Türk Eğitim-Sen: Ek dersle ilgili kazanılmış haklar kaybediliyor

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 30 Mart 2006 17:32, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

TBMM'de kabul edilen ?Değişik adlar altında ilave ödemesi bulunmayan memurlara ve sözleşmeli personele ek ödeme yapılması ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkında kanun? ne yazık ki öğretmenlerin kazanımlarını elinden almaya yöneliktir.

Her konuda eğitim çalışanlarının gözü, kulağı olan sendikamızın; öğretmenlerin haklarını gaspeden bu kanun değişikliklerini kabul etmesi mümkün değildir. Bu nedenle Türk Eğitim-Sen, konuyla ilgili görüşlerini Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet SEZER'e sunmuştur.

Sendikamızın kanun değişikliğine ilişkin itiraz ettiği noktalar şunlardır:

· Kanun, kadrolu öğretmen istihdamını tehlikeye atacak ve maliyeti düşük olması nedeniyle sözleşmeli öğretmen alımının önünü açacaktır. Oysa Danıştay'ın iptal gerekçesi; öğretmenliğin asli ve sürekli bir görev olduğu şeklindedir. Getirilmek istenen uygulamayla öğretmenlik asli ve sürekli bir görev olmaktan çıkarılmaktadır. Bilindiği gibi kadrolu ve yeterli öğretmen alımını yapmak Milli Eğitim Bakanlığının görevleri arasındadır. ?Öğretmen ihtiyacının kadrolu öğretmen istihdamıyla kapatılamaması hallerinde? diye bir gerekçe kabul edilemez. Böyle bir durum oluşuyor ise Milli Eğitim Bakanlığının görevini yeteri kadar yerine getirmediği söz konusudur. Kanunun bu şekilde kabul edilmesi halinde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 2 çeşit öğretmen ataması mevzu bahis olacaktır. Bir hukuk devletinde aynı işi yapan insanların farklı mevzuat hükümlerine tabi olması çeşitli farklılıkları ve karmaşayı beraberinde getirecek. Dolayısıyla, zaten bir karmaşa içerisinde bulunan eğitim-öğretimimiz böyle bir uygulamadan son derece olumsuz etkilenecektir.

· Kanun, daha önce master yapmış öğretmenlere %25, doktora yapmış öğretmenlere %40 oranında ek ders ücreti fazla ödenir hükmünü iptal etmektedir. Bu, alanlarında master ve doktora yapmış öğretmenleri teşvik etmek amacıyla ödenen %25 ve %40 oranındaki fazla ek ders ücreti ödemesi son bulması anlamına gelmektedir. Oysa Milli Eğitim Bakanlığının en önemli görevlerinden birisi, öğretmenlerin kendi alanlarında gelişmelerinin önünü açmak ve bunu teşvik etmek olmalıdır. Böyle bir uygulama aynı zamanda kazanılmış bu hakkın gasp edilmesi anlamına gelmektedir. İkinci fıkranın bu şekilde kabul edilmesinde hiçbir kamu yararı yoktur.

· Kanun, maaş karşılığı ders saatini dolduramayan öğretmenlerin, bir başka branştan derse girmeleri halinde ek ders ücreti almaları engellenmektedir. Şu anda ülke genelindeki 120 bin branş öğretmenine ihtiyaç bulunmaktadır. İhtiyaç olan branşlardaki öğretmen açığı diğer branş öğretmenleri tarafından karşılanmakta ve kendi branşı dışında derse girmesi halinde ek ders ücreti ödenmektedir. Kanunun bu şekilde kabul edilmesi halinde, kendi branşında haftada 12 saat dersi olan bir matematik öğretmenin, 6 saat Fen Bilgisi dersine girdiğini varsayalım. Yeni kanuna göre bu öğretmenin 15 saat maaş karşılığı dersini doldurması gerekmektedir. Bu durumda branşında 12 saat dersi olan Matematik öğretmeni 6 saat girdiği Fen Bilgisi dersinden ancak 3 saat ek ders ücreti alacaktır. Bu durumda öğretmenlerin bir çoğu kendi branşı dışında ek ders görevi istemeyecek ve Anadolunun bir çok yerinde, zaten var olan öğretmen ihtiyacı daha da artacaktır.

· Yine kanunla yöneticilerin haftada 6 saat derse girmesi zorunlu hale getirilmektedir. Bu durumda bir çok yönetici toplantı ve kurum problemleriyle uğraşmaktan derse giremeyecek, bunun zararı öğrencilere dokunacaktır.

· Anadolu ve Fen Liselerinde görev yapan öğretmenlere ve bazı branş öğretmenlerine branşlarının özelliği dikkate alınarak 2 saate 1 saat, 4 saate 1 saat, 7 saate 1 saat karşılığında haftada 10 saatten, 5 saate kadar ek ders ücreti ödenmekteydi. Ancak kanun, öğretmenlerin branşlarına göre kazanılmış haklarını elinden almakta, bütün öğretmenlere branşlarına bakmaksızın, bulundukları okulda eğitim-öğretimin farklılığı, öğrenci yapısı dikkate alınmadan girdikleri her 10 saat derse karşılık 1 saat, ayda toplam 3 saat ek ders ödenmesi öngörmektedir. Bu durumda bir çok öğretmen, branşlarına göre haftada 7 saat, 4 saat, 2 saat ek ders kaybına uğramaktadır. Halbuki, bir eşitlik sağlamak söz konusu ise, bu, alt ücret gruplarına üst ücret gruplarının seviyesine çıkarmakla olur. Üst ücret grubunda olup yaptığı işin özelliğine göre daha yüksek ücret verilen öğretmenlere en alt seviyeden ücret vermekle eşitlik sağlanmaz.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber