Eğitimci dekanlardan MEB'e: Formasyon sevdasından vazgeçin
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) arasında süren
'açıklamalı kavgaya', eğitim fakültelerinin dekanları da katıldı. 12 üniversitenin
eğitim fakültesinin dekanları, MEB'in düzenleyeceği pedagojik formasyona karşı
çıktı.
MEB'in öğretmenlik eğitimi almamış üniversite mezunlarına pedagojik formasyon
kursu verilmesi yönündeki kararına ilk tepki YÖK'ten gelmişti. YÖK çarşamba
günü, "Formasyon bizim işimiz" demişti. MEB ertesi gün verdiği yanıtta,
mesleki formasyon kurslarının MEB personeli ve uzman öğreticilere dönük hizmet
içi eğitim olduğunu ve bunun YÖK'ün iznine bağlı olmadığını belirtmişti. "Bu
bizim işimiz" diyen MEB, YÖK'ü de kınadığını söylemişti.
Konuyla ilgili üçüncü açıklama dün dekanlardan geldi. Ankara, Cumhuriyet, Gazi,
Hacettepe, Marmara, Selçuk, Atatürk, Dicle, Gaziosmanpaşa, Karadeniz Teknik,
ODTÜ ve Yüzüncü Yıl üniversitelerinin eğitim fakültesi dekanları da ortak açıklamalarında,
"Eğitim bizim işimiz" dedi. Dekanların açıklaması şöyle:
"Kararda, fen, edebiyat ve fen-edebiyat mezunlarının öğretmen kaynağı olarak
belirtilmesi dayanak gösterilmekte. Ülkemizde, okul öncesinden başlayıp ortaöğretimin
son sınıfına kadar tüm sınıflarda görev yapacak öğretmenleri yetiştirme görevi
eğitim fakültelerine verilmiştir. Kararda, ortaöğretime öğretmen kaynağı gösterilen
söz konusu fakülte mezunlarının öğretmen atanabilmeleri için 4+1.5 formülüyle
ifade edilen ve 3 yarıyıllık bir sürede 45 kredilik (58 saatlik) 'Tezsiz Yüksek
Lisans Programı'nı tamamlamaları gerekmekte. Bu da, 812 saatlik ders demektir.
'Tezsiz Yüksek Lisans Programı', bakanlığın planladığı 280 saatlik kursun yaklaşık
üç katı daha yüklü bir programdır ve söz konusu fakültelerin mezunlarına öğretmen
olma imkânı veren bu programlar, üniversitelerde halen uygulanmaktadır. Özel
okul ve dershanelerde çalışan uzman öğreticilere pedagojik formasyon kursu düzenlemekle
'Tezsiz Yüksek Lisans' programlarına giden öğrencilere haksızlık edilmiş ve
eşitlik ilkesi zedelenmiş olacak.
İşveren konumundaki MEB bu kararı alırken, 2547 sayılı yasaya göre öğretmen
yetiştirme sorumluluk ve yetkisine sahip olan YÖK'ü ve üniversiteleri devre
dışı bırakmasını uygun bulmak olanaksız. Çünkü bu uygulama, eğitim fakültelerinin
kurumsal yapısının hasar görmesi, başarılı öğrencilerin eğitim fakültelerini
tercih etmemesini ve öğretmenlik mesleğiyle ilgili olumsuz tutum gelişmesi gibi
birçok kötü sonuçlar doğurabilecek. Planlanan bu kurs yasal düzenlemelere uygun
değildir."
radikal