Akit Gazetesinden, MEB'deki şube müdürlüğü sınavı için iddialar

Hasan Karakaya'nın yazısı

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 11 Mart 2014 15:50, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 18:59
Akit Gazetesinden, MEB'deki şube müdürlüğü sınavı için iddialar

ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ MÜLAKATI

Madem sözü "Milli Eğitim"dedn açtık, oradan devam edelim...

Efendim, internet sitelerinde bir "iddia" dolaşıyor... Ne derece doğrudur, ne derece yalandır, araştırma imkanı bulamadım... Bu "iddia"dan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın haberi var mıdır, yok mudur; onu da bilemiyorum.

"Ben Milli Eğitim Bakanlığı'nda öğretmenim" diyen bir eğitimcinin dile getirdiği iddialar şöyle:

"'Hükümet Dershane Kanunu ile hem dersaheneleri dönüştürdü, hem de Milli Eğitim'dekiyönetecileri uzman kadrosuna ayırdı. Bu kanun sayesinde Milli Eğitim'dekiyöneticiler değişecekti. Fakat şube müdürlükleri kadrosu istisna tutuldu.

Şube müdürlükleri, çok önemli kadrodur. Dikkat ettiyseniz Paralel Yapılanma, 17 Aralık darbesini emniyetteki şube müdürleri vasıtasıyla gerçekleştirmeye çalıştı. Bahsettiğim kanunda şube müdürlükleri kapsam dışı tutulduğu için önceden şube müdürlüğü atamaları için sınav programı belirlenmişti. Ve kanun yürürlüğe girmeden yani eski yöneticiler ayrılmadan bu şube müdürlüğü sınavını yaptılar.

Bu şube müdürlükleri için 40 bin kişi başvuruda bulundu ve bunlardan 5 bin tanesi yazılı sınavı geçti. Fakat bir de mülakat sınavı gerekiyordu. Bu mülakat sonunda da 1800 civarında kişi sınavı kazanmış olacaktı. İşte bu mülakat olayında Paraleller, hükümete öyle bir gol attılar ki, dershane yasasını unutturdular.

Ben bu sınavı kazandım ve 83 puan aldım.

Aslında kazanıp kazanmadığım belli değil. Sınavı 70 üstü alan kişiler kazanmış gibi gözükse de aslında öyel değil. Diyelim ki bir ilde 2 şube müdürüne ihtiyaç var... O zaman bu sınavdanen yüksek puanı kim aldıysa, o iki kişiyi alıyorlar. Yani diyelim bir kişi 90 bir kişi 85 aldı onlar atanacaklar.

Yani 70 üstü alanların sınavı kazandığı hikaye.

Peki en yüksek puanları alanlar kim diye hayli bir araştırdım... Bu Paraleller öyle sinsi bir plan yapmışlar ki inanmak çok güç... Biliyorsunuz bu paralellerin bir sendikası var, Aktif Eğitim Sen. Bu sendika Fetullah Gülen'in emri ile hükümete karşı kuruldu. İşte busendikanın genel, il ve ilçe yöneticileri, yapılanşube müdürlüğü mülakatından hep en yüksek puanları aldılar. Daha doğrusu almışlar, yeni öğreniyoruz.

Çünkü kimin ne puan aldığını kimse öğrenmesindiye sonuçları sadece internetten kendi şifrenizle öğrenebiliyorsunuz. Ben, kendi puanımı öğrenince sevindim. Ama bir araştırmaya başladım ki, nerede Aktif Eğitim Sen yöneticisi üyesi var, hep en yüksek puanlar onlara verilmiş. Böylelikle sadece onlar atanabilecek. Mülakatdediysem meslekle alakalı hiç sorular sormadılar.

(...)

Ve bu cemaat sendikası yöneticilerine bulundukları illerdeki en yüksek puan verilmiş. Mesala benim öğrendiğim iller Uşak, Van, Hakkari, Elazğı, Ağrı. Eğer hangi ilde en yüksek puan kime verilmiş araştırırsanız her ilde bu cemaat sendikası yöneticisi ve üyelerinin aldıklarınıgöreceksiniz.

Dediğim gibi sonuçları ancak kendi şifrelerinden öğrenebildikleri için tüm ülke sonuçlarına ben ulaşamadım. Ama bakanlığı ve başka ilgili kişilere sorarsanız her ilde en yüksek puanların cemaat mensuplarına verildiğini göreceksiniz. Ve bu sendikanın üyeleri, kendi aralarında;dersane yasasının öcünü aldık diye konuşuyorlarmış."

ÇOK ÖNEMLİ SORULAR

"İddia"lar böyle... Ama, "soru"lar, bu "iddia"lardan çok daha ilginç!..

"Sorular" şöyle:

l "Mülakatlarda Aktif Eğitim-Sen yöneticilerinin en yüksek puanı almalarından Milli Eğitim Müsteşarı ve Bakan Yardımcısı'nın haberleri var mıdır?"

l "Bakan Yardımcısı ile Aktif Eğitim-Sen Başkanı'nın mülakatlardan önce görüştükleri iddiası doğru mudur?"

l "Mülakat komiyonları oluşturulurken, bir Bakanlık Danışmanı işin içinde rol almış mıdır?"

l "Zaman gazetesinin bir yöneticisi ile Aktif Eğitim-Sen'li bir Abi'nin görüştükleri, strateji belirledikleri MEB'deki Cemaatçi Kadrolaşma'yı yalanlayacak bir haber yapma konusunda anlaştıkları doğru mudur?"

Sorular bunlar...

Biliyorum ki; ya "Müsteşar"dan, ya "Bakan Yardımcısı"ndan ya da "danışman"dan bir"yalanlama" gelecektir... Ben, onlardan gelecek yalanlamaya elbette itibar edeceğim ama benim için"Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı'nın yapacağı açıklama" çok daha önemlidir... Sayın Nabi Avcı"yalan" derse, ancak o zaman inanırım... Zira, "Milli Eğitim Bakanlığı bünyesi"nde yer alan birçok"yönetici"nin, özellikle yson günlerde "kendilerini gizlediklerini", dahası "ikili oynadıklarını" çok çok iyi biliyorum... Bazılarının "Cemaat aleyhtarı"(!) görünerek aslında "Cemaatçi kadrolaşma"ya hız verdikleri de meçhulüm değil!..

Uzun lafın kısası;

Ortada, gerek "Nazilli İHL'ye ayrılıp da, başka yerlerde kullanılan ödenek" iddiası ile,"MEB'deki Şube Müdürlüğü mülakatlarında ayrımcılık yapıldığına" dair ciddi iddialar var...

Dilerim bir "açıklama" yapılır da milletin kafasındaki "kuşku" ve "endişe"ler dağılır...

Maruzatım budur efendim...

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber