Çelik: Kamuyu büyütmek gibi bir amacımız yok

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu.

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 02 Ocak 2014 11:50, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Çelik: Kamuyu büyütmek gibi bir amacımız yok

"Tekrar kamuyu büyütmek gibi bir amacımız yok. Kamuda çalışan işçi sayısı 350 bindi, şimdi 170 bin civarında. Kamuda toplam çalışan sayısı yaklaşık 3 milyon, bu yüksek bir rakam değil"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Anadolu Ajansı Editör Masası'na konuk oldu.

AA editörlerinin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Çelik, "Ekonomi bakanlarımızla biraraya gelip asgari ücretin bir geçim ücreti değil, bunun bir koruma ücreti olduğunu ele alacağız. Bu bakışın kamuda nasıl ele alınacağı konuşulacağız" dedi.

Bakan Çelik, "Sosyal güvenlikte prim gelirlerimizi 101 milyar lira öngörürken, 105 milyar lira olarak gerçekleşti. Yaklaşık 4 milyar lira fazla tahsilat oldu" ifadelerini kullandı.

Kıdem tazminatı konusunda tarafların cesur bir adım atamadığını belirten Çelik, "Bu nedenle başka bahara kaldı." diye konuştu.

Çelik, şöyle devam etti:

"Tekrar kamuyu büyütmek gibi bir amacımız yok. Kamuda çalışan işçi sayısı 350 bindi, şimdi 170 bin civarında. Kamuda toplam çalışan sayısı yaklaşık 3 milyon, bu yüksek bir rakam değil.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, iş kazasında bildirim zorunluluğunu getirdi. Daha önce 100 işçiden 17 işçi hayatını kaybederken, şimdi 100 işçiden 7'si hayatını kaybediyor. İş kazalarındeki ölümler azaldı ama bunu yeterli bulmuyoruz. Oranın daha da azalmak için çalışıyoruz."

Bakan Çelik 17 Aralık'ta düzenlenen operasyona da dikkati çekerek "Operasyonun amacı başarılarımızı gölgelemek" dedi.

Yeni asgari ücret uygulamasına ilişkin soru üzerine Çelik, asgari ücretin bir geçim ücreti olarak ele alınması durumunda tepkilerin olumsuz olacağını anlattı.

Çelik, şunları kaydetti:

"Ama asgari ücreti bir sosyal koruma ücreti, sosyal koruma ücreti ve aracı olarak ele alanlar için ise bu artış son derece anlamlı. Oran olarak da şu anda orta vadeli programda enflasyon yüzde 5,3 olacak, büyüme yüzde 4 olacak denildiği bir ortamda büyümeyi de katarsanız yüzde 6,3'lük bir artış beklenirken yüzde 11'lik bir artış var. Bu, bir koruma ücreti olarak son derece önemli ve yüksek bir artıştır. Ama geçim ücreti olarak ele alırsanız bu doğru değil, asgari ücretin amacı bu değil."

Asgari ücretin "bundan daha düşük ücret, çalışana teklif edilemez" şeklinde tanımlanabileceğini belirten Çelik, "Bir işçiye eğer sosyal devlet bunu belirlememiş olsa siz çıkarsınız 'ben 500 TL'ye sizi çalıştıracam' derseniz adam da mağdurdur, işsizdir, çaresizdir, siz de 500-400 TL'ye onu bir ay çalıştırabilirsiniz. Ama sosyal devlet bunu engelliyor. Hayır sen bekar bir işçiyi 846'dan aşağı çalıştıramazsın. 845 TL teklif edemezsin. Bu yönüyle asgari ücret bir anlam ifade ediyor" diye konuştu.

"2002'den bu yana yüzde 360'lık artış"

Bakan Çelik, satın alma paritesi bakımından 11 AB ülkesinden daha yüksek bir asgari ücret belirlendiğine işaret ederek, "Milli gelir açısından mukayese ettiğiniz zaman en tepe noktasındayız. Dolayısıyla olayı bu yönüyle ele almak gerekiyor" dedi.

Asgari ücrette 2002'den bugüne yüzde 360'lık bir artış gerçekleştirildiğine, reel artışın da yüzde 74'lere vardığına işaret eden Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Artık düşük asgari ücret seviyesinden ortalama asgari ücretler seviyesine geldik. Birileri bunu geçim ücreti olarak ele alırsa bu asgari ücretin hedefi değil. 'Bundan aşağısı teklif edilemez' ücretidir. Buna bağlı olarak taşeronlaşmanın getirmiş olduğu ve ağırlıklı olarak kamuda da daha çok yaygın... Yapılan ihalelerde işçilik maliyetlerinin bunun üzerine hesap edilmesi açık söylüyorum bizi rahatsız etmektedir. Bununla ilgili şu anda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu cumartesi günü bir kez daha ilgili ekonomi bakanlarımızla bir araya geleceğiz ve bunun bir geçim ücreti değil bir sosyal koruma ücreti olduğu çerçevesinde olaylara yaklaşacağız."

Bunun nasıl bir çalışma olacağı yönündeki soru üzerine, "tehlikeli, çok tehlikeli ve az tehlikeli" işlerin bulunduğuna işaret eden Çelik, şunları kaydetti:

"İş Sağlığı Güvenliği Yasası'nda belirlediğimiz üç çeşit iş var. İnsanların eğitim durumları var. Tüm bu argümanlar mesela 4-C'lilerde uyguladık biz. Çalışma Bakanlığı olarak tüm bu artı değerler çerçevesinde çalışanlara yaklaşımın doğru olacağı inancındayız. Ekonomi bakanlarımızla bir kez daha bir araya geleceğiz ve asgari ücrete de bakışımız da Çalışma Bakanlığı olarak bir koruma ücreti olduğu yönünde. Özel sektörde de aslında birçok yerde asgari ücretin üzerinde ücretler var, yani ben görşüme yapıyorum. Asgari ücret 846 lira ama özel sektörde bin, bin 200 liranın üzerinde hatta bin 500 liraya varan ücretler var. Kamuda da öyle. Uzun yıllar karayollarında çalışanlara bakıyorsunuz 10 yıldır, 5 yıldır, 3 yıldır çalışıyor ücretleri asgari ücret değil onun üzerinde bir ücret ama bazı kurumlarda az sayıda da olsa bazı sektörlerde bunu bir geçim ücreti şeklinde çalışanın önüne koyan işletmeler de var. "

"Neden toplu sözleşme farkı taşeron işçiye yansıtılmasın?"

Bakan Çelik, asgari ücrette 16 yaş sınırını kaldırdıklarını, vergiden muafiyet için 4 çocuk şartını 3 çocuğa indirdiklerini hatırlattı.

Çelik, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Asgari ücretin bir geçim ücreti olarak algılanmasını kamuda olmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü ücret, geçim ücreti değil koruma ücreti. O halde neden toplu sözleşmede yoklar taşeron işçileri. Ama eğer kamuda 3 yıllığına bir ihale yapılmışsa düşünün yardımcı işlerde güvenlik ya da belli işlerde bir ihale yapılıyor, 3 yıllığına neden toplu sözleşme farkı taşeron işçiye yansıtılmasın. Bu ve benzeri çok tartışılması gereken konular var onun için ekonomi bakanlarıyla cumatesi günü bir araya gelişimizin amaçlarından bir tanesi de bu. Bu asgari ücretteki temel bakışın özellikle kamudan nasıl ele alınması gerekiyor. Çünkü ilk kez bu boyutta bir alt iş veren kesimiyle karşı karşıyayız. Şu anda 600 bini aşan kamuda alt işveren işçisi var. Yani taşeron işçisi var. Evet kamu, bazı yüklerden kurtuluyor ama diğer taraftan da emeğin istismarını önleyici korumaların da olması gerekiyor."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber