'Doktorlar beyin ölümü ve bitkisel hayat ayrımını yapamıyor'

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk doktorlar arasında beyin ölümü ve bitkisel hayat ayrımının yapılamadığını öne sürdü.

Kaynak : İhlas Haber Ajansı
Haber Giriş : 04 Temmuz 2014 13:01, Son Güncelleme : 27 Mart 2018 00:42
'Doktorlar beyin ölümü ve bitkisel hayat ayrımını yapamıyor'

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk Türkiye'de 22 bin kişinin böbrek nakli olmayı beklediğini ancak hala daha doktorlar arasında beyin ölümü ve bitkisel hayat ayrımının yapılamadığını öne sürerek; "Ne yazık ki hala doktorların içinde bile beyin ölümü ile bitkisel hayat arasında gidip gelenler var" dedi.

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türkiye'de böbrek nakli tablosunu rakamlarla değerlendirdi. Özellikle canlıdan nakil operasyonunun kadavradan nakil operasyonunun önüne geçtiğini belirten Başkan Erk; "Nakil olmayı bekleyen kişi sayısı 22 bin.Her yıl yüzde 5 oranında ise bu sayı artıyor.Yüzde 80'ini canlıdan yüzde 20'si ise kadavradan nakil oluyor. Bu rakamların artması lazım dolayısı ile bizim kadavradan donöre ihtilacımız var. Ama gelin görün ki her beyin ölümü olduğunda 10 aileden sadece ikisi onay veriyor. Geri kalanı ise refüze ediyor" dedi.

60 BİN KİŞİ DİYALİZ MAKİNESİNE BAĞLI

Türkiye'de son bir yılda 60 bin kişinin diyaliz makinesine bağlı olarak hayatlarını idame ettirdiğini yılda sadece üç bin kişinin nakil olabildiğini açıklayan Başkan Erk şunları söyledi: "Böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize bağlı olarak hayatlarını idame ettiren hastalar var. Bunun içinde 5 bini periton diyalizi. Yüzde 93 oranında hemodiyaliz hastası var. Yani suni böbrek makineleri ile hayata tutunuyorlar. 60 bin kişinin içinden sadece 3 bin kişi böbrek nakli olabiliyor."

AZINLIK BENZETMESİ

Beyin ölümü ve bitkisel hayat kavramlarının hekimler arasında yeterli oranda bilinmediğini açıklayan Başkan Erk, " Ne yazık ki hala doktorların içinde bile beyin ölümü ile bitkisel hayat arasında gidip gelenler var. Beyin ölümü olduğu zaman artık kırılmış bir dal gibidir. Yapıştırsanız dahi artık tutmaz yani geri dönüşü yoktur. Ama bitkisel hayat üç yıl sonra gözlerini birden açar sanki fonksiyonları yerindedir. Bizim derdimiz şu beyin ölümü olduktan sonra 72 saat yaşayan organlar ile nakil yapabilmek. Hala beyin ölümü konusunda bir azınlık var. Beyin ölümü tespiti doğru bir tespit değildir demeye getiriyorlar. Bana göre son derece yanlış bir kanı. Beyin ölümü artık geri dönülmez bir çıkışın başlangıcıdır" diye ifade etti.

İDEAL ÖLÇÜLERDE SATILIK BÖBREK

Çeşitli sebeplerden dolayı organlarını satmak isteyen furyanın tüm uyarılara rağmen devam ettiğini de sözlerine ekleyen Başkan Erk vakıf telefonlarının böbrek satışının kendilerine telefon ve mail üzerinden ulaştığını da sözlerine ekledi. Organ simsarlarına karşı vatandaşları uyaran Başkan Erk konuşmasını şu sözler ile sürdürdü: " Eğer 22 bin kişi şu anda sırada bekliyorsa böbrek nakli için öbür taraftan yılda sadece üç bin böbrek nakli yapılıyorsa bunların da yüzde 80'i kadavradan değil canlıdan nakil ise o zaman dengesizlik var demektir. O zaman bazı insanlar, 'böbrek nakli madem bu işi yapıyor aracılık yapsın benim böbreğimi birilerine versin, satsın, komisyon da alsın' diye hareket ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? A'dan Z'ye her türlüsü var. 'Ben gencim sapasağlam böbreklerim var.

Bütün koşulları taşıyorum.Ne kanserli hücrem var ne şeker hastasıyım, ne hepatit virüsüm var' diyor. Dolayısı ile ideal ölçülerde mankenlerde olur ya 'ideal ölçülerde böbreğim var birini satayım sizin aracılığınızla' diyor. Biz de gereğini anlatıyoruz. İçinde hakiki inandırıcı olanlar da var. Diyor ki 'benim çocuğum lösemi hastası. Bu hastalık benim servetimi bitirdi. Ben de bittim. Böbreğimi satmak itiyorum' diyorlar. Rakamlar zaten uçuk. 15 bin TL'den 60 bin TL'ye kadar ulaşıyor. Yurt dışında bu işi yapanlar da var ancak Türkiye'de organ satışı kesinlikle yasaktır. O tür insanlar parayı başka yerlerde arasınlar. Tanrının yarattığı organları satarak para elde edilmez. "

ALEV HAMİTOĞULLARI

Bu Habere Tepkiniz

Sonraki Haber