Velilere karne uyarısı!

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 15 Haziran 2006 12:20, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42

"Karnenin Olumsuz Olması Öğrenciyi Mutsuz Ederken, Ailenin Çocuğu Cezalandırıcı, Toplum İçinde Küçük Düşürücü Davranışları, Çocuğun Özsaygısını Tümüyle Azaltacaktır"

Yaklaşan yıl sonu tatili öncesi öğrenciler arasında karne heyecanı yaşanırken, uzmanlar karnedeki kötü notlar nedeniyle çocuğun suçlanmaması için velileri uyardı.

Rehberlik Uzmanı Hilal Akkan, bir çocuk için en değerli hazinenin, anne ve babasının onu sevdiğini ve değer verdiğini bilmek olduğunu söyledi. Yıl sonu tatilinin yaklaşmasıyla birlikte öğrenci ve velilerde karne heyecanının şimdiden başladığını ifade eden Akkan, ''Karne, kimi öğrenciler ve aileler için sevinç kaynağı olurken kimileri için de üzüntü kaynağı olabiliyor. Özellikle başarısız olarak kabul edilen karne notları nedeniyle kendine güveni zedelenen çocuklar, farklı duygu ve düşünceler içine girebiliyor. Akrabaların, komşuların merakla sorduğu karnenin olumsuz olması öğrenciyi mutsuz ederken, ailenin çocuğu cezalandırıcı, toplum içinde küçük düşürücü davranışları, çocuğun özsaygısını tümüyle azaltacaktır'' diye konuştu.

Kişiliğine yönelik suçlamaların, çocuğu bu zorluklarla baş edemez hale getireceğine işaret eden Akkan, ''Zaten senin okumaya niyetin yok, senden adam olmaz'' şeklindeki konuşmaların da çocuğun gelecek adına beklentilerinin azalmasına yol açacağı uyarısında bulundu.

Çocuklara neleri yapamayacaklarından çok nelerin yapılabileceğini anlatmak gerektiğini vurgulayan Akkan, ''Olumsuz ve eksik bulduğumuz davranışlar yerine olumlu bulduğumuz ve beğendiğimiz yönlerini vurgulamak, çocuğumuza daha çok motivasyon sağlayacaktır'' şeklinde konuştu.

AİLE İÇİ İLETİŞİMİ GELİŞTİRMEK İÇİN YAZLIK ÖNERİLER

Tatilin çocuklar için anlamını, 'eğlenmek, dinlenmek, rahatlamak, anne-baba ile daha bol ve keyifli zaman geçirmek' şeklinde özetleyen uzmanlar, çocukların yaz tatili gibi uzun bir tatil dönemini hem psikolojik gelişimlerini hem de zihinsel gelişimlerini olumlu etkileyecek bir şekilde geçirmelerinin önemine dikkat çekiyor.

Yaz tatili gibi uzun bir tatil dönemini çocukların eğlenerek, dinlenerek, enerji depolayarak, hem psikolojik gelişimlerini hem de zihinsel gelişimlerini olumlu etkileyecek bir şekilde geçirmelerinin önemli olduğunu belirten Uzm. Pedegog Belgin Temur, "Bunun için tatil aktivitelerinin de bu amaca hizmet etmesi gerekmektedir" diyor. Ders dönemi boyunca çocukların zamanlarının büyük bölümünü okulda geçirdiklerini hatırlatan Temur, "Bu nedenle anne-babalarıyla ve diğer aile bireyleriyle geçirdikleri zaman çok sınırlıdır. Oysa çocuğun okul yaşantısı kadar ailesiyle birlikte zaman geçirmesi de önemlidir" diyor. Çocukların günlük hayatta yaşadıkları problemlerin çözümü aşamasında anne-babalarından psikolojik destek almaya, değer gördüğü, kabul gördüğü, sevildiği bir aileye ait hissetmeye ihtiyaçları olduğunu dile getiren Temur, "Özellikle de zorluklarla karşılaştığında yaşadığı olumsuz duyguları paylaşması ve kendine uygun çözümler bulabilmesi açısından anne ve babasıyla özel zaman geçirmesinin önemi büyüktür. Bu nedenle de tatil planı yaparken çocuğun ailesiyle ortak aktiviteler yapabileceği, birlikte keyifli vakit geçirebileceği programlar yapılması önemlidir" vurgusunu yapıyor. Ayrıca çocuğun olumlu ve olumsuz duygularını paylaşmasına olanak veren zamanlar geçireceği bir program oluşturmaya dikkat edilmesini isteyen Temur; şunları ifade ediyor:

"Okul döneminin içeriği gereği anne-babalar sıklıkla çocukların akademik başarılarıyla ilgili kaygılarını dile getirmekte ve çocuklar ders çalışma ve okul başarısı konusunda sık sık uyarı almaktadırlar. Okul ve okul başarısı, genellikle çocuklar için oldukça kaygı vericidir. Anne-babanın çocuğun sadece akademik başarısıyla ilgili olması hem çocuğun kendini sürekli baskı altında hissetmesine neden olmakta hem de anne-babaların çocuklarla ilgili bazı başka özellikleri ve sıkıntıları gözden kaçırmalarına neden olabilmektedir. Tatil dönemi anne-babanın çocuğu daha rahat gözlemlemesi, onunla kaygısız ve keyifli zaman geçirebilmesi, birlikte keyifli ve doyumlu bir ilişki içinde olması için de bir fırsat dönemidir."

TATİL, SOSYAL İHTİYAÇLARINI KARŞILAMA FIRSATI

Kışın yoğunluğuyla sürekli bir şeylerin yetiştirilmesi telaşının aile bireylerinin birbirlerinden biraz uzak kalmalarına neden olduğunu dile getiren Temur, "Okula giden çocukların erken yatmaları ve erken kalkmaları gerekmektedir. Anne-babanın işten gelmesi, yemeğin hazırlanması, çocuğun ödev telaşı, banyo, yatma saati telaşı, erken uyanma, servisi yakalama telaşı derken; genellikle aile bireyleri keyifli bir şey için bir araya gelememekte ve tüm aktiviteler görev gibi yapılmaktadır. Okulların kapanması ile birlikte öncelikle zaman kısıtlaması ortadan kalkar. Havaların geç kararması ve ısınması ile bazen eve daha geç gelinir, açık havada birlikte vakit geçirilebilir ve akşamları ödev ve erken yatma gibi bir zorunluluk olmaz" diyor. Anne-babanın çocuğu kontrol etme kaygılarının azalacağından ilişkilerin daha keyifli bir hal alacağını ifade eden Temur, "Çocuklar ilgi duydukları aktivitelere yönelirler, sevdikleri oyunlar oynarlar, anne babalarından oyun talep etmeye başlarlar. Çocuklar da aileler de başka ailelerle ve arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirme fırsatı bulurlar. Bu nedenle herkes daha keyiflidir. Tatil özellikle hem anne-babanın hem de çocukların sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için önemli bir dönemdir. Çünkü iş, okul gibi zorunluluklar bazen sosyal yaşamın kısıtlanmasına neden olur ve sosyal yönü zayıf kalan kişiler, hem daha huzursuz ve mutsuz olurlar hem de bu duygularını paylaşma ortamları olamadığı için bazı psikolojik sıkıntılar yaşayabilirler" yorumunu yapıyor. Tatil döneminde çocukların okul döneminden farklı olarak hedef olmaktan da çıktıklarına değinen Temur, "Okul döneminde ister istemez her program ve düzenleme çocukların okul saatine ve ödevlerine göre ayarlanmaktadır. Bu nedenle programdaki aksamalar hep çocuk üzerinden konuşulur. Tatille birlikte çocuklar da aileler de daha rahat olmaya, daha rahat sosyal planlar yapmaya başlarlar" diyor.

YAZ, AİLE İLETİŞİMİNİ GÜÇLENDİRME DÖNEMİ OLMALI

Ailede iletişimi, 'aile bireylerinin tümünün birbirini anlaması, kendini rahat ve düzgün ifade edebilmesi, olumlu ve olumsuz tüm duyguların konuşulabilmesi ve dolayısıyla yaşanabilecek çatışmaların en aza indirilip etkin bir şekilde çözülebilmesi' şeklinde tanımlayan Temur'a göre bir çok ailede bu iletişimin yetersiz ve bu nedenle sıklıkla sorun yaşanıyor. Sonuçta da huzursuzluklar, mutsuzluklar, ayrılıklar ve ciddi psikolojik problemler ortaya çıkıyor. Tüm ailelere yaz dönemini kendileri için bir fırsat, yenilenme, problemlere çözüm geliştirmek için yeni denemeler yapma dönemi olarak değerlendirmelerini tavsiye eden Temur, "Aile için de okul gibi çok önemli bir gündemin ortadan kalkmış olması ciddi bir rahatlama sağlar. Kışın problemlerini yaza da taşıyıp orada da huzursuzluğu devam ettirmek yerine yeni düzenlemeler yapmak ve birlikte keyifli ve sorunların konuşulabildiği, çözüm önerilerinin getirildiği bir dönem geçirmek gerekmektedir" diyor.

Toplumumuzda annelerin genellikle çocukların her türlü probleminden sorumlu olduğunu ve bu nedenle çocuklarla anneler arasında daha fazla sorun yaşandığını hatırlatan Temur, "Anne çok daha fazla kontrol etmek, çok daha fazla uyarmak zorunda kalır. Babalar ise problemler çok büyüdüğünde devreye girerler. Yaz döneminde özellikle birlikte geçirilecek yaz tatillerinde babaların çocuklarla daha yoğun ve etkin zamanlar geçirebilmeleri, onları ilgi ve yetenekleriyle, olumlu ve olumsuz duygularıyla tanıyabilmeleri, önemli bir boşluğu dolduracaktır" şeklinde konuşuyor.

YAZ, BABA-ÇOCUK DİYALOGU İÇİN DE FIRSAT

Hem kız çocuklar için hem de erkek çocuklar için baba ile geçirilen zamanın çok önemli ve gerekli olduğunu söyleyen Temur, şunları kaydediyor:

"Problemlerin hep anne aracılığıyla konuşulması ve anne üzerinden çözülmesi, baba ile iletişimin sınırlı kalmasına ve anne ile ilişkilerin de bozulmasına neden olabilmektedir. Ayrıca anne ve babanın değişik problemlere bakış açısı birbirinden farklı olabilir. Çocuğun değişik problem çözme biçimleri konusunda hem anneyi hem babayı model alması, kendi özgün kararlarını geliştirebilmesi açısından çok önemlidir. Örneğin sürekli anne ile ilişkide olan ve hep annenin çözümlerini izleyen çocuklar hem anneye çok bağımlı kalmakta hem de dış dünyada kendilerini ortaya koymakta ve problem çözmekte zorluklar yaşayabilmektedirler. Bu nedenle özellikle yaz tatilinde babanın çocukla daha fazla birlikte olması, sorunların çözümü konusunda örnek olması, çocuğun başarılı olduğu alanlarda onu övüp takdir etmesi, bir takım aktiviteleri (örneğin spor) çocuğuyla birlikte gerçekleştirmesi çok önemlidir."

Yazın, aile içindeki iletişimin yeniden gözden geçirilmesi için bir fırsat dönemi olarak değerlendirilmesini öneren Temur, "Çocuğunuza biraz daha esnek bir program hazırlayın. Kış döneminde çok çalıştığını bu nedenle yazın dinlenmeyi, eğlenmeyi ve ilgi duyduğu aktivitelerle ilgilenmeyi hak ettiğini vurgulayın" diyor.

BİRLİKTE PLAN YAPIN

Temur, ailelere tavsiyelerini şöyle sıralıyor:

- "Birlikte sosyal programlar planlayın. Sevdiğiniz dostlarınızla, arkadaşlarınızla, mümkünse açık havada bir araya gelin ve çocuğunuzun da sevdiği kişilerle ve arkadaşlarıyla vakit geçirmesi için imkan oluşturun.

- Okul döneminde yaşadığı öğrenme ve ders sorunları varsa, bunları hafifletmeye yönelik düzenli bir program hazırlayın. Örneğin her gün kısa da olsa okuma-yazma ve akademik konulara yönelik bir çalışma saati olsun. Ancak bu programı yeniden bir baskıya ve sıkıntıya dönüştürmeyin. Günün kalan diğer kısmının birlikte keyifle geçmesine özen gösterin. Keyifli aktiviteleri çalışmanın sonrasına koyarsanız çalışmak için motive edici bir unsur olabilir.

- Çocuğunuzun oyunlarını dikkatle gözlemleyin; oyun ortamı çocukların kendilerini en iyi ifade ettikleri ortamdır. Onların kaygılarını, sevinçlerini, üzüntülerini, korkularını, oyunlarını gözlemleyerek anlayabilirsiniz. fark ettiğiniz duygularını daha rahat ifade etmeleri için ortam hazırlayın. Olumsuz duyguları için onları yargılamayın, eleştirmeyin.

- Özellikle kışın çocuklarıyla fazla vakit geçiremeyen babaların yazın bunu telafi etmeleri mümkün olabilir. Çocuğunuzla bol zaman geçirin, onu dinleyin, kendi duygularınızı anlatın. Sizi etkin, problem çözen, gerektiğinde övmeyi bilen, kendisini destekleyen ve zorluklar karşısında yüreklendiren bir baba olarak model alma fırsatı verin.

- Esprili olun. Çocuklar problemlerin ele alınış biçimi esprili olduğunda problemin çözümüne daha fazla katılırlar. Ancak esprili olmak çocukla veya içinde bulunduğu durumla dalga geçmek şeklinde olmamalıdır. Bunun yerine, durumun kendisinden hoş ve esprili bir yan bulmaya çalışılmalıdır.

- Çocukların davranış problemleri karşısında hemen cezalandırıcı ve uyarıcı olmak yerine davranışa neden olan duygunun ne olduğunu anlamaya çalışın ve bu duyguyu çocukla konuşun. Özellikle kış döneminde anne-babadan fazla ayrı kalan çocuklar, birden bire yoğun bir şekilde anne-baba ile bir arada olduklarında tam olarak nasıl ilgi alacaklarını bilemedikleri için bazı davranış problemleri gösterebilirler. Bu tür davranışları birer davranış problemi olarak ele almadan önce onu yeterince dinleyip dinlemediğinizden emin olun. Bazen sürekli yönerge vermek çocuğun duygularını gözden kaçırmamıza neden olabilir"

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber