Bakan Güler'den enerji'de soğuk savaş uyarısı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "Türkiye'yi
bir enerji koridoru ve enerji terminali yapmak durumundayız. Şu anda enerji
soğuk savaşına girmek üzere olan dünya ve ülkemizi geçiş coğrafyası durumunu
değerlendirmeye çalışıyoruz. Ya kaynak coğrafyası olacaksınız ya geçiş coğrafyası
olacaksınız. Geçiş coğrafyasında ülkemizin büyük avantajları var ve biz ne yaptığımızı
biliyoruz, çok kararlıyız ve bu politikamızı çok sakin ve bilinçli bir şekilde
adım adım sürdürüyoruz" dedi.
Bakan Güler, bu haftaki Meclis görüşmelerinde, TBMM tutanaklarına da geçen açıklamalarında,
Türkiye'nin enerjide, Hazine'nin hesaplarına göre 14 milyar dolarlık bir avantajı
olduğunu belirterek, "Anlaşmanın imzalandığı günle 31 Mayıs arasındaki
fark, bizim 'Sultanhamam hesabı' diye yapacağımız, yani, 'Bunu yapmasaydık ne
kadar karımız ve zararımız olacaktı?', bu hesabı da kuruşu kuruşuna size ifade
etmek istiyorum. 492 milyon 874 bin 619 dolar da karımız olmuştur. Bunu, hesap
bilmeyen veya bu işlerin tekniğini bilmeyen arkadaşlar, milyarlarca dolardan
bahsetmişlerdi. Çünkü, daha evvelden de bir 9 milyar dolarlık zarardan bahsettiler,
biri çıktı, 12 milyar dolardan bahsetti. Bunların aslı esası yoktur. Biz hesap
kitap bilen insanlarız. Bu işin bir tekniği vardır. Dünyada 500 trilyon dolarlık
bir doğalgaz piyasasının hesabı gayet ciddi, bilimsel ve teknik usullerle olur.
Bu bir sektördür ve biz de bu yaptığımız hesaplarla, yapılan değişikliklerle
geldiğimiz nokta şudur, 'Bu anlaşmanın imzalandığı günle Mayıs ayının sonundaki
hesabın karşılığı 492 milyon 874 bin 619 dolar avantajımız olmuştur, karımız
olmuştur. Bu, bizim kasamızda kalmıştır, milletin cebinde kalmıştır. Bunu özellikle
ifade edeyim. Çünkü bu tip şeyleri, maalesef, yanlış bir şekilde, halkın kafasını
karıştıracak şekilde ifade edilmektedir. Sadece al ya da ödeden dolayı da yine
hazinenin hesabına göre, 14 milyar dolarlık bir avantaj sağlanmıştır. Bir de
yine anlaşılması belki bazı arkadaşlarımız tarafından zorlukla karşılanan nokta
şudur, 'Biz, enerjiye bir bütün halinde bakıyoruz, yani, doğalgazıyla, barajlarıyla,
kömürüyle, jeotermal enerjisiyle, hepsiyle bir bütün halinde bakıyoruz. Bu bütün
hesabın içinde de bunun bir enerji yönetimi vardır. Bizim 3.5 senedir elektriğe
zam yapmamamızın sebebi de bunun içinde yatmaktadır. Bir misal vereyim, 2 milyar
metreküplük bir al ya da ödenin silinmesinin karşılığı, bunun doğalgazdan elektrik
ürettiğimiz takdirde bu 10 milyar kilovat/saat elektrik yapar. Bunu üretecek
kömür miktarı da 13 milyar tondur. Eğer, biz bu anlaşmaları ayrıca yapmamış
olsaydık TKİ zarar edecekti. Belki de aynı TTK'nın durumu gibi zor bir duruma
düşecekti ki biz, TTK'yı da şu anda kurtarmaya çalışıyoruz ve çok iyi sonuçlar
elde ediyoruz. Yerli kaynaklarımıza bu sebeple ağırlık verdik. Bundan dolayı
elektrik üretiminde çok verimli bir sistem yürütüyoruz. Daha evvelden enerji
KİT'leri hazine zararı yazdırırlardı, değerli arkadaşlarım. Bizden önce enerji
KİT'leri hazine zararı yazdırırlardı ve aynı zamanda hazinenin borçlarını hazineye
ödettirirlerdi. Biz ise hem enerji KİT'leri olarak zarar yazdırmıyoruz, görev
zararı yazdırmıyoruz, bu çok önemli. Bunu çok iyi bilmek lazım. Bunu bilen bilmeyen
konuşuyor. Dolayısıyla bu öğrenilsin ki, bundan sonra yanlış bir şekilde konuşulup
halkın kafası karıştırılmasın. Burada, biz, enerji KİT'lerine görev zararı yazdırmıyoruz.
Zararla devraldığımız enerji KİT'leri görev zararı yapmıyor, tekrar, tekrar
ediyorum. Ayrıca, Hazineye olan borçlarını da takır takır ödüyor bu enerji KİT'leri.
Ayrıca, kar ettiği için vergi ödüyor, bu da çok önemli, çünkü, bunlar, vergi
ödemiyorlardı. Ayrıca da, zam yapmıyoruz 3.5 senedir. Eskiden, her hafta, her
ay, bilemediniz, devamlı yüzde 3, yüzde 5 zamlar yapılırdı ve bu zamlardan millet
uyuşmuştu, uyuşmuş Anlatabildim mi Şimdi, biz, bunu yapmadığımız gibi, ayda
300 kilovat/saat elektrik kullanan bir aileye de her gün 5 ekmek katkı demektir
bu, yani, biz, elektriği Çünkü, bazen bakıyorum, konuşma metinlerini alıyorum,
şunları düzeltmeye kalkayım desem, kırmızıdan geçilmeyecek, yani, çarpı koysam,
Hıristiyan mezarlığına benzeyecek üzeri. Kuruşu kuruşuna söylüyorum, 492 milyon
874 bin 619 dolar bu anlaşmayı yapmaktan dolayı milletin cebinde kalmıştır.
Biz de elektriğe bunun için zam yapmıyoruz" ifadelerine yer verdi.
"BEYAZ ENERJİDE FİZİBİLİTELER MUKAVELELERDEN KOPARTILMIŞ"
Türkiye'nin şu anda, Avrupa'da özellikle eski demirperde ülkeleri hariç şu anda
doğalgazı en ucuz kullanan ülkelerden biri olduğunu belirten Bakan Güler, aynı
şekilde Türkiye'nin elektrikte tüketici olarak en ucuz enerjiyi kullandığını
ifade etti. Bakan Güler "Ancak, biz, bunun 1.5 yıl sadece bu beyaz enerji
operasyonundan dolayı dokümanlarını toparlamakla uğraştık. Bunları aldık, bunları
hukukçularla görüştük, çalışmaları yaptık. Yaptığımız çalışmalarda, bunların
mukaveleleriyle fizibilitelerinin birbirinden kopartıldığını gördük. Bu tabirimi
özellikle söylüyorum, fizibiliteleri mukavelelerinden kopartılmış. Yani, şimdi,
biz bunları çözüyoruz arkadaşlar. Bu bilgiyle olur. Bu cesaretle olur. Bu riskle
olur. Bu, ancak ve ancak, kararlılıkla olur. Nasıl ki ÇEAŞ, Kepezi çözdüysek,
bunu da çözeceğiz. Nasıl Mavi Akımı çözdüysek, bunu da çözeceğiz. Nasıl ki enerji
konusunda Bakü-Tiflis-Ceyhan Projesini yaptıysak, bunu da çözeceğiz ve biz,
Türkiye'yi şu anda bir enerji merkezi haline getiriyoruz" açıklamasında
bulundu.
Bakan Güler açıklamalarında, enerjide dünyanın bir soğuk savaş dönemine gireceği
uyarısında da bulundu. Güler şunları söyledi:
"Biz, Irak'a elektrik satmak durumundayız ülkemizin çıkarı açısından, bölgemizin
özelliği açısından bunu yapmak durumundayız. Devletin birtakım kuruluşları da
bunu istiyor, çünkü, bu bir devlet politikası, sadece hükümet değil, sadece
bakanlık değil. Irak'a biz elektrik satmalıyız ve bunu da kolay bir şekilde
yapmamız lazım. Burada KARTET martet meselesi yok. Bu Irak'a da satılması lazım.
Sadece bu Irak meselesi değil. Ülkenin, ithalat ve ihracat meselesini halletmesi
lazım. Bakın, bizleri başkalarıyla karıştırmayın. Biz iyi niyetli, ülkemizin
çıkarları için çalışan vatanperver insanlarız. Şunu ifadeye edeyim, şu anda
yaptığımız iş bir enerji yönetimidir ve Türkiye'yi biz enerjide Sadece bu meseleler
değil; yani, şu anda Türkiye'yi bir enerji koridoru ve enerji terminali yapmak
durumundayız. Şu anda enerjide bir enerji soğuk savaşına girmek üzere dünya
ve ülkemizin biz geçiş coğrafyası durumunu değerlendirmeye çalışıyoruz, ya kaynak
coğrafyası olacaksınız ya geçiş coğrafyası olacaksınız. Geçiş coğrafyasında
ülkemizin büyük avantajları var ve biz ne yaptığımızı biliyoruz, çok kararlıyız
ve bu politikamızı çok sakin ve bilinçli bir şekilde adım adım sürdürüyoruz."