Van Gölü alarm veriyor!

Türkiye'nin en büyük gölü olma konumunda olan Van Gölü, çevresindeki yerleşim yerlerinin büyümesi ve atıkların doğrudan veya dolaylı yollarla sularına dökülmesi sonucu kirlilik alarmı veriyor. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Van Gölü'ne akan kaynakların üzerine inşa edilen HES ve barajlara dikkat çekerek, bunların engellenmemesi halinde gölün gözden çıkarılabileceği uyarısında bulundu.

Kaynak : Memurlar.Net
Haber Giriş : 07 Haziran 2014 14:55, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
Van Gölü alarm veriyor!

Son yıllarda bu kirliliğin ciddi anlamda vücut bulduğu yerlerden Van'ın her geçen gün göç alması ve nüfusunun gittikçe yükselmesi ile Van Gölü'ndeki kirlilik tehlikeli boyutlara ulaştı. 2014 Mart seçimleri ile beraber büyükşehir statüsüne kavuşan kentteki atık su arıtma tesisi ile Van Gölü'nün çevresindeki taş ocakları ve barajlar, gölün geleceğini tehdit ediyor. Bunun yanı sıra gölün civarında yaşayan insan sayısının bir milyonu geçmesiyle beraber, göldeki kirlilik de üst safhalara ulaştı. Yine dünyada sadece Van Gölü'nde yaşayan inci kefali balığı, gölde oluşan kirlilik ve yanlış avlanma sebebi ile yok olma riski ile karşı karşıya. Sivil bir inisiyatif veya gölün civarındaki belediyeler önlem almadığı takdirde, bir çok medeniyete tanıklık ve ev sahipliği yapan Türkiye'nin en büyük gölü konumundaki Van Gölü yok olmakla yüz yüze kalacak. 17 yıldır Van Gölü'ndeki balıklar, göldeki popülasyon ile kaçak balıkçılığı önleme üzerine araştırmalar yapan Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, Van ve Van Gölü'ne akan kaynakların üzerine inşa edilen HES ve barajlara dikkat çekerek, bunların engellenmemesi halinde Van Gölü'nün gözden çıkarılabileceği uyarısında bulundu.

'Kaybeden hep Van Gölü oldu'


Akademik çalışmaların yanı sıra kurucusu olduğu Doğa Gözlemcileri Derneği'nin başkanlığını sürdüren Sarı, Van Gölü'nün dünyanın en kıymetli ve nadide ekosistemlerinden birisi olduğunu belirtti. Van Gölü çevresine yerleşen insanların atıklarını doğrudan veya dolaylı olarak göle döktüğünü kaydeden Sarı, "Bugün Van Gölü'nün etrafında bir milyondan fazla nüfus yaşıyor. Bu insanların atıklarının tamamı Van Gölü'ne gidiyor" dedi. Van Gölü'nün çevresinde son yıllarda yoğun bir atık arıtma tesisi yapma faaliyeti yürütüldüğünü belirten Sarı, ancak bu arıtma tesislerinin hiç birinin doğru dürüst çalışmadığına vurgu yaptı.

'Devlet çevreyi korumak zorundadır'


Türkiye'deki hiçbir su havzasının Van Gölü havzası kadar geniş su kütlesine sahip olmadığını söyleyen Sarı, "Van ve Van Gölü havzası su kaynakları açısından çok önemli. Bu kaynakları HES ile baraj ile ya da yanlış kullanımla kirletmeyelim" dedi. Devletin çevreye olan olumsuz yaklaşımına da dikkat çeken Sarı, kalkınma ve çevreyi bir madalyonun iki yüzüne benzeterek, birisi olmadan diğerinin olamayacağını ifade etti. Sarı, "Bir taraftan kalkınarak, öbür taraftan kalkınırken çevreye zarar vermeyeceğiz. Kalkınmayı tetikleyen unsur, insanların gelir seviyesinin arttırılmasıdır. Bunu kim yapar, devlet ve hükümetler yapar. Devlet aynı zamanda çevreyi korumak zorunda mıdır, evet korumak zorundadır. Ama bir taraftan insanların gelir düzeyi arttırılsın diye devlet bir politika geliştirirken, aynı politikanın içerisinde çevreyi koruma yaklaşımı ne yazık ki zayıf kalmaktadır" dedi.

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber