Erdoğan: Rüzgarda savrulan parti değiliz/ Video

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 21. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nda konuşuyor.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Kasım 2013 12:10, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

SİYASİ LİTERATÜRDE MUHAFAZAKAR DEMOKRASİ YOK DEDİLER

Bizim gelip geçici bir iktidar olduğumuzu söyleyenler oldu. AK Parti'nin yorulmasından sürekli medet umuyorlardı. AK Parti siyasetin teorisini de, demokrasi tarihini de yeni baştan yazmış bir partidir.

Muhafazakar demokrasi dediğimizde bazı köşe yazarlarının siyasi literatürde böyle bir tespit yoktur dendiğini biz yaptığımız konferanslardan biliriz. Yok Jan Jack Rousseou böyle demiş.

AK Parti'yi analiz etmek aslında zor değil. Bu toprakları tanıyan herkes AK Parti'yi kolayca tanır ve tanımlar

Ak Parti RÜZGARIN ÖNÜNDE SAVRULAN PARTİ DEĞİLDİR

AK Parti rüzgarın önünde savrulan bir parti değildir. Çanakkale ruhunu özümsemiş, Çanakkale'de yazılan destanı kendisine yol haritası olarak belirlemiş bir partidir

YÜREĞİNDE AHMET KAYA'NIN GRUBETTE ÖLÜMÜNÜN SIZISINI HİSSETMEYENLER BİZİ ANLAYAMAZLAR

Yüreğinde gurbette okumak zorunda kalmış kızlarının sızısı olmayanlar, yüreğinde Ahmet Kaya'nın gurbette ölümünü hissetmeyenler, Cem Karaca'nın gurbette hüküm giymesi konusunda sızısı olmayanlar bizi anlayamazlar

BİZE KİMSE MİLLET DERSİ VERMESİN

Bize kimse millet, milliyet dersi vermesin. Önce bunu kendileri öğrensin. Birileri bizi anlamasa da milletimiz bizi çok iyi anladı ve anlıyor. Bu aziz millet memleketin başında nasıl bir idareci kadrosu görmek istiyorsa işte biz oyuz. Millete efendi olmaya gelmedik, biz hizmetkarız.

MAKAMLAR GELİP GEÇİCİ

Makamlar, mevkiler, rütbeler gelip geçici. Ezeli rütbe milletin gönlünde, Allah'ın nezdinde elde edilen rütbedir.

Nice nemrutlar, kudretli kumandanlar, firavunlar geldi geçti. İsimleri hatırlanmıyor.

BAŞBAKANLIK GELİP GEÇİCİ

Başbakanlık, bakanlık, vekillik.. Bütün bu payeler unutulur gider

Anadolu ve Trakya'nın tarihine ve şehirlerine bakın. O şehirlere hükmeden nice kişilerin hatırlanmadığını ama bir kaymakamın, bir belediye başkanının, o şehre hizmet vermiş bir kişinin unutulmadığını görürsünüz

Devletler de gelip geçicidir. Nice devletler vardır. Kurulmuş dünyaya hükmetmiş. Ama gün gelmiş unutulmuş gitmiş.

Devlet unutulur ama millet yürüyüşüne devam eder.

Makamların insana ne kattığına kimse bakmaz. İnsanın makamlara ne kattığına bakarlar

SORUMLULUK ÖNCE BENİM AMA...

Bu hareketin lideri olarak sorumluluk önce bende ama biz bir kadro hareketiyiz. Dicle'nin kenarında bir koyunu kurt kapsa bunun vebali ne kadar benim üzerindeyse sizin de üzerinizdedir. Bacası tütmeyen hanenin derdi bizim derdimizdir

Bu kadro fedakarlık üzerine kurulmuş bir kadrodur. Şahsi çıkarlar çerçevesinde değil millet, ülke, insanlığın çıkarları doğrultusunda inşa edilmiş bir partidir.

11 YILDIR KAVGA ÇIKSIN İSTEYENLERİN HEVESLERİ KURSAKLARINDA KALDI

AK Parti içinde 11 yıldır sen-ben kavgası çıksın isteyenler var. 11 yıldır heveslerini kursaklarında bıraktık. Bundan sonra da bunları heveslerini kursaklarında bırakmaya kararlıyız.

FETRET DÖNEMİNE MÜSAADE ETMEYECEĞİZ

Hepimiz faniyiz, bugün varız, yarın yokuz. Bizim fetretimiz milletin fetretidir. Öyleyse biz bir fetret dönemine asla müsaade etmeyeceğiz

SÖZÜMÜZDEN GERİ DÖNMEYECEĞİZ

Hiçbir sözümüzden geri dönmeyeceğiz. Bu sayede milletimizin gönlündeki yerimizden sapmayacağız.

2013, 2012'DEN ZOR OLACAK DİYORLARDI

2013 bitiyor. 2013'de sermaye, medya çevreleri, köşe yazarları hep şunu söyledi: 2013 2013'den zor olacak. Şimdi aynı çevreler bugün baktım yine yazıyorlar. 2014, 2013'ten çok daha zor olacak diye. Biz işimizi belli çevrelerden aldığımız talimatla veya af edersiniz göbek bağıyla bir yerlere bağlı olarak yürütmüyoruz. Kendi kararlarımızı kendimiz veriyoruz. Adımlarımızı da kendimiz atıyoruz.

BİR HÜKÜMETİN ÖMRÜ 16 AYDI

Burada bir dezavantajımızı dikkatlerinize sunmak istiyorum. 11 yıl önce 10 yaşında olan, siyasetle ilgilenmeyen çocuklarımız bugün artık 21 yaşına ulaştı. Belki de bu seçimlerde ilk defa oy kullanacaklar. Bu gençlerimiz Türkiye'nin atlattığı badireleri yaşamadılar, koalisyon nedir hiç tecrübe etmediler.

56 yılda 43 hükümet görev yaptı bu ülkede. Bir hükümetin ortalama iktidar süresi sadece 16 ay bize gelene kadar. Böyle bir ülkede güven olur mu, istikrar olur mu?,

Tek partili Menderes, Özal, Demirel dönemlerini kenara koyarsanız ortalama 16 ay bile değil.

PİJAMA DEĞİL KOT PANTOLON DEDİ

Bu gençlerimiz bu ülke sermayenin hükümet kurup hükümet indirdiğini acaba biliyor mu? Kot pantolonla Başbakan uğurlandığını biliyor mu? Sonra pijama değil kot pantolon giydim dedi. Dediğine saygı duyalım.

EYVALLAH, BİZ VAZİFEMİZİ YAPIYORUZ AMA

Marmaray'ı açtığımızda sosyal medyada birileri çıktı 'Tabi ki yapacaksınız bu sizin vazifeniz' dedi. Eyvallah. Biz vazifemizi biliyoruz. Ama bizim hakkıyla yerine getirdiğimiz vazifeyi 10 yıllar boyunca Türkiye'de hükümetler neden acaba yerine getirmediler.

Karadeniz'de memleketim Rize'ye giderken dağlardan şöyle aşağıya baktığında 'acaba ne zaman yuvarlanacağız' diye düşünmeye mecbur muyduk? İki araç yan yana gidemiyordu. Acaba buraları duble yollara çeviren hangi iktidar? Onların görevi değil miydi? Niçin yapmadılar?

ZEKİ GENÇLİK BU SOUYU NİÇİN SORMAZ

11 yılda 17 bin km bölünmüş yol yaptık. Dağları deldik, tüneller açtık. Marmaray 153 yıllık hayaldi. Abdülmecid 153 yıl önce bunu hayal etmişti. Abdülhamit mimari çizgilerini çizdirmişti. Osmanlı devletinde de Cumhuriyet tarihinde de bu hayal gerçeğe dönüştürülemedi. Acaba niçin? Bu soruyu bu zeki ve akıllı gençlik acaba niçin sormaz?

DEFTER, KALEM, SİLGİ YOKTU

Sevgili gençler tüp geçit dedim de aklıma tüp kuyrukları geldi. Bizim jenerasyon okullarımızda şu anda sizin birinci derecedeki kalite kağıtla hazırlanmış kitapları biz teksir notlarını abilerimizden satın almak isterdik. Saman kağıdı denen kağıtlardı. Abilerimiz 'bize hatıra' der satmazlardı. Yalvar yakar alırdık, bunları kaleme dökerdik. Şahsen ben böyle okudum. Defter, kalem, silgi bulamazdık. Bunlar şimdi tarih oldu. Biz vazifemizi hakkıyla yapıyoruz. Ama bu ülkede yıllar boyunca o asli vazifeler yapılmadı.

METROBÜSLERLE TOPLU TAŞIMA KÜLTÜRÜNDE FARKLI SÜREÇ

Ben belediye başkanı olduğumda CHP'den İstanbul'u devralmıştım: İstanbul'da devraldığım belediyenin otobüsleri ellerinizi koltuğa tutamazsınız. Kalktığınızda mazot lekesiyle kalkardınız. Klima, air condition falan da yoktu. Bir de tıklım tıklımdı. Biz bu sektöre artık Mercedes'i soktuk, BMC'leri soktuk. Bütün bunların yanında İstanbul'da metrobüslerle halkımız toplu taşımacılık kültüründe farklı bir süreci yaşıyor.

ONLAR 10. YIL MARŞI SÖYLERKEN, BİZ 90. YILDA 100. YILIN HEDEFLERİNİ ANLATIYORDUK

Bu muhalefette acaba Marmaray, hızlı tren vizyonunu gören var mı? İstanbul'da Marmaray coşkusunu yaşarken muhalefetin genel müdürü Tandoğan'da son derece seviyesiz biz biçimde bu ülkenin Başbakanı'na hakaret ediyordu. Onlar 10. Yıl marşını söylerken 90. Yılda Marmaray'ı hediye ediyor, 100. Yılın hedeflerinden bahsediyorduk.

Bunlar hep 10. Yıl marşını söylediler. Peki ne yaptınız? Nereye kaç km raylı sistem döşediniz? Sıfır. Ama biz bunları yaptık. Bunların ki hep böyle tekrar.

MARMARAY'IN DUALARLA AÇILMASI SİZİ NEDEN RAHATSIZ EDİYOR

Marmaray'ın dualarla açılmasını, Japonya Başbakan'ı dahil ellerin semaya açılmasını birileri pek yadırgadı. Bu ülkenin ilk Meclisi Atatürk'ün iştirak ettiği dualarla açılmışken Marmaray'ın dualarla açılması sizi neden rahatsız ediyor.

Bu ülkenin bizatihi İstiklal Marşı'nda dua vardır. Bunlar sadece 2 dörtlükten ibaret İstiklal Marşı var sanıyorlar. Marmaray'ın açılışında dua edilmesinden rahatsız olanlar bu ülkeyi tanımadıkları kadar İstiklal Marşı'nı da bilmiyor.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber