Borsada yaz tılsımı bozuldu

İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Süllü: "Borsanın mayıs ayı performansına bakarsak 10 yıllık tılsım bozuldu"

Kaynak : Anadolu Ajansı
Haber Giriş : 11 Haziran 2014 11:45, Son Güncelleme : 15 Ağustos 2021 19:00
Borsada yaz tılsımı bozuldu

MUSAB TURAN - İntegral Menkul Değerler Araştırma Uzmanı Beste Naz Süllü, yaz aylarında görülen "Mayısta sat, temmuzda al" döneminin sekteye uğradığını belirterek, "Borsanın mayıs ayı performansına bakarsak 10 yıllık tılsımın bozulduğunu ve yurt içi piyasalarda genel havanın mart ayından bu yana olumlu yönde estiğini gördük" dedi.

AA muhabirine borsa, dolar, faiz ve altın fiyatlarındaki seyri analiz eden Süllü, piyasaların haziran ayına güçlü bir giriş yaptığını anımsatarak, "Yurt içi piyasalarda geçtiğimiz yılın Ekim ayından bu yana ilk kez 80,000 puan seviyeleri test edilirken, faizlerde aşağı yönlü trend devam etti. Finans piyasalarında genellikle önceki yaz ayları 'mayısta sat, temmuzda al' şeklinde geçerdi. Ancak eğer borsanın geçen mayıs ayı performansına bakarsak 10 yıllık bu tılsımın bozulduğunu ve yurt içi piyasalarda genel havanın mart ayından bu yana olumlu yönde estiğini görmekteyiz" ifadelerini kullandı.

Piyasalar açısından haziran ayının yoğun bir ajandaya sahip olduğunu dile getiren Süllü, "Bu ay 17-18 haziranda yapılacak ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı, 24 Haziran Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faiz oranı kararı, 28 Haziran Ramazan ayının ve Shopping Fest'in başlaması piyasalarda hareketliliğin süreceğini gösteriyor" bilgisini verdi.

Borsa tarafında Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) faiz kararının endeks tarafından pozitif karşılandığını hatırlatan Süllü, önümüzdeki PPK toplantısında TCMB'den 200 baz puan faiz indirimi beklediğini kaydetti. Beste Naz Süllü faizdeki kuvvetli bir indirimin endeksi sırtlayabileceğine işaret ederek, şöyle konuştu:

"Faiz indiriminin gerçekleşmesi ile nisan ayında net karlarında yüzde 16 olarak gerçekleşen bankacılık sektörü ile yatırımların devamlılığı açısından sanayi sektörünün endeksi yukarıya taşıyacağını düşünüyoruz. Tahvil ve bono faizlerinin aşağı yönlü seyri endeksin yükselişlerine destek olurken, verim eğrisinde 2 yıllık tahvil faizlerinin, 10 yıllık faizlerin altında seyretmesi de piyasalarda normal seyrin sürdüğünü ve faizlerin düşüş eğilimine devam edeceğini gösteriyor. Ağustos ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önemi büyük fakat sonucun hemen hemen belli olması piyasalarda risk unsuru yaratmıyor."

- Altın fiyatlarında ana trend aşağı yönlü

Altın fiyatlarında, hem fiziki açıdan hem de yatırım fonlarının işlemleri bakımından piyasaların şu an için satış tarafında durduğunu belirten Süllü, küçük yatırımcı için temkinli kalmakta fayda bulunduğunu söyledi.

Altının düşüş eğilimine devam edebileceğini belirten Süllü, "Altın düşüş eğilimine devam edebilir. Bunda da özellikle 17-18 haziranda yapılacak olan Fed toplantısının etkilerinin hissedilebileceğini düşünüyoruz. Enflasyon ve istihdamdaki kısmen toparlanma hakkındaki üyelerin görüşleri altın fiyatları üzerinde oldukça etkili olacaktır."

-Doların yönü

Beste Naz Süllü, doların spot piyasalarda 2,08 seviyelerini görürken, endeksin 80,000 puan seviyesini geçmesi ve gösterge tahvil faizlerinde olağan geri çekilmenin lirayı değerlendirdiğini belirtti.

Bu durumun neticesinde iç piyasalarda dolar talebinde azalma yaşandığını ve Dolar/TL paritesinin düşen trendine devam ettiğini kaydeden Süllü, "Haziran ayı içerisinde 2,07-2,12 lira aralığında dalgalanma beklediğimiz kur cephesinde opsiyon volatilitesi 2,07-2,08 bandının alım bandı olduğunu söylüyor. 2,06-2,07 seviyelerinin ise orta vadeli dip seviyeleri olabileceğini düşünüyoruz" dedi.

- "Faiz indirimi, ikinci çeyrek büyümesini yüzde 4,5'in üstüne çıkarır"

Siyaset dünyası, finans çevreleri ve yatırımcının kilitlendiği 24 haziran PPK toplantısının kritik bir önem taşıdığını yineleyen Süllü, esaslı bir faiz indiriminin, ikinci çeyrek büyümesini yüzde 4,5'in üzerine çıkarmasının muhtemel olduğunu kaydetti.

Süllü, şöyle devam etti:

"Sıkılaştırma politikaları gereği önce yüzde 10'a yükseltilen faizler, 50 puanlık bir indirimle yüzde 9,50'ye düşürülmüş ve tepki toplamıştı. Enflasyon hedeflemesi konusunda hassas adımlar atmaya çalışan TCMB, mayıs ayında enflasyonun artış hızındaki azalmaya bağlı olarak faiz indirimi gerçekleştirebilir. Hükümetin bu yılki büyüme politikaları gereği faizlerin yüksek olması, yatırımlar ve ihracat rakamları açısından olumsuz.

Haziran ayı toplantısında 200 baz puan indirim beklediğimiz TCMB'nin bu toplantıda enflasyon ivmesinin azalmasına bağlı olarak büyüme yanlı politikaları destekleyebileceği gibi, olası faiz adımı yarı yıl büyümesinde de beklentilerin üstünde gerçekleşebilir."

- "GSYH bu hali ile bile olumlu"

ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut ise iç piyasalardaki olumlu havanın umut verdiğini, Fed kaynaklı faiz tartışmalarının ise kaygı uyandırdığını söyledi.

Endeksin 80,000 psikolojik sınırını aşarak 81,500 seviyesini gördüğünü anımsatan Karabulut, "Avro Bölgesi'ne olan ihracatımızın artması hem de kurlarda artışla birlikte ihracatın net katkısı ekonomi üzerinde net bir şekilde görülmektedir. Açıklanan 2014 1. çeyrek büyüme rakamlarında aslında ekonomistlerin hep vurguladığı ihracat kaynaklı bir büyüme kompozisyonu bize gösterdi ki birçok açıdan eleştirilebilecek olan GSYH bu hali ile bile olumludur. Fakat baz etkisi ve faizlerdeki artışın etkileri 2. Çeyrek rakamlarında bariz ortaya çıkabilir" değerlendirmesini yaptı.

Fed'in faiz artışı tartışmalarını yeniden başlatmasıyla iç piyasaların "ters ayakta" yakalanabileceğine işaret eden Karabulut, dolardaki aşağı yönlü hareketlerin sınırlı kalabileceğini aktardı.

Karabulut, sözlerini şöyle tamamladı:

"Yurt içinde olumlu bir görünüm sergilense de benim çekindiğim nokta ABD tarafında faiz tartışmalarının patlak vermesi. Bunun fitilinin yavaş yavaş ateşlendiğini görebiliyoruz. PPK toplantısında faiz indirimi, piyasalar tarafında sıklıkla gündeme getirilmekte, bu adımın atılacağı ise kuvvetle muhtemel. Faiz indirimi sonrasında ABD tarafında faiz artırım tartışmalarının iyice gün yüzüne çıkması ve fiyatlanmaya başlanması, piyasaların yaşayabileceği önemli bir risk olarak ortada durmaktadır. Bu açıdan bakıldığında hem faiz indirimine gidileceği beklentisi hem de ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareketi Dolar/TL paritesinin aşağı yönlü hareketini zayıflatan etkendir."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber