Döviz borcu olanlar kapatsa iyi olur. İşte ekonomistlerden öneriler...
ATA Yatırım Baş Ekonomisti Altuğ Karamenderes, güncel fiyatlardan döviz borçlarının
kapatılabileceğini ancak, yatırım amaçlı olarak döviz satın alınmamasını tavsiye
ettiğini bildirdi.
Piyasalarda yaşanan gelişmeleri A.A muhabirine değerlendiren Karamenderes,
piyasalarda yaşanan gelişmelerin iki kaynaktan beslendiğini belirterek, bu kaynaklardan
ilkinin yüksek çıkan Nisan enflasyonu, cari açık, Sosyal Güvenlik Yasası, Cumhurbaşkanlığı
seçimleri gibi Türkiye'de yaşanan bazı gelişmeler, ikinci kaynağın ise yurt
dışı borsalardaki değer kaybı ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin
dolara karşı değer kaybı olduğunu anlattı.
''AVRUPA BORSALARINDA DA KAYIPLAR YAŞANDI''
Dünyadaki ekonomik büyümenin yavaşlama endişesinin Avrupa borsaları dahil
olmak üzere pek çok dünya borsasında kayıplara sebep olduğunu dile getiren Karamenderes,
Türkiye'yi riskli ülkeler kategorisinde gören yatırımcıların kar realizasyonu
için Türkiye'de satışlara başlaması, yatırımlarını Türkiye dışına taşıma isteğinin
gelişmeleri başlattığını ancak, hafta sonunda dünya borsalarında ve para birimlerinde
görülen değişmelerle sürecin hızlandığını ifade etti.
Karamenderes, ''Şu anda dünya piyasalarındaki gelişmeler beklenmekte'' dedi.
''DOLARDAKİ HAREKET BUGÜN DURAĞANLAŞTI''
Doların düne oranla bugün bir miktar düştüğünü hatırlatan Karamenderes, şöyle
konuştu:
''Bugün durağanlaştı fakat, yön hala belirsiz. Olasılık olarak yönün aşağı
doğru durma olasılığı daha fazla yani satış istekliliğinin bir süre daha devam
etmesi... Bundan sonraki yönü yurtdışındaki gelişmeler belirleyecek. Henüz yön
buradan itibaren yukarı ya da yatay demek henüz zor, hala aşağı doğru bir baskı
var. Durgunlaştığı gerçek ama bundan sonraki yön konusunda bir şey söylemek
için erken...''
''YATIRIM AMAÇLI DOLAR ALINMAMASINI TAVSİYE EDİYORUM''
2001 krizinde doların yükselmesiyle vatandaşların tasarruflarını yüksek fiyatlardan
dolara yatırma eğiliminin hatırlatılması üzerine Karamenderes, şu değerlendirmeyi
yaptı:
''Şimdi bu tavsiye edilmez. Çünkü 2001 krizinde koşullar çok daha farklıydı. Bugünkü koşullar sadece Türkiye'yi değil, benzerimiz olan ülkeleri de aynı şekilde etkiliyor.
2001 krizinde bir bankacılık krizi söz konusuydu. Ekonomide böyle spesifik
bir kriz veya yaralanma durumu yok. Tavsiyem döviz borçları varsa kapatılması
ama yatırım amaçlı olarak döviz alınmaması şeklinde...''
PROF.YELDAN: TL'YE YATIRIM YAPIN
Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İktisat
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erinç Yeldan, uluslararası finans piyasalarında bir
takım karar değişikleri olduğunu belirterek, Türkiye'nin de buna adapte olmaya
çalıştığını bildirdi.
Prof. Dr. Yeldan, ancak bu gelişmeler karşısında döviz kurunun "alıp başını
sıçraması"nın, piyasa dengelerinin kısa dönemli gelişmelere, sürü içgüdüsüne
dayalı, siyasi ve iktisadi dedikodulara duyarlı hale geldiğini gösterdiğini
söyledi.
A.A muhabirine son günlerdeki piyasalardaki hareketliliği değerlendiren Yeldan,
reel istikrar göstergeleri açısından böyle bir finansal çözülüşü açıklayacak
hiç bir değişkenin olmadığını belirtti.
Borsa ve döviz kurlarındaki gelişmeleri "Nisan ayı enflasyonun öngörülenden
yüksek çıkması, cari işlemler açığının aratarak devam etmesi, ABD'deki faiz
oranının yükseltilmesi, Avrupa, Japonya'da merkez bankalarının faiz oranlarını
yükseltme sinyalleri vermesi ve Cumhurbaşkanı'nın Sosyal Güvenlik Yasası'nı
bazı maddelerini yeniden görüşülmek üzere geri göndermesi" gibi görünen
nedenlere bağlamamak gerektiğini ifade eden Yeldan, şöyle konuştu:
"Bunları teker teker ele aldığınız vakit bunların hiç biri öngörülmeyen
veya bütün tahminlerini yanıtlatan bir tablo değil. Nisan ayı enflasyonu yüksek
çıkmış olabilir ama yine öngörülenin çok üstündeki çıkan imalat sanayi, üretim,
büyüme hızı gibi olumlu sinyaller var. Sosyal güvenlik yasa tasarı da Cumhurbaşkanı'nın
ilk veto ettiği yasa değil.
Türkiye gibi finans piyasaları genç, sığ ve deneyimsiz, manüpülasyona açık
olan bu tür ekonomilerde, uluslararası finans piyasasının kısa dönemli, finansal
getiri hesaplarına dayalı kararları ile sermaye hareketlerindeki yer değiştirmeler,
finansal getiri oranlarında, borsada faiz oranlarında döviz kurlarında çok büyük
değişiklere yol açabiliyor." Yeldan, döviz kurlarında eski rakamlara dönülse
bile eskisinden daha fazla oynak, aşırı duyarlı kur rejimine yaz aylarına girilecek
gibi göründüğünü ifade ederek, yeni bir ekonomik krizin çıkabileceği yönündeki
iddiaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:
"Kriz olsa bile, bizim alışık olduğumuz bankacılık sisteminin iyi regüle
edilememesinden kaynaklanan 2001 yılı finansal krizi yerine, şirket borçlarının
ödenememesi, şirket iflasları, hane halkı kredi borçlarının ödenememesi, şirketin
açık pozisyonundan kaynaklanan yeni bir tip krizle karşı karşıya kalabiliriz."
ÖNERİ: DÖVİZE DEĞİL, TÜRK LİRASI'NA YATIRIM
Denetimsiz, dışa açık ve finansal sermaye hareketlerine duyarlı ekonomilerde
faiz, borsa endeksleri, döviz kurlarının düzeyini hesaplamak, bunun ne yöne
gideceğini tahmin etmenin olanaksız hale geldiğine dikkat çeken Yeldan, tasarruf
açısından en sağlam kararın da dövizi finansal yatırım olarak görmekten vazgeçerek,
ulusal parada karar kılmak olduğunu söyledi.
Bu arada, döviz kurlarındaki artışın ihracatçıyı çok büyük bir fayda sağlamayacağına
işaret eden Yeldan, "artık öngörülemeyen hareketler başladı, döviz kurlarında
ihracatçılar açısından ucuz, öngörülebilen bir döviz kuru yerine, bugün pahalı
yarın ucuz oynak döviz kurunu hiç bir zaman daha sağlıklı değildir" dedi.
milliyet