Yeni YÖK Taslağında, Öğretim Yardımcılıklarına Yapılan Atama Şekli Değiştirilmiyor

Haber Giriş : 18 Ocak 2004 23:15, Son Güncelleme : 02 Haziran 2018 14:43
Yeni YÖK Taslağında, Öğretim Yardımcılıklarına Yapılan Atama Şekli Değiştirilmiyor

Yeni YÖK Taslağında, Öğretim Yardımcılıklarına Yapılan Atama Şekli Değiştirilmiyor

Hükümet ile YÖK arasında yaşanan gerginliğin ardından 2003 yılının sonuna doğru verilen izinler çerçevesinde çok sayıda üniversite yardımcı doçent, araştırma görevlisi, uzman, öğretim görevlisi, okutman alımı için ilan verdi. Bu ilanların tümü sitemizde yayımlandı. Ancak, söylemesi zor olsa da ne yazıkki, bu kadrolara yapılacak atamalarda bir standart bulunmadığından, "ilana çıkılırken kimin alınacağı" büyük ölçüde belirlenmişti. İşte bu tür akademik ilanlara başvuranların yakından bildiği bu uygulamalar nedeniyle MEB tarafından hazırlanan YÖK yasa taslağında, hem yüksek lisans ve doktora programlarına kayıtların hem de araştırma görevlisi, uzman, okutman, öğretim yardımcısı gibi kadrolara yapılacak atamaların ÖSYM tarafından yapılacak merkezi sınav ve yerleştirme ile belirlenmesi öngörülmüştü. Ancak, Rektörlerin ve medyanın yarattığı gerilim sonucu hükümet geri adım atmış ve Üniversitelerarası Kurul'un (ÜAK) yeni bir YÖK taslağı hazırlaması kararlaştırılmıştı. ÜAK tarafından hazırlanan ve YÖK Başkanı Erdoğan Teziç tarafından görüş için üniversitelere gönderilen yeni YÖK taslağında ise, mevcut uygulama doğru bulunduğundan olsa gerek, bu yönde hiç bir değişikliğe gidilmemektedir. Diğer taraftan, bugünkü mevcut uygulamada akademik personel ilanlarına ahbap çavuş, eş-dost ilişkileri ve torpille nasıl eleman alındığına ilişkin olarak Milliyet Gazetesi yazarı Meral Tamer'in köşesinde yayımlanan iddiaları okumak için tıklayın.


Üniversitelerde akraba evlilikleri!

Yıllardır tüm ısrarlara rağmen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde bile "Kadın sorunlarına derinlemesine kafa yormadım" diyerek seminer, panel ve TV'lerde konuşma yapmayı, yazı yazmayı reddeden bendeniz, son 1 hafta içinde üniversitelerle ilgili 3 yazı yazmış olmamı fevkalade hayretle karşılıyorum. Çünkü eğitim de, üzerinde derinlemesine kafa yorduğum bir konu değil.

Bu girizgahın nedenini anladınız herhalde! Konumuz dördüncü kez yine üniversiteler. Ama bu, kesinkes son yazı.

Samsun 19 Mayıs, Van 100. Yıl, Isparta Süleyman Demirel, Pamukkale, Mersin ve adını anamadığım diğer devlet üniversitelerinde 2004 için açılan öğretim görevlisi kadrolarının, akademik yeterlilik yerine ahbap çavuş, eş - dost ilişkileri ve torpille doldurulduğunu anlatan o kadar çok sayıda e - posta önüme yığılmış durumda ki...

Cemal Çelik adlı okurum, "10. 01. 2004 tarihli köşe yazınız, şu anda üniversitelerde personel alımında yaşanan kayırmacılığa, yozlaşmaya ve akraba mafyası konusuna örnek olabilecek bir yazıdır" diye başlamış e - posta mesajına. Ve .... Meslek Yüksek Okulu'nun tam bir akraba ocağı olduğuna, hatta koridorlarda dolaşıldığı takdirde hocaların kapılarda yazılı soyadlarının aynı olduğuna, müdür yardımcısının eşinin bir şekilde öğretim görevlisi olarak alınıp 2 - 3 yıl sonra bölüm başkanı yardımcısı yapıldığına dikkat çekiyor.

Van 100. Yıl'da
Bir diğer okurum İsmail Kurt, Van 100. Yıl Üniversitesi'nde 25 Aralık günü yapılan Akademik Personel Sınavı'ndan bir gün önce Van 4. Noterliği'nden YÖK'e gönderdiği ihbarın bir kopyasını bize de yollamış. Kurt'un YÖK'e şikayeti de, yeni kadrolara kimlerin alınacağının sınavdan önce tespit edilmiş olması!

Denizli'den yazan okurum Güntaç Okay'ın iddiası daha da vahim: "Ben size, yazdığınızdan daha beterini anlatayım. Mersin Üniversitesi'nde hiç değilse, alınacak elemanlarla ilgili duyuru ve sözlü sınav yapmışlar. .... Üniversitesi'nde ise hiçbir duyuru ilan vs. yapılmadan, sınav ve eleme olmadan, jüri falan belirlenmeden doğrudan rektör, dekan ve bölüm başkanları kendi yakınlarını bir günde öğretim görevlisi yaptılar. 30. 12. 2003 gecesi öğrenci olarak yatanlar, sabah hoca olarak uyandılar!"

Samsun 19 Mayıs
C. Özbeyaz ise bu yılki kadrolar için Samsun 19. Mayıs Üniversitesi'nce yapılan ilanlı başvurunun fotokopisini de eklemiş e - postasına: "Tahmin edebileceğiniz gibi önce elemanlar belirlenir, sonra ilan metni hazırlanır. Ve genellikle de alınacak elemanın doktora veya yüksek lisans tezi spesifik olarak ilanda belirtilir ki, ondan başkası başvuramasın. Zaten o şahıs kadroya alınır. Çünkü aynı konuda doktora yapmış bir başka kişi bulunamaz. Örnek: "Somatomor sinir anatomik kompresyonları konusunda deneyimli Yard. Doç." Yani ilanlarda alınacak personel için öyle tarifler getirilir ki, sadece alınacak kişinin ismi eksiktir!" diyor.

Sınavlar iptal edilmiş
Mersin Meslek Yüksek Okulu Teknik Programlar Bölüm Başkanı Prof. Mustafa Tefek ise, benim köşem aracılığıyla Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Oral'a birkaç soru sormak istiyor.

10.01. 2004 günkü yazımda Rektör Oral, Cam Seramik bölümüne alınacak öğretim görevlisini belirlemek üzere yapılan sözlü sınavda, konunun uzmanı profesörün bir akrabası da adaylar arasında bulunduğu için, profesörün jüriye alınmadığını belirtmişti. Rektör bey isim belirtmemişti, ama kendi branşında Mersin Üniversitesi'nde ikinci bir öğretim üyesi bulunmadığını belirten Prof. Tefek önce "Muhatap benim", hemen ardından da "Adaylardan hiçbiri akrabam değildi" diyor ve gerçek nedenin açıklanmasını istiyor. Bu arada kişiliğini rencide eden bu suçlama nedeniyle yargıya gitmeye de kararlı.

Not: Yazıda adı belirtilmeyen üniversitelerin adları bizde mevcuttur.

Meral Tamer/ Milliyet/ 18.1.2004

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber