'İşkenceyi gizleme'ye ihraç yerine uyarı

İzmir Tabip Odası, Karabağlar Karakolu’nda dövülen Cengiz’in işkence izlerini raporuna geçirmeyen hekime ‘meslekten geçici ihraç’ yerine ‘uyarı’ cezası vermekte ısrar etti. Mağdurun avukatı karara itiraz edecek...

Kaynak : Milliyet
Haber Giriş : 01 Temmuz 2014 07:53, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'İşkenceyi gizleme'ye ihraç yerine uyarı

KEMAL GÖKTAŞra

İzmir Tabip Odası, Karabağlar Polis Merkezi'nde işkence gören Fevziye Cengiz'in vücudundaki işkence izlerini, adli tıp muayenesi sırasında raporuna geçirmeyerek polisleri koruyan doktora yönetmelikte düzenlenen "meslekten geçici ihraç" cezası yerine "uyarı" cezası vermekte ısrar etti.

Oda doktoru korudu

Fevziye Cengiz, 16 Temmuz 2011 gecesi eşi ve yakınları ile eğlenmeye gittikleri müzikholde kimliğinin yanında olmaması gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Gözaltına alınma sırasında ve götürüldüğü Karabağlar Polis Merkezi'nde işkenceye maruz kalan Cengiz, şikayetçi olmaması için tehditler alarak adli rapor almak üzere hastaneye götürüldü.

Dr. Arpat Kandemir, Cengiz'i muayene etmedi ve vücudundaki işkence izlerini gizleyerek raporuna geçirmedi. Cengiz'in işkence gördüğüne ilişkin görüntüler ortaya çıkınca, avukatları işkenceyi gizlediği suçlamasıyla Kandemir hakkında İzmir Tabip Odası'na şikayet başvurusunda bulundu.

Cengiz'in doktorun hiçbir şekilde kendisini muayene etmediğine dair ifadesine rağmen İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu, 16 Mayıs 2012'de hekim hakkında, "soruşturma açılmasına gerek olmadığına" karar verdi.

Bu karara itiraz sonrasında soruşturma yapıldı ve İTO Onur Kurulu, 21 Kasım 2012'de, Dr. Kandemir hakkında, "geçici olarak meslekten alıkoyma" cezası öngörülen "işkenceyi gizlemek" değil, para cezası öngörülen "adli vakaların rapor tanziminde gerekli özeni göstermemek" suçundan önce para cezasına hükmetti. Ancak, daha önce hiç ceza almaması nedeniyle uyarı cezasına indirdi.

Uyarı cezasında ısrar

Türk Tabipleri Birliği Yüksek Onur Kurulu, bu kararı bozmazken İTO Onur Kurulu, 16 Nisan 2014'de daha önce verdiği kararında direndi. Karara Cengiz'in avukatı Hanife Yıldırım tarafından itiraz edildi. Yıldırım, hekimin davranışlarının, "işkence bulgularının tespitinde gerçeğe aykırı rapor düzenlemek" suçuna girdiğini belirterek Dr. Kandemir'e yönelik şu suçlamalar yöneltildi:

'Bilgiler gerçek dışı'

"Muayene edilenin uygun ortamda, tamamen üstünün çıkartılarak muayene edildiğine ilişkin bilgi gerçek değildir. Hekim dosyada bulunan savcılık ifadesinde müvekkili tamamen soymadan muayene ettiğini açık olarak söylemektedir. Bu durumda gerçeğe aykırı olarak formu doldurduğu kendi beyanlarında sabittir. Olayın öyküsü eksik olarak alınmıştır. Muayene edilenin şikayet ve tıbbi özgeçmişi alınmamıştır. Doktor muayene öncesinde kolluk görevlileri ile görüşmüştür. Hakim müvekkili azarlamıştır. Kolluğun görüp duyabileceği ortamda muayene yapmıştır."

'Muayene bile etmedi'

Şikayet başvurusunda Cengiz, yaşadığı olayı şöyle anlattı:

"Polisler bana doktora gittiğimizde, 'doktora, bende ne görüyorsanız ben kendim yaptım, kimse bana bir şey yapmadı' diyeceksin demişlerdi. Hastaneye gittiğimizde de beni doktorun odasının dışındaki bir odada oturttular. Beni dövenlerden ikisi doktorun yanına girdi. 10 dakika kadar içeride kaldılar. Sonra doktorun yanına beni götürdüler. Doktorun kapısını tam kapamadan, içeride beni izleyerek dışarıda durdular. Doktor beni muayene etmedi, hatta yüzüme bile bakmadı. Ben dışarıda bizi izleyen polislerden çekinerek, sessizce doktora 'beni dövdüler' dedim. Doktor bağırarak, yüksek sesle 'ben sadece senin yaralarına bakıyorum' dedi. Elinde bulunan kağıda bir şeyler yazıyordu. Doktor bana hiçbir şey sormadı, hiçbir muayene yapmadı, yüzüme dahi bakmadı. Hazırladığı kağıtları imzalattı sadece."

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber