Başbakanlığa gelen öğretmenlere, öğrenci muamelesi/ Video

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Öğretmenlerini ihmal eden toplumların güçlü olması mümkün değil. Öğretmenlerine gerekli hürmeti, itibarı göstermeyen, hak ettikleri değeri vermeyen hiçbir toplumun geleceği de istikbali de parlak olmaz" dedi.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 25 Kasım 2013 18:13, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

24 Kasım dolayısıyla Başbakanlığa gelen öğretmenlerin tören salonuna yerleştirilme protokolü esnasında ilginç görüntüler yaşandı. 81 ilden gelen öğretmenlerin plaka numarasına göre koltuklara oturmaları istendi. Bir görevlinin öğretmenlere, "Sen oradan kalk, buraya otur, 38 sen kalk 70 sen otur." diye plaka numaralarıyla talimat vermesi dikkat çekti. Bu durum medya mensupları arasında, öğretmenlere öğrenci muamelesi esprilerinin yapılmasına sebep oldu.


Başbakan Yardımcısı Atalay, 81 ilden gelen öğretmenleri ve Merkez Kutlama Kurulu üyelerini Başbakanlık Yeni Bina'da kabul etti. Kabulde Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı da yer aldı.

Öğretmenlerin gününü kutlayan, onlara Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileten Başbakan Yardımcısı Atalay, öğretmenleri Başbakanlıkta ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. Öğretmenlere şükran ve minnet duygularını sunan Atalay, hayatını kaybedenlere rahmet diledi. Kendisinin ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın da öğretmen olduğunu hatırlatan Atalay, "Öğretmenliğin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz" diye konuştu.

Öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu, çocukları yetiştirerek çok önemli bir görevi yerine getirdiklerini vurgulayan Atalay, öğretmenlerin büyük fedakarlıkla çocukları yetiştirdiklerini belirtti.

İnsanoğlunun kendisine bahşedilen en önemli özelliğinin akıl olduğunu söyleyen Atalay, çocukların ve gençlerin öğretmenlerin elinde akıllarını kullanarak, dinleyerek, araştırarak öğrenme kabiliyetlerini geliştirdiğini bildirdi. Öğretmenlerin sadece öğretmekle kalmadığını çocukları, gençleri yetiştirdiğini, terbiye ettiğini de dile getiren Atalay, öğretmenlerin her zaman örnek olduğunu ifade etti.

Eğitim sistemine yönelik "keşke bilgi kadar düşünmeyi, aklı kullanmayı da ön plana alsa" yönündeki eleştirilerin olduğunu aktaran Atalay, bireylerin özgüveni konusunun da hep tartışılan konular arasında yer aldığını vurguladı. Bir ülkenin başarısının bireylerin özgüveniyle irtibatlı olduğuna işaret eden Atalay, "Korkan, çekinen, 'Ben yapamam' diyen değil aksine 'Ben yaparım' diye özgüvenini artıran kuşak, nesil. Ülkelerin gelişmesi için bunun değeri çok yüksek. Bunu da çok önemli görüyoruz. Bunu da 11 yılda epey aştık" diye konuştu.

"4+4+4 Sistemi Çok Farklı Bir Adım"

Hükümet politikalarından en fazla desteği eğitime ayırdıklarını dile getiren Beşir Atalay, "Öğretmenlerini ihmal eden toplumların güçlü olması mümkün değil. Öğretmenlerine gerekli hürmeti, itibarı göstermeyen, hak ettikleri değeri vermeyen hiçbir toplumun geleceği de istikbali de parlak olmaz. Onu da biliyoruz, hükümet olarak da bunun hep farkında olduk, hep farkındayız" dedi.

Geleceğin sağlıklı şekilde inşası için en başta öğretmenlerin şartlarının iyileştirilmesinin gerekli olduğunu aktaran Atalay, bunun için çalıştıklarını, buna hep gayret ettiklerini söyledi. Eğitimde yılların ihmallerini telafi etmeye, eğitimin kalitesini artırmaya çalıştıklarına dikkati çeken Atalay, bu anlamda önemli adımların atıldığını bildirdi.

Öğretmenlerin hayatlarını kolaylaştırıcı çok önemli çalışmalarının olduğunu hatırlatan Atalay, okul altyapılarında önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Eğitim alanında çok önemli mesafelerin alındığına işaret eden Atalay, "Eğitimi özgürleştirme ve kaliteyi artırma yönünde 4+4+4 çok farklı bir adım" diye konuştu. Eğitime katılımın çok arttığını dile getiren Atalay, herkesin okula gitmesi konusunda çok çaba harcadıklarını söyledi.

"Bu 11 yılın öyküsü aslında bir demokratikleşme öyküsüdür"

Demokratik tutum, özgürlükçü bakış ve insan haklarındaki hassasiyetle ilgili de öğretmenlere paylaşımlarda bulunan Atalay, "Bu alanlarda çok çalışma yaptık. İktidara geldiğimiz günden beri 'İnsan haklarında daha hassas olacağız, özgürlükleri artıracağız, demokratikleşmeyi daha da geliştireceğiz' dedik ve bu 11 yılın öyküsü aslında bir demokratikleşme öyküsüdür" ifadelerini kullandı.

Yasaların değiştirilmesine rağmen zihniyet değişiminin o kadar hızlı sağlanmadığına dikkati çeken Atalay, şunları kaydetti:

"Anayasa'nın pek çok maddesinde, yasalarda değişiklik oldu ama uygulamada hala zorluklarımızın olduğu alanlar var. Zihniyet değişimi olduğunda bu alanlarda başarılı oluyorsunuz. Bunun da yeri okullar, özellikle ilkokul. Yani bu konularda sizlerden destek istiyoruz. Yasalarımız değişirken Türkiye bu konuda iyi adımlar atarken insanın değeri, insan haklarının önemi konusunda, bununla ilgili bazı dersler konuldu biliyorum ama bu sadece bir ders konusu da değil, her dersin alanı. Okullardaki atmosfer meselesi, öğretmenlerimizin tutumuyla ilgili, bu çok daha geniş bir şey. '1-2 saatlik bir ders koyalım ilkokula veya ortaokula' demekle çözülecek bir şey değil, tutumlarla ilgili bir şey.

Daha en başlarda düşünme, düşünceye saygı, başkasının düşüncesine değer verme, başkasının inancına değer verme, başkasının farklılığını kolay kabul etme, farklılığa saygı duyma bunlar inanın ancak eğitimle olur. Yasalarla çok geç gelişir. Hükümetimizin içinde bu işlerle fazlaca uğraşanlardan birisi olarak sizden istirhamım, bu konularda biraz daha çevrenize mesajlar iletin, biraz daha gündeminizde olsun. Bu çok önemli. Bunların zararını görüyoruz. Darlığa, bağnazlığa düşenler, bunlar bize zarar veriyor. Ön yargılardan arınacak, darlığa, bağnazlığa düşmeyecek, geniş bakışlı olacak ve şu konularda bilecek ki, 'Bu ülke öyle bir ülke ki her inanç sahibi bu ülkede özgürce yaşayacak. Herkes birbirine değer verecek. Kimsenin kimseye baskısına asla müsaade edilmeyecek.' Ama gönülden bunu söyleyecek. Hoşgörülü, pozitif, özgüvenli ve bu konularda rahat olan gençler. Bunlar aile ve ilkokul ortamında sağlanıyor. Bunu sağlayan ülkeler de ancak öyle sağlıyorlar."

Konuşmasının ardından Atalay ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı öğretmenlere Başbakan Erdoğan adına hediye verdi. Bazı öğretmenler de Başbakan Yardımcısı Atalay'a kendi yazdıkları kitaplarını sundu.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber