir şey indirirsen geldikten sonra iyi olur

POLİSTEN ÇETEYE GÜVENCE

(Bu konuşmadan birkaç gün sonra Sezer Bayındır amirim dediği Eminönü Asayiş Büro'da görevli komiser İhsan Düzgün'ü büroda ziyaret ettiği, yaptığı telefon konuşması sırasında ortaya çıkıyor:)

M.T: Nasılsın

S.B: İyiyim, ben amirimle beraber oturuyorum

M.T: Abi yakında ben de gelicem, mahçubiyetimiz var, gelince halledicem

Polisten çeteye güvence: Adamı getir, senin adını kayıtlardan çıkarırız

POLİS : İSMİMİ SÖYLEYİP DURMA

(09.09 2005 günü saat Kumkapı'da Şerif Çavuşoğlu ve Ali Erbakıcı'nın çete üyeleri tarafından yaralanmalarının ardından Halil isimli bir polisle çete üyesi Mustafa Topgüç arasında geçen telefon konuşmaları)

H.: Söz veriyorsun, sözünde durmuyorsun, adama gidiyorsun sıkıyorsun, sıktırıyorsun ne söz verdin sen, geldin ettik, biz de sana elimizden geleni yaptık.

M.T: Halil abi biz yarın görüşsek nasıl olur

H.: Yer ver gel orada görüşelim. Bunun ortak noktasını bulalım, o yanındaki çocuk kim, en azından onu ver bana, ortalık iyice kızışacak. Yanındakini silahıyla birlikte bana vereceksin. Yoksa bu iş organizeye gidiyor. Oradan yakanı kurtaramazsın. Başımdaki herif sıkıştırıyor anladın mı?

M.T: Abi biz yarın görüşsek

H.: Telefonda sık sık isim söyleyip durma. Müdürüm beni sıkıştırıp duruyor. Yanındaki adamı silahıyla bana ver. Yoksa dosya organizeye gidiyor. Bu işin içinden çıkamazsın. Silahla çocuğu bir yerden alayım. Ondan sonra diyeceğiz böyle böyle. Seni tanımadığını... Onu ben bağlarım.

TEHDİT TELEFONU

(Görüşmeden sonra Mustafa Tongüç, silahla yaraladığı Ali Erbakıcı'yı hastanede telefonla arıyor)

M.T: Ne yaptın lan benim adımı veriyon

A.E: Senin adını değil

M.T: Tamam oğlum, devlet sizi korusun bakayım, koruyabilecek mi görüşürüz? Yarına kadar ismim kaybolacak, kaybolmasa gerisini sen düşün

A.E: Ben davacı değilim hastaneden çıkayım terk ediyorum burayı

M.T: Nereye gidersen git ben seni bulurum...

ÇETE: ÖNEMLİ OLAN DOSTLUK

(Aynı gün Mustafa Topgüç tekrar Halil isimli polis memurunu arıyor;)

M.T: Abi nasılsın

H.: Sağol senden haber bekliyorum, şu an bürodan çıktım, nerdesin?

M.T: Şehir dışındayım abi, müsaade et halledicem. Az mı oturduk konuştuk, dostluğumuz önemli abi.

H.: Yarın gelemem, o işi yapan adamı bana göndereceksin

M.T: Arkadaşım tevkif olursa çok kötü olur abi

H.: Adamların hayati tehlikeleri yok anladın mı, diyecek ki ?Kavga ettik, hakaret etti korkutmak için sıktım', en fazla bir mahkeme tutuklanır

M.T: Tamam abi sonra görüşelim

(Bu konuşmanın ardından çetenin adliye işlerini takip eden Sezer Bayındır'ı Mustafa Topgüç arıyor;)

M.T: Abi ismim var mı dosyada

S.B: Senin ismin yok

M.T: Kimin ismi var

S.B: Senle ilgili bi şey yok, sana söylenenlere bakma ben hallediyorum her şeyi, ama ağız birliğimiz olsun.

MEMURA 5 BİN DOLAR VER

(Mustafa Topgüç, adının olaydan çıkarılması karşılığında polise vereceği rüşveti bulmak için çaba gösteriyor ve Muhlis isimli çete üyesiyle konuşuyor:)

M.T: Veysi o gün görüştüğünde sana söylemedi mi?

M.: Veysi bir şeyden bahsetmedi

M.T: Pazar günü benim o memurlara para vermem lazım Dışarı çıkacam sağdan soldan para toplamaya çalışıcam. Parayı götürmesem sözümüz iptal olur. 5 bin dolar vermem lazım. Hacı Dayı'ya (Tulpar) gittik konuştuk memurlarla.

AMİR OLAYI BİTİRDİ!

(Bir çete üyesinin serbest kalmasını sağlayan görüşme).

Mustafa Topgüç, çetenin adli işlerinden sorumlu üyesi Sezer Bayındır'ı arıyor;

M.T: Beyoğlu'nda bir kardeşimiz alınmış az önce beni aradılar da.

S.B: Nerden alınmış öğren

(Mustafa Topgüç, polis memuru Halil'i arıyor ve yakalanan Erkan Tekin'in Beyoğlu Çocuk Büro'da tutulduğunu öğreniyor. Bayındır, Emniyet Amiri Samim Bulut'u arıyor;)

S.B: Abi nasılsın?

S.B: Merkezdeyim abi ne yapayım

S.B: Normal numaran var mı abi

(Sabit numarayı alıp oradan arıyor.

Görüşmenin ardından Sezer Bayındır Mustafa Topgüç'ü arıyor ve Emniyet Amiri'nden olayı bitirdiğini söylüyor)

S.B: Yarın mahkemeye çıkacak. Evraklarını ona göre tutturdum bıraktıracaklar. Savcıya bildirilmiş daha önce olsaydı diyor hallederdik diyor. Ama yine de ben raporu hazırlattırırım yarın mahkemeden serbest kalır abi dedi bana, ben de ?yazdır abi' dedim. Dinleme olabilir diye cepten aramadım.

M.T: Mahkemeden bıraktıracaklar kesin hallettin mi?

S.B: Hııı evet

akşam

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber