AYM'nin, 659 sayılı KHK'ya kısmi iptal gerekçesi

Anayasa Mahkemesinin, Genel Bütçe Kapsamındaki Kamu İdareleri ve Özel Bütçeli İdarelerde Hukuk Hizmetlerinin Yürütülmesine İlişkin 659 sayılı KHK'nın bazı hükümlerini iptal gerekçesi Resmi Gazete'de yayımlandı.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 23 Kasım 2013 12:51, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:01
AYM'nin, 659 sayılı KHK'ya kısmi iptal gerekçesi

CHP'nin iptal başvurusunu esastan inceleyen Yüksek Mahkeme, 659 sayılı KHK'nın 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18. maddeleri ile geçici 1 ve geçici 2. maddelerini, Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) yönünden iptal etmişti.

KHK'nın 17. maddesinin (5) numaralı fıkrasının (g) bendiyle değiştirilen, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 43. maddesinin maliye uzman yardımcılığına ve defterdarlık uzman yardımcılığına atanabilme konusunda ek şartlar getiren 3. fıkra da Anayasaya aykırı bulunmuş, maliye uzmanı, maliye uzman yardımcısı, defterdarlık uzmanı ve defterdarlık uzman yardımcılarının mesleğe alınmalarına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesini öngören hüküm ile Ek Madde 33'ün iptallerine hükmedilmişti.

Kararın gerekçesinde, KHK'nin 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, geçici 1 ve geçici 2. maddelerinde, genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinde ve özel bütçeli idarelerde hukuk hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin esasların düzenlendiği anımsatıldı.

Dava konusu kurallarla hukuk hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin esasların düzenlendiği genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve özel bütçeli idarelerin, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nda belirtildiği anlatılan gerekçede, dava konusu kuralların, buradaki kamu idareleri ve özel bütçeli idareler için hüküm ifade edeceği kaydedildi.

6223 sayılı Yetki Kanunu'nun amacının, kamu hizmetlerinin düzenli, süratli, etkin, verimli ve ekonomik şekilde yürütülmesini sağlamak olduğuna işaret edilen gerekçede, bakanlar kuruluna kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımı ile gerekli görülmesi halinde yeni bakanlıklar kurulması, var olan bakanlıkların birleştirilmesi, bakanlıkların bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının yeniden belirlenmesi için kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verildiği anlatıldı.

Söz konusu yetkinin, bakanlıklar ile bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşları kapsadığı, bakanlık veya bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluş niteliğinde olamayan kamu kurum ve kuruluşları kapsamına almadığı vurgulanan gerekçede, "Bakanlar Kurulunun, 6223 sayılı Yetki Kanunu'na dayanarak bakanlık veya bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluş niteliğinde olamayan kamu kurum ve kuruluşlarının görev, yetki, teşkilat ve kadrolarına ilişkin düzenleme yapması mümkün değildir" denildi.

5018 sayılı Kanun'da belirtilen kamu idareleri arasında Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve HSYK'nın da bulunduğu, bu nedenle dava konusu kuralların bu kurumlar tarafından da uygulanması gerekeceği ifade edilen gerekçede, bu kurum ve kuruluşların 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamına girmediğinin altı çizildi.

Gerekçede, şu değerlendirmeye yer verildi:

"6223 sayılı Yetki Kanunu'nun kapsamı yönünden değerlendirildiğinde Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve HSYK'ya ilişkin kuralların kamu hizmetlerinin bakanlıklar arasındaki dağılımının yeniden belirlenmesi ile bir ilgisinin bulunmadığı açıktır. Diğer taraftan, söz konusu kurallar kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu görevlilerinin atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarına ilişkin bir düzenleme olarak da nitelendirilemez.

Açıklanan nedenlerle, KHK'nin 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, geçici 1 ve geçici 2. maddeleri, Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay ve HSYK yönünden 6223 sayılı Yetki Kanunu kapsamında değildir. İptalleri gerekir."

-"Kamu hizmetine girme hakkı KHK ile düzenlenemez"

KHK'nın 17. maddesinin (5) numaralı fıkrasının (g) bendiyle değiştirilen, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 43. maddesinin maliye uzman yardımcılığına ve defterdarlık uzman yardımcılığına atanabilme konusunda ek şartlar getiren 3. fıkrası ile maliye uzmanı, maliye uzman yardımcısı, defterdarlık uzmanı ve defterdarlık uzman yardımcılarının mesleğe alınmalarına ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenlenmesini öngören hüküm ile Ek Madde 33'ün iptal gerekçesinde ise Anayasa'nın 91. maddesine atıfta bulunuldu.

Anayasanın 91. maddesine göre "Sıkıyönetim ve olağanüstü haller saklı kalmak üzere, Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri ile dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler"in kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemeyeceği belirtilen gerekçede, Anayasanın "Kamu hizmetlerine girme hakkı" başlıklı 70. maddesinde, her Türk'ün, kamu hizmetlerine girme hakkına sahip olduğu, hizmete alınmada, görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayırım gözetilemeyeceğinin kurala bağlandığı vurulandı.

Gerekçede, "Anayasa'nın 70. maddesinde düzenlenen kamu hizmetlerine girme hakkına ilişkin olarak kanun hükmünde kararname ile düzenleme yapılması mümkün değildir" denildi.

İptali istenen kurallarla bir kamu hizmeti olan Maliye Uzman Yardımcılığı ve Defterdarlık Uzman Yardımcılığına giriş koşullarının belirlenmesinin, kamu hizmetine girme hakkına ilişkin bir düzenleme niteliği taşıdığına işaret edilen gerekçede, söz konusu kuralların Anayasa'nın 91. maddesinin birinci fıkrasına aykırı olduğu kaydedildi.

İptal hükümleri, 9 ay sonra yürürlüğe girecek.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber