Döviz borcu olanlar kapatsa iyi olur. İşte ekonomistlerden öneriler...

Haber Giriş : 16 Mayıs 2006 23:30, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

ATA Yatırım Baş Ekonomisti Altuğ Karamenderes, güncel fiyatlardan döviz borçlarının kapatılabileceğini ancak, yatırım amaçlı olarak döviz satın alınmamasını tavsiye ettiğini bildirdi.

Piyasalarda yaşanan gelişmeleri A.A muhabirine değerlendiren Karamenderes, piyasalarda yaşanan gelişmelerin iki kaynaktan beslendiğini belirterek, bu kaynaklardan ilkinin yüksek çıkan Nisan enflasyonu, cari açık, Sosyal Güvenlik Yasası, Cumhurbaşkanlığı seçimleri gibi Türkiye'de yaşanan bazı gelişmeler, ikinci kaynağın ise yurt dışı borsalardaki değer kaybı ve özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin dolara karşı değer kaybı olduğunu anlattı.

''AVRUPA BORSALARINDA DA KAYIPLAR YAŞANDI''

Dünyadaki ekonomik büyümenin yavaşlama endişesinin Avrupa borsaları dahil olmak üzere pek çok dünya borsasında kayıplara sebep olduğunu dile getiren Karamenderes, Türkiye'yi riskli ülkeler kategorisinde gören yatırımcıların kar realizasyonu için Türkiye'de satışlara başlaması, yatırımlarını Türkiye dışına taşıma isteğinin gelişmeleri başlattığını ancak, hafta sonunda dünya borsalarında ve para birimlerinde görülen değişmelerle sürecin hızlandığını ifade etti.

Karamenderes, ''Şu anda dünya piyasalarındaki gelişmeler beklenmekte'' dedi.

''DOLARDAKİ HAREKET BUGÜN DURAĞANLAŞTI''

Doların düne oranla bugün bir miktar düştüğünü hatırlatan Karamenderes, şöyle konuştu:

''Bugün durağanlaştı fakat, yön hala belirsiz. Olasılık olarak yönün aşağı doğru durma olasılığı daha fazla yani satış istekliliğinin bir süre daha devam etmesi... Bundan sonraki yönü yurtdışındaki gelişmeler belirleyecek. Henüz yön buradan itibaren yukarı ya da yatay demek henüz zor, hala aşağı doğru bir baskı var. Durgunlaştığı gerçek ama bundan sonraki yön konusunda bir şey söylemek için erken...''

''YATIRIM AMAÇLI DOLAR ALINMAMASINI TAVSİYE EDİYORUM''

2001 krizinde doların yükselmesiyle vatandaşların tasarruflarını yüksek fiyatlardan dolara yatırma eğiliminin hatırlatılması üzerine Karamenderes, şu değerlendirmeyi yaptı:

''Şimdi bu tavsiye edilmez. Çünkü 2001 krizinde koşullar çok daha farklıydı. Bugünkü koşullar sadece Türkiye'yi değil, benzerimiz olan ülkeleri de aynı şekilde etkiliyor.

2001 krizinde bir bankacılık krizi söz konusuydu. Ekonomide böyle spesifik bir kriz veya yaralanma durumu yok. Tavsiyem döviz borçları varsa kapatılması ama yatırım amaçlı olarak döviz alınmaması şeklinde...''

PROF.YELDAN: TL'YE YATIRIM YAPIN

Bilkent Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erinç Yeldan, uluslararası finans piyasalarında bir takım karar değişikleri olduğunu belirterek, Türkiye'nin de buna adapte olmaya çalıştığını bildirdi.

Prof. Dr. Yeldan, ancak bu gelişmeler karşısında döviz kurunun "alıp başını sıçraması"nın, piyasa dengelerinin kısa dönemli gelişmelere, sürü içgüdüsüne dayalı, siyasi ve iktisadi dedikodulara duyarlı hale geldiğini gösterdiğini söyledi.

A.A muhabirine son günlerdeki piyasalardaki hareketliliği değerlendiren Yeldan, reel istikrar göstergeleri açısından böyle bir finansal çözülüşü açıklayacak hiç bir değişkenin olmadığını belirtti.

Borsa ve döviz kurlarındaki gelişmeleri "Nisan ayı enflasyonun öngörülenden yüksek çıkması, cari işlemler açığının aratarak devam etmesi, ABD'deki faiz oranının yükseltilmesi, Avrupa, Japonya'da merkez bankalarının faiz oranlarını yükseltme sinyalleri vermesi ve Cumhurbaşkanı'nın Sosyal Güvenlik Yasası'nı bazı maddelerini yeniden görüşülmek üzere geri göndermesi" gibi görünen nedenlere bağlamamak gerektiğini ifade eden Yeldan, şöyle konuştu:

"Bunları teker teker ele aldığınız vakit bunların hiç biri öngörülmeyen veya bütün tahminlerini yanıtlatan bir tablo değil. Nisan ayı enflasyonu yüksek çıkmış olabilir ama yine öngörülenin çok üstündeki çıkan imalat sanayi, üretim, büyüme hızı gibi olumlu sinyaller var. Sosyal güvenlik yasa tasarı da Cumhurbaşkanı'nın ilk veto ettiği yasa değil.

Türkiye gibi finans piyasaları genç, sığ ve deneyimsiz, manüpülasyona açık olan bu tür ekonomilerde, uluslararası finans piyasasının kısa dönemli, finansal getiri hesaplarına dayalı kararları ile sermaye hareketlerindeki yer değiştirmeler, finansal getiri oranlarında, borsada faiz oranlarında döviz kurlarında çok büyük değişiklere yol açabiliyor." Yeldan, döviz kurlarında eski rakamlara dönülse bile eskisinden daha fazla oynak, aşırı duyarlı kur rejimine yaz aylarına girilecek gibi göründüğünü ifade ederek, yeni bir ekonomik krizin çıkabileceği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

"Kriz olsa bile, bizim alışık olduğumuz bankacılık sisteminin iyi regüle edilememesinden kaynaklanan 2001 yılı finansal krizi yerine, şirket borçlarının ödenememesi, şirket iflasları, hane halkı kredi borçlarının ödenememesi, şirketin açık pozisyonundan kaynaklanan yeni bir tip krizle karşı karşıya kalabiliriz."

ÖNERİ: DÖVİZE DEĞİL, TÜRK LİRASI'NA YATIRIM

Denetimsiz, dışa açık ve finansal sermaye hareketlerine duyarlı ekonomilerde faiz, borsa endeksleri, döviz kurlarının düzeyini hesaplamak, bunun ne yöne gideceğini tahmin etmenin olanaksız hale geldiğine dikkat çeken Yeldan, tasarruf açısından en sağlam kararın da dövizi finansal yatırım olarak görmekten vazgeçerek, ulusal parada karar kılmak olduğunu söyledi.

Bu arada, döviz kurlarındaki artışın ihracatçıyı çok büyük bir fayda sağlamayacağına işaret eden Yeldan, "artık öngörülemeyen hareketler başladı, döviz kurlarında ihracatçılar açısından ucuz, öngörülebilen bir döviz kuru yerine, bugün pahalı yarın ucuz oynak döviz kurunu hiç bir zaman daha sağlıklı değildir" dedi.

milliyet

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber